Cumhuriyet'ten Sinem Nazlı Demir'in haberine göre, 2009 yılından beri Fırat Nehri ve çevresinde faaliyet gösteren Anagold altın madeninde kullanılan siyanürü taşıyan boru, 21 Haziran gecesi patladı. İddiaya göre gece meydana gelen patlama ancak sabah 05.00 sıralarında fark edilerek kapatıldı.


Ancak vanalar kapatılana kadar yaklaşık 20 ton siyanürlü su, sülfürik asit ve kimyasal madde önce madenin altındaki dereye, oradan da Fırat Nehri’ne karışarak İliç Barajı’na ulaştı. Suçlamaların odağında olan Anagold Madencilik, döküntünün içerisindeki toplam siyanür miktarının 8 kg olduğunu ve hemen temizlendiğini iddia etti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, kirliliğin dere yatağına ulaşmadığını belirterek maden şirketine üst sınırdan 16 milyon ceza verdi.

Erzincan Valiliği ise sızıntının Fırat Nehri'ne ulaşmadığını belirtti.

İliç Doğa ve Çevre Platformu'ndan Füsun Kayra, Anagold Madencilik'in 12 yıldır bölgede faaliyet gösterdiğini ve yaşanan kazanın ilk olmadığını anlattı. Kayra, firmanın geçtiğimiz yılın sonbaharında kapasite artışı talebi için ÇED raporu aldığını ve firmaya yönelik açılan davalar nedeniyle soruşturmaya bilirkişi heyetinin de katıldığını söyledi. Karar vericilerin kirli ilişkilerinin bulunduğunu ve şirketin tüm kasabayı "yuttuğunu" söyleyen Kayra, "Bu rüşvet iddialarını gündeme getiren kişi de genç yaşta zehirlenerek ölüyor ama öldürüldüğü de düşünülüyor. Pasa alanları oluşturulurken 200 metre yüksekliğinde dağlar oluşturuluyor, ve bu dağlar sonucunda heyelan oluştu" dedi.

Bahsi geçen kazada 20 ton siyanürün çevreye karıştığını belirten Kayra, siyanürün bakanlığın belirttiği gibi sadece toprağa değil; suya da karıştığını aktardı. Olayın tüm yukarı Fırat Havzası'nı ilgilendirdiğini söyleyen Kayra, "Elimizde siyanürün suya karıştığını gösteren videolar da var. Bütün alanı madene tahsis edecekler. Ortak mücadele edilmesi gerekiyor. Bunlar bir yıkım ve geri dönüşü oolmaz. Ceza kesip üstleri örtbas edilmemeli. Bütün Türkiye buraya bakmalı" dedi.

CHP Doğa Hakları ve Çevre Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, yapılan siyanür havuzlarının büyük bir hata olduğunu söyledi. Sorumluların, bu yapıma ve yıkıma izin verenler olduğunu belirten Öztunç, "Çevre bakanı ama katliamlara sessiz kalıyor. En beceriksiz çevre bakanıdır. Bu Türkiye'nin Çernobil'idir. Keban Barajı, Sivas, Tunceli risk altındadır" dedi.

Tedbirlerin alınması için felaketlerin olmasını beklememek gerektiğini söyleyen Öztunç, 20 ton siyanürün toprağa ve suya karıştığını belirti. Hükümetin yaşanan bu felaketten sorumlu olduğunu aktaran Öztunç, "Tarım kalmayacak, gittiği yerde tarım bitecek. Canlı yaşamını bitirecek. İnsanlar tarlayı ekemeyecekler. O suyun değdiği her yer ölecek. Ey AKP, kefenin cebi yok. Tek dertleri para bunların" ifadelerini kullandı.