İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Britanya Ulusal Denizaşırı pasaportlarına başvurma hakkı olan yaklaşık 3 milyon Hong Kong vatandaşına, Birleşik Krallık sınırları içinde yaşama ve çalışma hakkı vermeye hazır olduklarını açıkladı.

Geçtiğimiz hafta Salı gününden bu yana İngiliz Bakanlar kurulunun gündeminde olan, Hong Konglu BUD pasaportu sahiplerine 12 aylık uzatılabilir vize verilmesine ilişkin tartışmaya İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Times’da yayımlanan makalesi ile katıldı. Çarşamba günü yayımlanan yazısında Johnson, vizenin yalnızca 350 bin BUD sahibine değil, BUD alma hakkına sahip olan yaklaşık 3 milyon Hong Konglu’ya verilebileceğini açıkladı. Johnson yazısında, ulusal güvenlik yasasının uygulamaya konması halinde, İngiltere’nin Hong Kong halkı ile olan derin tarih ve dostluk bağlarını savunmaktan başka bir çaresi kalmayacağını savundu. 

Johnson’un yazısında ‘‘Eğer Çin ulusal güvenlik yasasını uygulamaya koyarsa, İngiliz hükümeti göçmen yasalarını değiştirecek ve BUD pasaportu sahiplerinin uzatılabilmesi mümkün olan 12 aylık bir süre için İngiltere’ye gelmelerine izin verecek ve onlara çalışma izni de dahil olmak üzere vatandaşlık yolunu açacak olan göçmen haklarını da sağlayacak’’ ifadesine yer verdi.

Johnson makalesinde Çin’e de ulusal güvenlik yasasını gözden geçirmesi için son kez çağrıda bulunarak, ‘‘Britanya Çin’in yükselişini engellemeye çalışmıyor, bilakis ticaretten iklim değişikliğine çıkarlarımızın kesiştiği bütün meselelerde yan yana çalışacağız. Karşılıklı saygıya ve Çin’in dünyadaki yerinin kabulüne dayanan modern ve olgun bir ilişki istiyoruz. Ve tam da Çin’i dünya topluluğunun önde gelen üyelerinden biri olarak kabul ettiğimiz için uluslararası anlaşmalara uymasını bekliyoruz’’ dedi.

İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab ise Avam Kamarası’nda yaptığı konuşmada, sadece pasaport sahibi olan 300 bin kişiye vize vereceklerini söyleyerek şehirden kitlesel bir göç yaşanması halinde yükün uluslararası olarak paylaşılmasını ümit ettiklerini belirtti. Johnson ile Raab’ın ifadeleri arasındaki çelişkinin, Bakanlar Kurulu içinde kaç kişiye vize verileceği ile ilgili tartışmanın henüz bir sonuca ulaşmamış olmasından kaynaklanabileceği belirtildi.