İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, perşembe günü İstanbul'da meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından AFAD'da yapılan toplantıya çağrılmadığını bir kez daha yineledi.
Valiliğin 'toplantıya çağrıldı' açıklamasından sonra valiliği aradığını ve açıklamanın gerçeği yansıtmadığını dile getiren İmamoğlu, "Konu ile ilgili sessizliğim devlet terbiyem ve sürece olan saygımdan dolayıdır" ifadesini kullandı.
İmamoğlu, "Deprem olduğu andan 4 dakika sonra Vali Bey'i arayıp 'AKOM'a geçiyorum' dedim ve 18.30'a kadar orada çalışmalarımı yürüttüm" diyen İmamoğlu, "Birinin beni masaya isteyip istememesi umurumda değil" diye konuştu.
İmamoğlu bir gazetecinin "Siz çağrılmadıysanız genel sekreter nasıl katıldı?" sorusuna, "AFAD’ın 28 birim başkanı var. Bir gün önce ’28 birim başkanından yarın rapor alacağım, hesap soracağım’ diyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı birim başkanlarını davet ediyor. Ben de genel sekreter yardımcımızın süreci takip etmesini istedim. 28 birim başkanından biri itfaiye daire başkanı, diğeri defin işleri başkanı" yanıtını verdi.
'SEÇİM BİTTİ, GELİN ENERJİMİZİ DEPREM MESELESİNE YÖNELTELİM'
Florya'da belediye tesislerinde basın toplantısı düzenleyen İmamoğlu, şöyle devam etti:
''Buradan bazı gazeteciler sesleniyorum. Valiliğin açıklamasından sonra çıkıp özür dileyenlerin özürlerini kabul etmiyorum. Burada konunun tarafı var, açar sorarsınız. Bu gazetecilerin açıklamalarını zavallı açıklamalar olarak buluyorum, üzülüyorum. Kendinize bazı bakanların açıklamalarını referans alıp yazdıktan sonra söylenen sözlerin bir önemi yok.
Buradan devlet yetkilerine de seslemek istiyorum. Seçim bitti, geride kaldı. Onları artık bir tarafa bırakalım. Benim için deprem bu şehrin en önemli meselesidir. Gelin enerjimizi buna yöneltelim. Birlikte çözüm üretelim.
(Haydarpaşa ve Sirkeci garları için yapılacak ihaleler) İhaleye katılacağımızı açıklamamızdan sonra bakanlığın aceleyle 'Belediyenin katılması doğru olmaz' açıklaması yapmasını anlamış değilim. Ayrıca ihale şartnamesinde ortaya konan şartları hayretle takip ediyoruz. Türkiye’de o şartlara sahip bir ya da iki televizyon var.''