Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada söz konusu yaptırımların geçen yıl, Filistinlilere Batı Şeria'da topraklarını terk etmeleri için baskı amacıyla saldırgan bir şekilde tacizde bulunan ve gözdağı veren kişiler dahil yerleşimciler tarafından uygulanan "eşi benzeri görülmemiş seviyedeki" şiddete yanıt mahiyetinde olduğu bildirildi.
Açıklamada, İsrail'in suçlulara karşı harekete geçmemesinin yerleşimciler için "neredeyse tamamen cezasızlığa" yol açtığı hatırlatıldı.
İngiliz makamları, Moşe Şarvit ve Yinon Levy isimli yerleşimcilerin, son aylarda "Filistinlileri yerlerinden etmeye yönelik hedefli ve hesaplı bir çabanın" parçası olduklarını bildirdi.
Bu yerleşimcilerin Filistinli aileleri silah zoruyla tehdit ettikleri ve mülkleri tahrip ettikleri dile getirildi.
Yaptırım uygulanan diğer iki kişinin isimlerinin ise Zvi Bar Yosef ve Ely Federman olduğu kaydedildi.
Adı geçen dört kişinin Birleşik Krallık'taki mal varlıkları dondurulurken, bu kişilere seyahat ve vize yasağı getirildi.
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron da, "Aşırılık yanlısı İsrailli yerleşimciler Filistinlileri çoğu zaman silah zoruyla tehdit ediyor. Onları hakları olan topraklardan zorla çıkarıyor. Bu durum, yasa dışıdır ve kabul edilemez." açıklamasında bulundu.
"İsrail daha güçlü adımlar atmalı ve yerleşimci şiddetine son vermelidir." diyen Cameron, açıklamasının devamında, "Sıkça verilen sözler ve bu taahhütlerin yerine getirilmediğini görüyoruz." diye İsrail yönetimine tepki gösterdi.
ABD ve Batılı bazı ülkeler daha önce Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik saldırılar nedeniyle İsrailli yerleşimcilere yönelik benzer yaptırımlarda bulunmuştu.
Fransa ise, işgal altındaki Batı Şeria'da İsrailli yerleşimciler tarafından uygulanan şiddeti "terör politikası" olarak nitelendirmişti.
Batı Şeria'yı 1967 Orta Doğu savaşında işgal eden İsrail o zamandan beri yerleşimlerini sürekli olarak genişletti.
Filistinliler, Batı Şeria'yı Gazze ve Doğu Kudüs'ü de kapsayan gelecekteki bağımsız Filistin Devleti'nin ayrılmaz bir parçası olarak görüyor.