Ordudan ayrılan personele atıfta bulunan Avam Kamarası Savunma Komitesi, bu kişilerin işe alınan personelden daha hızlı ayrıldığını belirterek hükümete, bu insanlara sunulan teklifin "iyileştirilmesi" gerektiği tavsiyesinde bulundu.
Açıklamada, Birleşik Krallık'ın gün geçtikçe daha da zorlaşan tehditlerle yüzleşebilmesi için bu kısır döngünün kırılması gerektiğinin altı çizildi.
İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin haberine göre, Savunma Bakanlığı, orduda işe alımların arttırılması ve bu kişileri orduda tutmanın (şartlarının) iyileştirilmesinin öncelik olduğunu teyit etti.
Ocak ayında İngiltere Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sir Patrick Sanders, ülkenin olası bir kara savaşına hazır, gönüllü "vatandaş ordusu" yetiştirmesi çağrısını yapmış ve yedek asker sayısının arttırılmasının tek başına "yeterli olmayacağı" uyarısında bulunmuştu.
Sanders, Ukrayna işgalinin ardından 'Rusya'dan gelen tehdidin' altını çizerek diğer Avrupa ülkelerinin kendi halklarını "savaş hazırlığına" sokmak için attıkları adımlara işaret etmişti.
Keza silahlı kuvvetlerin teçhiz edilmesi ve modernizasyon için daha fazla adım atılması çağrısında bulunmuştu.
Sir Patrick, profesyonel rütbeli sayısının 2010'da 100 bin civarında olduğunu, şimdilerde ise 73 bine düştüğünü anımsatarak ordunun daha büyük çaplı olmasına ihtiyaç duyulduğunu kaydetmişti.
Bu arada silahlı kuvvetlerin kapasitesini olumsuz etkileyen aşırı yüklenme sorununa vurgu yapılan Partilerarası Savunma Komitesi'nin "Savaşa Hazır mısınız?" başlıklı raporunda, silahlı kuvvetlerden ne zaman harekete geçmesi istense bir yol buldukları ancak "milli gurur meselesi" olsa da, "aşırı yükün operasyonların hızı ve diğer durumların da etkisiyle yüksek yoğunluklu savaşa hazırlık üzerinde olumsuz bir etki yarattığı" dile getirildi.
Komite'de görevli milletvekilleri, hem muvazzaf personelin hem de yedeklerin işe alımında ve elde tutulmasında olası bir "krize" karşı "artan oranda endişeli" olduklarını dile getirdi.
Zira operasyonel taleplerin, iyileşmeyi ve eğitimi gerçekleştirmeyi zorlaştırdığı bir ortamda, bu durumun daha da ciddiyet arzetmeye başladığı kaydedildi.
Komite raporunda, "Silahlı kuvvetlere katılmaktan ziyade daha fazla kişinin (ordu saflarından) ayrılmasının şaşırtıcı olmadığı" kanaatinin hasıl olduğu yer aldı.
Ayrıca Komite, sorunu kabul etmekle ve bu meseleyi ele almayı planlamakla birlikte, hükümetin bunu yapmak için yeterli hızda hareket etmediği eleştirisinde de bulundu.
Bir Savunma Bakanlığı Sözcüsü, "İşe alımların arttırılması ve elde tutma koşullarının iyileştirilmesi en önemli önceliğimiz" ifadesini kullandı.
Sözcü, "Silahlı kuvvetlerimiz Birleşik Krallık'ı korumak ve savunmak için her zaman hazır ve tüm operasyonel faaliyetlerimizi yerine getirmeye devam ediyoruz." dedi.
2023 bütçesindeki mühimmat stoklarının arttırılması için ayrılan 1,95 milyar sterlinin, kabiliyetlerin yenilenmesi ve arttırılmasından ziyade mevcut kaynak eksikliklerinin giderilmesi için kullanılabileceği Raporda, gündeme getirilen bir diğer endişe konusu.
Ancak Savunma Bakanlığı Sözcüsü, bu yıl savunma için 50 milyar sterlin harcandığını ve savunma teçhizatı için yapılan harcamaların gelecek on yıl içinde 288,6 milyar sterline yükseldiğini aktardı.
İngiliz hükümeti, Savunma Bakanlığı savunma harcamalarını Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYİH) yüzde 2,5'ine çıkarmayı hedefliyor.
Hükümete çağrı ve tavsiyeler
Milletvekilleri, Savunma Bakanlığı'nı 2022 sonbahar ve 2023 ilkbahar bütçelerinde vaat edilen para tahsisini yeniden gözden geçirmeye ve bir dökümünü çıkarmaya çağırdı.
Komite ayrıca hem Ukrayna savaşı hem de gelecekteki herhangi bir savaş bağlamında Birleşik Krallık'ın endüstriyel kapasitesini ve mühimmat üretimini arttırmak için tedarik süreçlerinde iyileştirmeler yapılması çağrısını yaptı.
Komite, bu kapsamda, kullanımdan kaldırılan teçhizatın "yarı yarıya da olsa yenilenmeye elverişli" şekilde muhafaza edilmesi gerektiğini belirtti.
Komitenin başkanlığını yürüten eski Savunma Tedarik Bakanı Jeremy Quin, İngiltere Silahlı Kuvvetleri'ni "dünya çapında bir savaş gücü" olarak tanımladı ve personelin "muazzam cesaret ve esneklik sergilediğini, dünya çapındaki bazı kriz ve tehditlere tereddütsüz yanıt verdiğini ve İngiliz ulusunu korumaya olan bağlılıklarında asla tereddüt etmediğini" ifade etti.
Ancak, "Sürekli devam eden operasyonların ve faaliyetlerin yanı sıra personeli elde tutma oranlarının düşüşünün ve düşük alım döneminin" İngiltere'nin askeri hazırlığını zayıflattığını söyledi. Quin, bu durumun orduya zarar verdiğini de sözlerine ekledi.
