Turgut Özal Üniversitesi İİBF İktisat Bölüm Başkanı ve HESA Ekonomi Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Ramazan Taş, İpek Medya Grubu'na yapılan operasyonun keyfi müsadere uygulaması olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Ramazan Taş, baskınlarla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, İpek Grubu'nun Türkiye'nin en çok vergi ödeyen 3. sanayi kuruluşu olduğunu belirterek, "Gruba bugün makul şüphe üzerine yapılan operasyonlar bir keyfi müsadere uygulamasıdır." dedi.
"MAKUL ŞÜPHE OPERASYONUYLA TÜRKİYE'DE BİLİMSEL ÖZGÜRLÜK AYAKLAR ALTINA ALINMIŞTIR"
Keyfi müsadere uygulamaların Osmanlı ekonomisinin çökmesine yol açtığını aktaran Taş, bugünkü keyfi müsadere uygulamalarının da Türkiye ekonomisinin çökmesine neden olacağını söyledi. Turgut Özal Üniversitesi İİBF İktisat Bölüm Başkanı ve HESA Ekonomi Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Ramazan Taş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü keyfi müsadere demek güven, istikrar ve yatırım ortamını torpillemek demektir, bütün ekonomik faaliyetleri torpillemek demektir. İpek Üniversitesi'ne ve İpek Medya Grubuna yapılan makul şüphe operasyonuyla Türkiye'de bilimsel özgürlük ayaklar altına alınmıştır. Fikir, düşünce, ifade, medya özgürlüğü çiğnenmiştir, bilim insanlarına gözdağı verilmiştir, üniversitelerin bilimsel özerkliği yok sayılmıştır."
"YOLSUZLUKLARLA VE HUKUKSUZLUKLARLA MÜCADELE ETMEYEN TÜRKİYE, DEMOKRATİK VE HUKUKİ BİR FETRET DÖNEMİNE GİRMİŞTİR"
Doç. Dr. Taş, "Türkiye'de artık yolsuzlukların ve hukuksuzlukların üzerine gidilmemekte, hesap sorulmamaktadır. Tam tersine makul şüphe düzenlemesiyle yolsuzlukları ve hukuksuzlukları ortaya çıkaranların, hesap sorulmasını isteyenlerin üzerine gidilmektedir. Yolsuzluklarla ve hukuksuzluklarla mücadele etmeyen Türkiye, demokratik ve hukuki bir fetret dönemine girmiştir, hukukun üstünlüğünden üstünlerin hukukuna geçilmiştir, insan hakları, özel mülkiyet hakları, girişimcilik özgürlüğü ve basın özgürlüğü açık tehdit altına girmiştir." diye konuştu.
CİHAN