Emekli edilen İnterpol Eğitim Uzmanı Seyit Ahmet Eren, kendisinin de zorunlu emekliliğe sevk edilen müdürlerden birisi olduğunu vurgulayarak, "Emekli edilenler ile edilmeyenlerin profiline baktığımızda şunu görüyoruz. Emekli edilenler mesleki kariyeri başarılarla dolu. Çoğunluğu henüz 1. sınıf emniyet müdürü olmuş, en az bir yabancı dil bilen bir kısmı master veya doktora yapmış kişilerden oluşuyor. Emekli edilmeyenlere bakıyoruz. Bir kısmı yargılanmış ve ceza almış, bir kısmı ise şu an yargılanması devam eden kişilerden oluşuyor.
Emekli edilen emniyet müdürleri ile aileleri, kapatılan Polis Koleji öğrencileri ve eski emniyet müdürleri emekli edilen emniyet müdürlerine destek için Güvenpark'ta eylem yaptı. Eyleme Cumhuriyet Halk Partili bazı üyeler de destek verdi. Grup, heykelin önünde toplanarak önce İstiklal Marşı'nı okudu. Daha sonra eski emniyet müdürleri basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Emekli edilen İnterpol Eğitim Uzmanı Seyit Ahmet Eren, kendisinin de zorunlu emekliliğe sevk edilen müdürlerden birisi olduğunu söyledi. Eren, "Emekli edilenler ile edilmeyenlerin profiline baktığımızda şunu görüyoruz. Emekli edilenler mesleki kariyeri başarılarla dolu. Çoğunluğu henüz 1. sınıf emniyet müdürü olmuş, en az bir yabancı dil bilen bir kısmı master veya doktora yapmış kişilerden oluşuyor. Emekli edilmeyenlere bakıyoruz. Bir kısmı yargılanmış ve ceza almış, bir kısmı ise şu an yargılanması devam eden kişilerden oluşuyor. Emniyet Teşkilatı bu kadar birikimli, donanımlı emniyet müdürlerini bir gecede emekli etmekle kendi ayağına kurşun sıkmıştır. Aslında kendi ayağına değil, topyekün bir milletin kafasına kurşun sıkmıştır. Emniyet Teşkilatı'nın alt üst edilmesinin olumsuz neticelerini zaten görmeye başladık. Bundan sonraki sonraki süreçte de göreceğiz. Bizleri emekliliğe sevk edenlerin kriteri neydi? Aslında biz bu kriteri biliyoruz. Kendileri gibi olmayan, kendileri gibi düşünmeyen insanları tasfiye etmek ve kadrolaşmak. Zaten 7 buçuk sene okumuş, mezuniyetine 2 ay kalmış Akademili'yi sokağa koyup onun yerine sadece 72 gün okuttukları ya da okutacakları kişileri almak bu niyeti açıkça ortaya koyuyor." ifadelerini kullandı.
"SİZLERE KANUNSUZ EMİR VERENLERDEN YAZILI EMİR İSTEYİN"
Eren, bazı mesleklerin daha cesur olmayı gerektirdiğini söyleyerek, "Polislik böyle bir meslektir. Askerlik böyle bir meslektir. Hakimlik ve savcılık böyle bir meslektir. Şu an her kesimden insan bir karakter testinden geçiyor. Bir insanın karakteri zor zamanlarda belli olur. Dolayısıyla hiç kimse konjonktürel şartlardan dolayı kendini kullandırmamalıdır. Her kim şu ana kadar bize yapılan haksızlıklara , hukuksuzluklara sebebiyet vermişse bunlar ceza ve tazminat davaları olarak kendilerine dönecektir. Eğer o günlerin hiç gelmeyeceğini düşünüyorlarsa gitsinler biraz tarih biraz da sosyoloji okusunlar." dedi.
Kamu görevlilerine seslenen Eren, şunları söyledi : "Sizlere kanunsuz emir verenlerden yazılı emir isteyin. Bakın bakalım o zaman kanunsuz emirlerde ısrar edebiliyorlar mı? bunu yapmazsanız bir gün hukuksuzlukların karşılıksız kalmayacağını aklınızdan çıkarmayın." şeklinde konuştu.
"36 SANİYEDE 36 YILI DEĞERLENDİRMİŞ YÜKSEK DEĞERLENDİRME KURULU"
Eski Emniyet Müdürü Nuri Ateş ise, 6638 Sayılı Kanun'un 4 Nisan'da Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, yürürlüğe girdiği günün ertesinde Kolej ve Akademi'de okuyan öğrencilerin ilişiklerinin kesildiğini söyledi. Ateş, şöyle devam etti :"Bizlerin, emniyet müdürü rütbesindeki arkadaşlarımızın ve benim durumum ise Yüksek Değerlendirme Kurulu Kararı'yla değerlendirildi. 13, 14, 15 ve 16 Nisan tarihleri arasında dört günlük bir toplantıyla 14 üyesi olan Yüksek Değerlendirme Kurulu'nun kararıyla bin 700 civarında emniyet müdürü arkadaşımız emekliye sevk edildiler. 4 günde yapılan toplantıyla bu kararlar alındı. 4 günde 8 saatten 32 saat yapıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün kendi açıklamasına göre 3 bin 135 emniyet müdürü değerlendirmeye alınmış. 3 bin 135 emniyet müdürü 32 saatte emekli edildi. 32 saati dakikaya çevirdim. Her bir emniyet müdürünün emekli edilmesi için değerlendirilecek süre 36 saniye. 36 saniyede 36 yılı değerlendirmiş Yüksek Değerlendirme Kurulu. Yani her yıl için bir saniye süre veriliyor. Bir saniyede bir yılını nasıl değerlendirebiliyorsunuz. 14 kişinin oylaması nasıl oluyor da hiyerarşik bir düzende yapılarak görüşmeler yapılıyor. Değerlendirmelerin ciddi olmadığı buradan belli. 6638 sayılı kanun anayasanın 2. maddesine 7, maddesine, 10. Maddesine ve 128. Maddesine açıkça aykırı."
"İZNİMİ İPTAL ETTİLER, MALATYA'DA AMELİYAT OLUP GERİ DÖNMEK ZORUNDA KALDIM"
Eski Koruma Daire Başkanı Yesari Vural da 17- 25 Aralık sürecinden sonra mağdur olmuş biri olduğunu söyleyerek, "Hukuk çerçevesinde hakkımı aramak istedim. Tabi ki hukuki hakkım olan dava süreci başladı. Bu dava süreciyle beraber 'niçin dava açtın' dercesine Malatya ve Tunceli'ye sürgün görevine gönderildim. Anladım ki bu 17-25 Aralık bir kesimin tasfiyesi ile kalmayacaktı. Rahatsızdım, böbrek ameliyatı olmam gerekiyordu ve izinliydim o anda. İznimi iptal ettiler, Malatya'da ameliyat olup geri dönmek zorunda kaldım. Yine sanki bir şaki gibi günde iki sefer Akay'da güvenliksiz bir büroda imza attırılmak zorunda bırakıldım. Bu süreç son nokta olan emeklilik sürecine kadar geldi. Yürütmeyi durdurma davasını kazandım. Arkasından Danıştay da 'bu haklı' demelerine rağmen beni yine göreve başlatmadılar, açığa aldılar. Şu anda da emekli oldum." diye konuştu.
"BİR GÜN HUKUK GERİ DÖNECEK VE MİLLETİMİZE HİZMET ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
'Askeriye, adalet ve asayişden vazgeçemeyiz' diyen Vural, "Maalesef 17- 25 Aralık sürecinde görüyoruz ki biz hukuktan vazgeçmiş durumdayız. Hukuk tatile çıktı. Biz hukukun tatilden dönmesini dört gözle bekliyoruz. Bir gün hukuk geri dönecek ve milletimize hizmet etmeye devam edeceğiz." şeklinde konuştu. CİHAN