İmamoğlu'ndan 'Abdulhamit Gül' iddiası: 'Bakanın kellesini bu olay aldı'

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün istifasının perde arkasında, MOBESE görüntülerinin servis edilmesine üstü kapalı olarak verdiği tepki olduğunu öne sürdü. İmamoğlu, "Bu olay, Adalet Bakanı'nın kellesini aldı" dedi.

SHABER3.COM

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, karla mücadele edilirken "balıkçıda yemek" tartışmaları üzerine dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Sözcü'den Saygı Öztürk'e konuşan İmamoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün istifasının perde arkasında, MOBESE görüntülerinin servis edilmesine üstü kapalı olarak verdiği tepki olduğunu öne sürdü.

Yazının ilgili bölümleri şöyle:

O CÜMLE YÜZÜNDEN Mİ?
MOBESE kayıtlarının ortaya çıkmasına İmamoğlu tepkili. Nitekim konuyu savcılığa taşıdı. “İnşallah bundan sonra da bu tarz olaylar yaşamayız. Bu olay, Adalet Bakanı'nın kellesini aldı. Birazcık düzgün kim varsa onları her halde bu iş gibi götürecek görünüyor” dedi. Başkana “Sizce Adalet Bakanı neden alındı?” diye sorduğumda şunları söyledi:

"Yaptığı bir açıklama mı etkili oldu bilemiyorum. Abdulhamit Gül, ‘F...'vari bir anlayış ve uygulamaların hiçbir zaman gerçekleşmemesi için hukukun gerekli tedbirleri alması en esaslı görevidir' demiş. Sanırım, Adalet Bakanlığı'nın resmi hesabından yayınlamış bunu. Bu cümle mi ağırına gitti birilerinin ben anlamadım. Bu çok acı bir durum yani."

HAYATİ BİR MESELE
Kardı, eksikti, fazlasıydı, o kurum, bu kurum tartışmalarını İmamoğlu “Bunlar hepsi makul tartışmalar. Bunlar üzerinden çirkeflik de yapılır. Çirkeflikler bile makul ama cidden MOBESE kayıtlarının ortaya çıkarılması çok mühim meseledir. Bir hayati meseledir ve örnek teşkil eder. Böyle normalleştirdiğimiz zaman bu süreci Allah hepimizi korusun yani. Devletimize, milletimize, hukuka zarar verir. Bana dediler ki, ‘Kime güveniyorsunuz?' Ben devletime güveniyorum, hukuka güveniyorum, milletimize güveniyorum. Bir de yaradana sığınırım yani bunun dışında insanın güvencesi olmaz ki. Allah korusun herkesi” dedi.

İmamoğlu, başkanların dinlendiği iddiası için de şunları söyledi: “Sayın Kılıçdaroğlu bu konuyu gündeme getirdiğinde ne yazık ki o dönemde ‘Bu bir iddia mıdır?' diye yorumlandı. Hatta genel başkanımız hakkında bir Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. Soruşturma da başlatıldı ama görünüyor ki öyle yani bir gerçek. O kadar gözleri dönmüş ki tabiri caizse magazin meselesinin içerisine dahil olacak şekilde, polisin bütün imkanlarını kullanacak kadar da gözleri dönmüş. Yani bu kadar enteresan bir durumdayız.”

ŞEFFAF OLUNCA TEPİNİYORLAR
İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi ile balıkçıya gitmelerinin zamanı eleştiriliyor. Bunu sorduğumda İmamoğlu konuya şu açıklamayı getirdi:

“Bu konuda farklı düşünülebilir. O anda başka bir karar verilebilir ama benim baktığım pencereyi izah etmekle yükümlüyüm. O da şu: O kara rağmen bir gün önce İngiltere Büyükelçisi ve karısı Ankara'dan gelmiş. Biz de karla mücadeleye karşı gereken tedbirlerimizi almıştık. Tabi çok kronik bir duruma gelmemişken bu kararı veriyoruz. Gidip bir protokol yemeğine, ağırlamasını temsiliyet görevini yapıp işimizin başına dönelim anlayışıyla bu kararı verdik. Özeti budur. Yani ülkemizde bazı şeyler çok gizli yapılınca her şey normal ama birazcık şeffaf olunca bunun üzerinde tepinmek de bir başka anlayış haline geldi. Bendeki izahı budur.” 

O MASADA NELER KONUŞULUR?
Balık lokantasına gittiği için İmamoğlu'na ağır eleştiriler yapıldı. Peki o masada konuşulanların içeriği neydi? Başkan İmamoğlu şöyle dedi: “Görüşme içeriğiyle ilgili savsatalar yapıldı. Yani İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı, İngiliz büyükelçisiyle, eşiyle görüşecek, yanında her ikisinin danışmanı olacak, iki tane tercüman olacak, bu ortam da ne konuşulabilir ki? Şehir konuşulur, şehirler konuşulur, ülkeler arasındaki diyalog konuşulur, ülkeler arasındaki diyalogdan İstanbul kenti nasıl daha faydalanılır konuşulur. Tatbikî sohbetin içine balığın lezzetli olup olmadığı girer, mutfak konuşulur, kadınların olduğu yerde elbette ki kadınlar konuşulur; bunlar konuşulur başka ne olacak? Yani öyle bir yerde diplomasi yemeği yiyorsunuz ki yan masanızda bir aile, arka masanızda bir aile oturuyor. Biz gizli kapılar ardında bir şey yapmadık ki çok özel manalar yüklenilsin bu işe.

ACI SONUÇLARI OLUR
Emniyet'te olması gereken İmamoğlu ile ilgili MOBESE kayıtlarının çıkması kuşkusuz çok rahatsız edici. İmamoğlu rahatsızlığını şu sözlerle dile getirdi: “Bu MOBESE meselesi mühim bir meseledir. Bu ve buna benzer sızdırmaların çok acı sonuçları da olabilir. Bu konudaki desteğinizi şahsım adına demiyorum ülkemizdeki hukuka adına, zaten hep yaptığınız desteğinizi esirgemeyin.”

BOŞ LAFIN ALTINI DOLDURMA
İmamoğlu'na, İçişleri Bakanlığı tarafından başlatılan soruşturmayı da sordum. Cevabı şöyle oldu: “Ortada bir şey yok; gidin bir şey bulun araması var. Onu da getirin, bunu da getirin, şu ihaleyi de getirin, şurayı da soruşturalım gibi böyle hattı, sınırı büyüterek gidiyorlar. Bizim için bir mahsuru yok. Ben teftiş edilmekten imtina edecek bir belediye başkanı hiç olmadım, olmam da. Ama günün sonunda ‘Burada bir şey var, makul bir teftişten ziyade bir siyasinin boş lafı üzerine, altını doldurun çabası var. Biz saygın müfettişlere güveniyoruz. Onların teftiş ahlaklarına inanıyoruz. Yapsınlar teftişlerini göreceğiz. Henüz teftişleri bitmedi.”
<< Önceki Haber İmamoğlu'ndan 'Abdulhamit Gül' iddiası: 'Bakanın kellesini... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER