TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ve Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi’nin açtığı davada Danıştay imar planlarını iptal etti. Danıştay 6’ncı Dairesi’nin kararında projenin imar planlarının hukuka, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uyarlık bulunmadığını düşünen tetkik hakimi ve Danıştay savcının görüşleri de yer aldı. Daire’nin kararında daha önce verilen yürütmeyi durdurma ve iptal kararlarında belirtilen hususlara dikkat çekildi.
Ne olmuştu?
Danıştay’ın son kararı ışığında inşaatı yargı kararlarına rağmen bir türlü durdurulamayan ve ağaçların kesilmesine neden olan işadamı Ali Ağaoğlu’nun Maslak 1453 projesi ile ilgili hafıza tazeleyelim:
Maslak 1453 bloklarının bulunduğu İstanbul Ayazağa’daki ormanlık alan, İçişleri Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı tarafından 12 Kasım 2008’de yapılan protokol ile askeri tesis yapımı karşılığında TOKİ’ye devredildi. Söz konusu bölge dana önce askeri alandı. Bu bölge iki yıl sonra, 2010’da TOKİ tarafından ‘Gecekondu Önleme Bölgesi’ ilan edildi. Söz konusu alanın imar planları da aynı yıl Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylandı.
Hülle plan
Ağaoğlu’nun Fatih Ormanı’nın yanı başına yapmak istediği inşaatın imar planlarının iptali istemiyle davalar da açılmaya başladı. TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nin açtığı dava sürerken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 16 Eylül 2011’de planlarda revizyon yaparak ‘hülle’ planı onayladı. Proje Eylül 2012’de de kamuoyuna duyuruldu.
İlk karar: Depremde riskli ve ormanın yapısı bozulacak
Mimarlar Odası’nın açtığı davada Şubat 2013’te İstanbul 8’inci İdare Mahkemesi, planların iptaline karar verdi. Karara dayanak olan bilirkişi raporuna göre, konut alanına açılan arazi vadi tabanı içeriyor ve yüksek derecede eğimliydi. Burada konut yapmak deprem kuşağında olan İstanbul’da riskli bir durumdu. Yine bilirkişilere göre, söz konusu alan İstanbul’un önemli su kaynaklarına komşuydu ve burada yapılaşmaya izin verilmesi ile bölgenin doğal yapısı bozulacak, su kaynakları kirlenecekti. Bölgenin yanındaki Fatih Ormanı da projeden kötü etkilenecek, ormandaki doğal hayatın sürekliliği kesilecekti.
Ancak inşaat Ağustos 2012’de başlamış, mahkemenin sıraladığı gerekçeler de inşaatı durduramamıştı. Çünkü görünürde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2011 yılındaki ‘hülle’ planı işliyordu.
TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi ‘hülle’ planlara dava açmıştı. Söz konusu dava kapsamında Danıştay 6’ncı Dairesi, 2014 yılında yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bu kararda da yine deprem tehlikesine işaret ediliyordu. Mahkeme, planların ayrıntılı zemin etütleri yapılmadan hazırlandığını söylüyordu.
Ancak inşaat yine durmadı. O günlerde inşaatın işbirlikçilerinden Emlak Konut GYO tarafından yapılan açıklamada 18 Nisan 2012 tarihli revize edilmiş bir imar planı daha olduğu, projenin bu plana göre yapıldığı duyuruldu.
Bakandan güvence
Mahkemenin planları iptal etmesinden birkaç ay önce projenin sahibi Ağaoğlu, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında gözaltına alınmıştı. Ortaya dökülen fezlekeler ve tapelerde o dönem çevre ve şehircilik bakanı olan Erdoğan Bayraktar ile Ağaoğlu arasında geçen konuşmalar da yer alıyordu. Bayraktar, Ağaoğlu’na başka bir projesiyle ilgili “Sen kendi bildiğin gibi yap, boşver. Sana uymuyorsa sen bildiğin gibi yap” diyordu.
Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü: Ruhsat iptal edilsin
Kasım 2015’te yargının durduramadığı inşaat ile ilgili bir başka gelişme yaşandı. İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Sarıyer Belediyesi ve Şişli Belediyesi’ne gönderdiği yazıda şunları belirtti: “Alanın mahkeme kararlarınca plansız alan olduğu dikkate alınarak verilmiş olan inşaat ruhsatlarının ivedi olarak iptal edilmesi ile inşai faaliyetlerinin hangi aşamada olduğunun ise yapı ruhsatını düzenleyen ilgili belediyelerince yerine getirilmesi hususunda gereğini arz/rica ederim.”
Ancak bu yazı da inşaatı durduramadı. Bu gelişmeler yaşanırken inşaat da satışlar da sürüp gitti.
Yeni bir plan daha
Ocak 2016’ya gelindiğinde TOKİ’nin projeyle ilgili yeni bir plan hazırladığı ortaya çıktı. Planlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onanmıştı. Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası bu planlara karşı da dava açtı. Habere konu iptal kararı da bu dava kapsamında verilen karar. Bu karar da inşaatı durduramazdı çünkü Eylül 2016’dan itibaren bloklarda yaşam başlamıştı.