Yaklaşık çeyrek yüzyıldır sahte kimlikle kaçak olarak yaşayan ve bu süre zarfında ilk kez kamuoyu önünde görünen Kabuga tekerlekli sandalyede hakim karşısına çıktı. Dava sırasında Kabuga'nın sesinin zayıf çıktığı belirtildi. Ancak mahkeme salonundan çıkarken yakınlarına doğru yumruğunu kaldırması ve oğullarından birinin cesaret veren sözler sarfetmesi dikkat çekti.
Kabuga Fransa'da yargılanmak istiyor
Euronews'te yer alan haberde avukatları duruşma öncesinde yayımladıkları açıklamada Kabuga'nın mahkemede masum olarak dinlenme hakkı bulunduğunu kaydetti.
Duruşmada Kabuga'nın hakkındaki suçlamalarla ilgili olarak Tanzanya'daki Birleşmiş Milletler Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesi talep edildi. Kabuga'nın avukatları ise bu talebe karşı çıkarak müvekkillerinin Fransa'da yargılanmak istediğini dile getirdi.
Birleşmiş Milletler Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin biri Hollanda'nın Lahey diğeri Tanzanya'nın Arusha kenti olmak üzere iki merkezi bulunuyor.
Soykırımın finansörü olmakla suçlanan bir zamanların "çay ve kahve kralı" zengin iş adamı Kabuga'nın ayrıca Ruanda'da bir yayın kuruluşunun da ortağı olarak o dönemde Tutsilerin aleyhine mesajlar yayınladığı etnik nefreti körüklediği belirtiliyor.
Hakkında Birleşmiş Milletler Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde soykırımla ilgili yedi suçtan soruşturma bulunan Kabuga'nın yakalanması için Amerika Birleşik Devletleri 5 milyon dolar ödül koymuştu.
Kabuga'nın yakalanışı, 1994 yılında Ruanda'da yüz gün boyunca 800 bin kişinin ölümüne neden olan soykırım konusunda Avrupa ve Afrika arasında süregelen arayışı sona erdirdi.