Dünyanın 113 ülkesinde faaliyet gösteren Kimse Yok Mu Derneği’ne ‘Silahlı Terör Örgütü’ suçlamasına her kesimden vatandaşlar büyük tepki gösterirken, konuyla ilgili en sert eleştirilerden biri de CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes’ten geldi.

Gündemi sarsan habere ilişkin Aktifhaber.com’a özel açıklamalar yapan İhsan Özkes; soruşturmanın siyasi talimatlarla açıldığını, yargının, hukukun ciddi şekilde siyasallaştığını belirterek ‘Deniz Feneri’ni aklarken Kimse Yok Mu Derneği’ni haklıyorlar resmen’ dedi.

Aktifhaber'in haberine göre, vekilliğin yanı sıra aynı zamanda İlahiyatçı olan Özkes, hayır yapanlara engel olmanın ayrı bir günahı, bedeli olduğunun altını çizdi ve dindar görünen AKP’nin rahmanilik görüntüsü altında şeytanilik yaptığını sözlerine ekledi.

İŞTE O AÇIKLAMALAR:

"DENİZ FENERİ’Nİ AKLARKEN KİMSE YOK MU DERNEĞİ’Nİ HAKLIYORLAR RESMEN

Bu ve benzer gelişmelerin hukuki değil siyasi olduğunu, siyasi talimatlarla, yönlendirmelerle böyle bir uygulamaya geçildiğini düşünüyorum. Artık yargının, hukukun ciddi şekilde siyasallaştığını, evrensel normlara göre, hukuk kurallarına göre, hukukun işlemediği kanaati oldukça yaygın. Zaten bir yok etme, imha etme, hizaya getirme, terbiye etme gibi bir baskı AKP’li olmayan herkese var. Ama şu anda hedef tahtasında olan hizmet grubu. Deniz Feneri’ni aklarken Kimse Yok Mu Derneği’ni haklıyorlar resmen. Bu uygulama toplumun mahşeri vicdanını kanatıyor. Büyük bir haksızlık, hukuksuzluk yürütülüyor. Neticede hak yerini bulur ama geciken adalet de adalet olmaktan çıkıyor. İnsanların mağduriyetleri, temiz niyetleri, safiyane bir şekilde hizmet etmek isteyen insanların da bir nevi aşkları, şevkleri kırılmak isteniyor. Ama ben böyle bir şeyin olmayacağını aksine daha da çabasını, gayretini bu insanların arttıracağına inanıyorum.

HAYIR YAPANLARA ENGEL OLMANIN AYRI BİR GÜNAHI, BEDELİ VAR

Bir yardım söz konusu. Yardım edenler ve edilenler, ortada aracılık eden kişiler var. Peygamberimizin (S.A.S.) bir hadisi vardır; ‘Hayra delalet eden o hayrı işlemiş gibidir.’ Diye. İnsanları hayra teşvik ediyorlar, o hayrı yapan kişilerin sevabından hiçbir şekilde eksilmeksizin aracı kurum da o sevaptan payını alıyor. Güzel bir hizmet ediyorlar. Onlara engel olmanın da ayrı bir günahı, bedeli var. Hem maddi hem manevi bir zarar söz konusu oluyor ve bunlar doğru değil.

SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ SUÇLAMASI DELİ SAÇMASI

Silahlı terör örgütü suçlamasına ancak kargalar güler. Bu deli saçması bir iddia olur tabiri caizse. Saçmasapan bir iddia olarak kalacaktır. Bu yaşananların 17-25 Aralık’la bağlantısı var. Orada işler ortaya çıkınca, bunların doğru olmadığını, bir kumpas olduğunu ortaya koymak için yapılan çabalardan bir çaba. 28 Şubat’ı aratıyor bunlar desek, bunlar 28 Şubat’ı savunuyor diyecekler. Ama eşi, benzeri görülmemiş bir zulüm, baskı, sivil darbe, apoletsiz darbe, ne derseniz diyin bir yıkım söz konusu.

RAHMANİLİK GÖRÜNTÜSÜ ALTINDA ŞEYTANİLİK YAPIYORLAR

Rahmanilik görüntüsü altında şeytanilik yapıyorlar. Maalesef din, ‘dini darlık’la karşı karşıya. İnsanların dine olan saygıları, bundan 30-40 yıl önce dindar insanlarda aranan vasıflar yine bugünkü dindar görünümündeki vasıflarla tamamen ters-düz olmuş şekilde. En büyük zarar da zaten bu anlamda dine veriliyor.

DİKTATÖR ANLAYIŞI VAR, ÜLKENİN BUNDAN KURTULMASI LAZIM

2008 yılında Kimse Yok Mu Derneği’ne TBMM Üstün Hizmet Ödülü’nü veren kim; bu iktidar. Şimdi cezalandırılan dönem kimin dönemi; yine bu iktidarın dönemi. Bu nasıl perhiz, bu nasıl turşu denilecek şekilde bir olay var. Ben istersem seni göklere çıkarırım, istersem yerin dibine geçiririm şeklinde bir keyfilik var. Diktatör anlayışı var. Bundan kurtulması lazım bu ülkenin."