MURAT ÇETİN
Mart 2024 tarihinde yapılacak olan yerel seçim öncesinde siyaset sahnesi iyice ısınacağa benziyor. Bunu nereden mi anladım? Tabi ki babasının oğlundan. Kim mi o? Canım 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonun merkezinde olan, İtalya’da gözaltına alınan ancak sonar bin bela kurtulan, daha sonar babası tarafından bir süre ev hapsinde tutulan, hızını alamayıp sonar eniştesini döven veliahttan bahsediyorum…E anlayın artık!
“Yan gelip yattı demiş” okçular kralı bilal Erdoğan. Kime mi? Tabi ki İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na…babası AKP lideri Erdoğan’ın, sonar damat Berat Albayrak’ın sonar ikinci damak Selçuk bayraktar’ın siyasi hamleleri yetmemiş gibi bu defa veliaht Bilal Erdoğan devreye giriverdi. Demek ki iş o kadar önemli, demekki 2019 yılında İstanbul’un kaybedilmesi o kadar içlerine oturdu ve hala unutamıyorlar. Demekki İstanbul’u yeniden kazanmak için her şeyi yapacaklar. E öyle yapmadılar mı, Haziran 2019 İstanbul seçimlerini iptal ettirmediler mi? Yaparlar mı yine, neden yapmasınlar…daha fazlasını yapacaklarnından emin olabilirsiniz…Ve İmamoğlu hakkındaki dava süreci de bunun en büyük ispatıdır.
Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdiğim tarafları çok. Ama şu tespiti de yapmam gerekiyor ki; İmamoğlu, bir yandan AKP lideri Erdoğan diğer yandan da CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ateşi arasında kaldı. Zira ne Erdoğan ile ne de Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nu siyaset sahnesinde istemiyor. Evet yanlış duymadınız, her konuda karşı karşıya gelen iki lider İmamoğlu konusunda ortak bir zeminde buluşabiliyor. İmamoğlu’na açılan ve siyasi yasak getiren dava hem Erdoğan hem de Kılıçdaroğlu’nun işine yaradı. Zira bu davanın da etkisi ile İmamoğlu, Cumhurbaşkanı adayı olamadı. Erdoğan da istediğini aldı, Kılıçdaroğlu da. Aradaki en büyük fark ise kaybedenin yine Kılıçdaroğlu olmasıydı. Türkiye şimdi yine Mart 2024 tarihinde yapılacak seçim atmosferine girmiş durumda. 4-5 Kasım 2023 tarihinde yapılacak olan CHP Kurultayı sonrasında bu hareketlilik daha da artacak.
Erdoğan, İmamoğlu’nun yeniden İBB Başkan adayı olmasını istemiyor. Erdoğan’ın aksine ise CHP’de potansiyel genel başkan adayı durumuna gelen İmamoğlu’nun ayağının altındaçdolaşmasını istemiyor ve adeta “git İBB’yi kazan” diyor. Erdoğan, İmamoğlu’nun İBB Başkanlığını kazanamaması için her şeyi yapacak ama Kılıçdaroğlu’nun İmamaoğlu’nun İBB başkanlığını kazanması için elinden geleni yapacağı konusunda endişelirim var. Kitabın ortasından konuşmak istiyorum; CHP’de İmamoğlu’nun tamamıyla siyaset sahnesinden silinmesi isteyen ve Kılıçdaroğlu üzerinden etkin olan bir klik var.
Tayyip Erdoğan, yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlıklarını yeniden kazanmayı en az Mayıs 2023 seçimleri kadar önemsiyor. Erdoğan’ın İstanbul ve Ankara’yı önemsemesinin iki nedeni var. Birinci neden; 2019’da İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanlıklarının kaybedilmesi Erdoğan’ın siyasi kariyerindeki tek ve büyük yenilgi oldu. Erdoğan, Mart 2024 yerel seçimlerinde bu rövanşı almak istiyor. İkinci neden ise; İstanbul ve Ankara’nın AKP’ye destek veren şirket, dernek ve vakıflar açısından rant kapısı oluşturması. AKP’nin İBB Başkanlığı’nı yönettiği dönemde Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA olmak üzere diğer islami vakıflar TÜGVA, TÜRGEV, KADEM, İlim yayma Cemiyeti ve Ensar Vakfı’na İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde ihaleler aldılar. AKP’nin yeniden İstanbul büyükşehir belediye başkanlığını kazanması TÜGVA, TRÜRGEV ve İlim Yayma cemiyeti gibi Erdoğan’ın destekleyen ve sayıları 50’yi aşan İslami vakıf ve dernekler yeniden İBB Başkanlığı’ndan yeniden finansal açıdan desteklenir. Bu nedenle İBB Başkanı İmamoğlu’nun yerel seçimleri kaybetmesi gerekiyor. Şimdi anladınız mı veliaht Bilal’in, İmamoğlu’na yüklenmesinin nedenini?
İmamoğlu, hakkındaki dava süreci gerçeklerine ragmen İBB başkanlığına aday oldu. İmamoğlu bir yandan da CHP genel başkanı adayı Özgür Özel’i destekliyor. Aslına bakılırsa iki isim de CHP içinde siyaset yapsa da farklı görüşleri temsil ediyor. İmamoğlu ile Özel’i bir araya getiren güç CHP’nin Mayıs 2023 seçimlerinden yenilgi ile çıkması ve sonrasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifa etmemesi oldu. Gerçekte ise CHP’de siyaset yapmasa da iki isim farklı siyasi görüşleri temsil ediyor. İmamoğlu’nun merkez sağa hitap eden muhafazakar/milliyetçi söylemleri Kemalist-sol ideolojinin baskın olduğu CHP’de kabul görmüyor. İmamoğlu’nu CHP’de güçlü kılan unsur, İmamoğlu’nun İBB başkanlığını kazanabilmiş olması. İmamoğlu’nun bir anlamda merkezde (merkez sağ-merkez sol) yaptığı siyaseti Özgür özel biraz daha solda yapıyor. Özel, CHP’de Kemalist-Laik-Ulusalcı bloğun önemli bir desteğine sahip. İmamoğlu ve Özel’in bir araya gelmesi CHP’de bir sinerji oluşturdu. Nitekim Özel’in basın toplantısına 25 milletvekili katıldı. Özel’in basın toplantısında CHP milletvekilleri Burhanettin Bulut, Süleyman Bülbül, Ayhan Barut, Asu Kaya, Ali Gökçek, Ulaş Karasu, İsmail Atakan Ünver, Veli Ağbaba, Özgür Ceylan Ediz Ün, Özgür Karabat, Turan Taşkınözen, Gökçe Gökçen, Yalım Halıcı ve Feti Açıkel yer aldı. CHP Parti Meclisi üyeleri Candan Yüceer, Pınar Uzun, Erbil Aydınlık ve Sevgi Kılıç ile eski CHP milletvekilleri Alpay Antmen, Baha Ünlü, Kadir Gökmen Öğüt, İrfan Kaplan, Çetin Arık, Ahmet Kaya, Nurettin Demir ve Faruk Sarıaslan da Özel’in basın toplantısına katılan isimlerden. Bu milletvekilleri aynı zamanda İmamoğlu’nu da destekliyor.[MOU25] Ayrıca CHP’nin büyük şehir belediye başkanlarından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de İmamoğlu-Özel ikilisini destekliyor.
İmamoğlu ve Özel, değişim çabalarının başarılı olması sadece klasik anlamda lider değişikliğinin ötesine geçmeye çalışıyor. Türk siyasetinde yeni bir hikaye yazmayı hedefleyen İmamoğlu ve Özel’in CHP’nin yüzde 25 oy oranına takılıp kalması üzerinden cesur özeleştirilerde bulunması önemli. İmamoğlu ve Özel, değişim konusunda en net tavrı Kurultay günü ortaya koyacak. Lider adayı olarak Özel’in Kurultay’da yapacağı konuşma bir anlamda değişimin manifestosu niteliğinde olacak. Özel’in Kurultay günü yapacağı konuşmanın hazırlıkları şimdiden yapıyor. Özgür Özel için Ankara Oran’da tutulan bir ofiste İmamoğlu’nun danışmanları da görev alıyor. Değişim konusunda en net tavrı Kurultay günü ortaya koyacak olan Özel ve İmamoğlu, CHP Tüzüğünde genel başkanlık, milletvekilliği ve belediye başkanlığı ile ve ilçe başkanlıklarının sürelerini 2 veya 3 dönemle sınırlandırılmasını önerecek.
4-5 Kasım 2023 tarihinde yapılacak olan 38’inci CHP Kurultay takvimine göre; CHP’nin 1 milyon 300 bin parti üyesi Türkiye genelindeki 300 bin mahallede delegele seçimini 30 Temmuz 2023’te tamamladı. İkinci olarak CHP ilçe kongreleri 5 Ağustos–10 Eylül 2023 tarihlerinde yapıldı. Bu kongrelerde belirlenen yaklaşık 500 bin il delegesi de 16 Eylül- 15 Ekim 2023 tarihleri arasında 81 ilde CHP il yönetimleri ile 1200 Kurultay delegesini belirleyecek. CHP’de tabii kurultay delegesi olan milletvekilleri ve PM üyeleri ile birlikte delege sayısı 1350 dolayında olacak. 1350 delege bir anlamda önce CHP’nin daha sonra Türkiye’nin siyasi yolculuğuna ilişkin önemli bir tercihte bulunacak. Ya statüko devam edecek ya da değişim galip çıkacak. Garip olan o ki, Erdoğan’ı siyasi diktatör olmakla suçlayan Kılıçdaroğlu, kendisi de Ana muhalefetin lideri olarak bu suçlamaların hedefinde. Keşte seçme ve seçilme yaşında bir alt sınır olduğu gibi üst sınır da olsa idi. 65 yaşında memurları emekli eden bir ülke siyasileri neden emekli etmesin! Kimbilir belki Türkiye de uzak olmayan yakın bir zamanda komşu Yunanistan’daki siyasi değişimi yaşar. Yunanistan'da ana muhalefet partisi SYRIZA'nın yeni lideri seçilen 35 yaşındaki Stefanos Kaselakis’i yakından ve ilgi ile takip ediyorum. 42 yaşındaki Bilal Erdoğan ise babasının gölgesinde siyaset yapmaya çalışıyor. Bu arada Kaselakis yakında askere gidecek. Dahası Kaselakis askerlik görevini Türkiye sınırı veya Ege adalarında askerlik yapmak istediğini açıkladı. Çok garip geliyor değil mi?