Pentagon sözcüsü General Patrick Ryder, saldırılarda Amerikan kuvvetlerinin yer almadığını kaydetti.
Ryder konuyla ilgili daha fazla açıklama yapmazken, isminin açıklanmasını istemeyen Amerikalı yetkililerin Amerikan medyasına yansıyan açıklamalarına göre saldırının arkasında İsrail var görünüyor.
Amerikalı yetkililerin konuyla ilgili ilk açıklamaları Wall Street Journal gazetesine yansıdı.
Reuters’a konuşan Amerikalı bir yetkili de İsrail’in olaya müdahil bir görüntüsü olduğunu söyledi.
İran Meclisi üyesi Hossein Mirzaie de İsrail’in saldırının arkasında olduğuna dair “güçlü duyum” olduğunu kaydetti.
İsfahan kenti yakınlarındaki askeri fabrikaya insansız hava aracıyla saldırı düzenlenmişti. İranlı yetkililer olayda can kaybı olmadığını açıklarken, saldırının sorumluluğunu üstlenen olmadı.
İran Dışişleri Bakanı saldırıyı “korkakça” olarak niteledi ve amacın ülkede güvensizlik yaratmak olduğunu kaydetti.
Bakan Hossein Amirabdollahian, “Bu tür eylemler uzmanlarımızın barışçıl nükleer çalışmalarına olan bağlılığını etkilemeyecek” ifadelerini kullandı.
Savunma Bakanlığı da fabrikadaki patlamanın neden olduğunu zararın az olduğunu ve can kaybı olmadığını açıkladı.
Bakanlık açıklamasında saldırının Cumartesi akşam saatlerinde düzenlendiği ve insansız hava araçlarından birinin düşürüldüğü, diğer ikisinin de savunma tuzaklarına yakalanarak infilak ettiği kaydedildi.
Açıklamada, silah fabrikasının çatısında küçük bir zararın oluştuğu belirtildi.
Zararın gerçek boyutu ise bağımsız kaynaklarca teyit edilemiyor.
Bu olayın dışında Tebriz kenti yakınlarındaki bir yakıt fabrikasında da büyük bir yangın çıktı.
Yangının neden çıktığıyla ilgili ise bilgi verilmedi.
Tahran geçmişte İsrail’i İran içindeki ajanlarını kullanarak saldırı planlamakla suçlamıştı.
İsrail ordusu ise konuyla ilgili sorulara yanıt vermedi.
İsrail uzun süredir İran’ın nükleer programı konusunda diplomasinin başarısız olması durumunda İran’a saldırı düzenleyebileceğini belirtiyor.
İran’la Batılı ülkeler arasında 2015 tarihli nükleer anlaşmayı canlandırmak için yürütülen görüşmeler Eylül ayında tıkanmıştı.