BBC Türkçe'nin haberine göre gizli yapılan oylamada May partisinden 200 milletvekilinin desteğini alarak güven oylamasını kazandı.
117 Muzafakazar partili milletvekili ise May'e karşı oy verdi.
May'in oylamayı kazanması için Avam Kamarası'ndaki 315 Muhafazakâr Partili milletvekilinin salt çoğunluğunun desteğini alması gerekiyordu. Yani May'in oylamada en az 158 milletvekilinin desteğine ihtiyacı vardı. TSİ 21.00'de başlayan gizli oylama 23.00'te sona erdi. May bu akşamki oylamayı kaybetseydi, istifasını vermek zorunda kalacaktı.
Ancak Başbakan May oylamayı kazandığı için gelecek bir yıl boyunca benzer bir oylama yapılamayacak.
May'in oylamayı önemli bir farkla kazanamaması durumunda, parti liderliğinden ayrılma ihtimali de bulunuyordu.
En az 48 milletvekili güvensizlik oylaması istemişti
Muhafazakar Parti'de güvensizlik oylaması için için, partinin milletvekillerinin yüzde 15'i bu yönde talepte bulunması gerekiyordu.
Çarşamba sabah saatlerinde Muhafazakar Parti'den en az 48 milletvekilinin partinin Avam Kamarası'ndaki parlamento grubunun (1922 Komitesi) başkanına mektuplarını gönderdiği açıklandı.
May "Bu oylamada elimdeki var gücümle mücadele edeceğim." demişti.
Oylama başlamadan önce May Muhafazakar milletvekillerinden son kez destek isteyen May, 2022'de yapılması planlanan genel seçimlerde partiyi temsil etmeyeceğini ancak Brexit anlaşmasını hayata geçirmek istediğini belirtti.
Muhafazakar Parti'de güvensizlik oylamasına, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkışını düzenleyen Brexit anlaşmasına gelen itirazlar neden oldu.
Yeni başbakanın İngiltere'yi 29 Mart'ta AB dışına çıkartacak mekanizma olan 50. maddeyi rafa kaldırmak ya da süresini uzatmak zorunda kalacağını belirten May bunun da "Brexit'i geciktireceğini, hatta durduracağını" savundu.
Brexit anlaşması tepki çekmişti
Theresa May'in Avrupa Birliği (AB) ile üzerinde anlaştığı Birlikten çıkış (Brexit) anlaşmasını yeterli bulmayan Muhafazakâr Partililer, yeni bir liderle yola devam edip Brexit şartlarını Brüksel ile yeniden müzakere etmek istiyor.
Theresa May ise tek ve en iyi anlaşma metninin ellerindeki metin olduğunu söylüyor ve bu anlaşmanın onaylanmaması halinde İngiltere'nin bir anlaşma olmaksızın AB'den düzensiz bir biçimde çıkmak zorunda kalabileceğini ifade ediyor.