Sözcü'den Özlem Güvemli'nin haberine göre İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, iftardan sonra, CHP Kadıköy Belediye Başkan adayı Mesut Kösedağ ile birlikte ilçe turu yaptı. Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, tüm gün boyunca olduğu gibi, Kadıköy turunda da eşi İmamoğlu’nu yalnız bırakmadı. Fener Kalamış Caddesi’nden başlayan tur; Ahmet Mithat Efendi Caddesi, Operatör Cemil Topuzlu Caddesi ve Bağdat Caddesi boyunca devam etti.
İmamoğlu ve Kösedağ’ın içinde olduğu seçim otobüsü, vatandaşların yoğun ilgisi nedeniyle zaman zaman zorlukla ilerleyebildi. İmamoğlu ve Kösedağ, turun ardından, Caddebostan’da gerçekleştirilen halk buluşmasında vatandaşlarla bir araya geldi. İmamoğlu ve Kösedağ, coşkulu kalabalığa birer konuşma yaptı.
“SEN KİMSİN DE BİR AİLEYE BU KADAR LÜTUFTA BULUNUYORSUN?”
Konuşmasında, Refah Partisi eski milletvekili Şevki Yılmaz'ın, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü hedef alan konuşmasını gündeme getiren İmamoğlu, şunları söyledi:
* Sevgili dostlar, o kadar o kadar enteresan günler yaşıyoruz ki… Bu cennet vatanın kurucusuna, ulu önder, kurucu liderimiz Atatürk'e ağız dolusu hakaret eden bir meczup vardı; hatırlayın. Haftalardır bekliyorum, bu meczuba acaba bir savcı çıkar, bir soruşturma açar mı diye. Ama açmazlar. Bu iktidar, o meczuplardan memnun. Hatta onları ödüllendiriyorlar. Geçen açıkladım. Şuraya not aldım, söyleyeyim.
* Dedim ki; ‘Ata'mıza hakaret eden o meczubun oğlu milletvekiliniz.’ Yetmedi; ‘Diğer oğlunu Kocaeli İŞKUR Müdürü yaptınız.’ Yetmedi; ‘Damadını Sakarya'ya Çevre il Müdürü yaptınız.’ Yetmedi; ‘Abisini de kayyum atadığınız bir şirketin başına getirdiniz.’ Bakın yetmedi; ‘Abisinin damadı da eski milletvekiliniz.’ Abisinin damadının kod adı, ‘Yeliz’! Biliyorsunuz değil mi kim olduğunu? Gülüyoruz ama bu bizim ağlanacak halimiz. Bakın bu iktidar, Türkiye'nin, bu cennet vatanın, bu milletin evlatlarının layık olduğu liyakat zincirini yok etti, yok etti. Sen kimsin de bir aileye bu kadar lütufta bulunuyorsun?
“BİZİM ARAMIZDAKİ FARK NE BİLİYOR MUSUNUZ?”
* Bizim aramızdaki fark ne biliyor musunuz? Biz, milletin evlatlarına güvenerek yola çıkıyoruz. Biz, milletin evlatlarını gözetiyor, koruyoruz. Onlar ise bir avuç insanın eş, dost, akrabanın evlatlarını korumak için koşuyorlar. Aramızdaki fark bu. Biz, bu şehirde liyakati önde tuttuğumuz için başarılıyız. Toplumun dengesini bozdular. Aileye bak. Milletvekili var. Hem de iki tane eski milletvekili. Oğlu milletvekili var.
* Devletin kademelerinde 5-6 insan var, sanki Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde başka bir aile yokmuşçasına. Türkiye Cumhuriyeti, 100 yıllık tarihinde böyle aymazlığı, böyle sefilliği, böyle rezilliği başka hiçbir dönemde yaşamadı. Bunu niye söylüyorum biliyor musunuz? İstanbul'u da kendi mülkleri gibi gören bu anlayışa asla izin vermeyeceğiz. Bakın bu anlayış öyle bir anlayış ki, bu şehri bölmeye çalıştılar görüşe, inanca, siyasi tercihlerine göre. Ben de eski bir Kadıköylüyüm. Bu Kadıköy'ü 25 yıl nasıl görmezden geldiklerini ben iyi biliyorum. Siz de iyi biliyorsunuz. Şahitsiniz değil mi?
KURUM’A ‘MAHALLE’ GÖNDERMESİ
Kadıköy ve çevresinde, 5 yıl içinde yaptıkları hizmetlerden örnekler veren İmamoğlu, bugün de Uzunçayır Kavşağı ve Kemal Sunal Müzesi’ni açtıklarını hatırlattı. “Altunizade'den indiğimiz zaman, Uzunçayır'da biz bir kaos yaşarız. Oradaki kaosu sona erdirdik” diyen İmamoğlu’nun, “Oradaki kaosu, bu şehrin bütçesinden 3,5 milyar lira ayırarak, aktararak, para harcayarak bitirdik. İstediğiniz kolaylıkla Harem'e, istediğiniz kolaylıkla Bostancı tarafına, Söğütlüçeşme’den gidince… Biraz fazla mahalle ismi anlatıyorum ki arkadaşın kafası karışsın, nereyi anlatıyor diye” sözleri alanda toplanan coşkulu kalabalığı güldürdü.
“BİR AVUÇ İNSANIN İSRAF VE İHANETİ DEĞİL, SİZ KAZANACAKSINIZ”
“Kurgularla, kumpaslarla, milli iradeye zarar vermek isteyen bu akılla, son ana kadar mücadele edeceğiz” diyen İmamoğlu, özetle şu ifadeleri kullandı:
* Önümüzde açıkçası 2 hafta kaldı, kalmadı. Büyük bir mücadele vermek zorundayız. İki seçenek var sevgili hemşerilerim: Kanal mı, İstanbul mu? Kanal mı, İstanbul mu? Onlar, kendi açmak istedikleri kanallarında boğulacaklar. Bakın; inanın başka seçeneğimiz yok. Partizanlık, onların tercihi. Ama biz bu şehirde, partizanlığı dayatanların değil, insanı insan olduğu için sevenlerin kazandığı bir seçim var edeceğiz.
* Bir avuç insanın israf ve ihaneti değil, siz kazanacaksınız. Siz, israfa ve ihanete fırsat vermeyeceksiniz. İstanbul'un rotasını onlar tam gaz geriye doğru getirmek isteyecekler; siz ise tam yol ileri diyeceksiniz. Bu seçim önemli. İstanbul'un sahibi, bu şehrin 16 milyon insanı, öyle değil mi? ‘Tapusu bende’ diyen, onda olnadığı için kendisinin, ‘İhanet ettim’ dediği ve bu şehri alamadığı için her şeyi yapan o kişilere, bir kez daha, ‘Bu şehrin sahibi, 16 milyon İstanbullu’ demeye hazır mıyız?
“ŞERDİL BAŞKANIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUZ”
* “Kadıköy'de değerli kardeşim, sevgili dostum Mesut Bey'le, 5 yıldır Büyükşehir Belediyesi’nde çalışıyoruz. Meclisin çok çalışkan, ‘atom karınca’ diye tarif edeceğimiz yol arkadaşlarımdan birisidir. Mesut Bey'le şunu konuştuk. Evet, 5 yıl Şerdil Başkanımız buraya hizmet etti. Şimdi bayrağı devretme zamanı. Şerdil Başkan'a teşekkür ediyoruz. Birlikte güzel hizmetler yaptık. Şimdi Mesut Başkan'la ondan daha fazla iş ve hizmet yapacağız.
* Size mahcup olmayacağız. Şimdi burada sözleşelim mi Kadıköylüler? Seçime kadar kapı kapı, minibüse bindiğinizde, vapura bindiğinizde, yolda dolaşırken, her gün uğradığınız esnafa güler yüzle selam verip, komşularınızdan, Kadıköy'de Mesut Başkan için -ama firesiz, ama, fakat yok- Meclis listesinde Cumhuriyet Halk Partisi listesine ve İstanbul'da Ekrem İmamoğlu dostunuza, hemşehrinize oy istemeye Kadıköy hazır mı?
NE OLMUŞTU?
Osmanlı padişahı 2. Abdülhamid'in dördüncü kuşak torunu olan Orhan Osmanoğlu'nun kızı Berna Sultan Osmanoğlu, geçtiğimiz Şubat ayında düzenlenen törenle evlendi. Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın nikah şahidi olduğu törende eski Refah Partisi Milletvekili Şevki Yılmaz'ın yaptığı açıklama tartışmalara neden olmuştu. Düğünde konuşan Yılmaz "Osmanlı’yı süren soysuzları lanetliyorum" demişti. Ardından sosyal medyaya düşen bir başka videoda ise Şevki Yılmaz’ın "Selanik'ten gelen dönmeleri, onlara destek verenleri kahr-ı perişan eyle" diye beddua ettiği ve topluca "Amin" denildiği görülmüştü.