Blinken bu açıklamayı Dışişleri Bakanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorusu üzerine yaptı.
Geçtiğimiz günlerde de İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Abdullahyan, bu konuda diplomatik çözüm bulmak istediklerini belirtmiş, 2015 tarihli nükleer anlaşmaya tüm tarafların tam bir şekilde uymasını istediklerini kaydetmişti.
2015 yılında ABD’nin de dahil olduğu ülkelerle İran arasında, Tahran’a karşı yaptırımların hafifletilmesi karşılığında İran’ın nükleer programında kısıtlamalara gidilmesini öngören bir anlaşmaya varılmıştı.
O tarihten bu yana İran’ın nükleer programını geliştirdiği biliniyor.
Blinken basın toplantısında İran’ın bir süre önce cezaevinden ev hapsine aldığı Amerikan vatandaşlarıyla ilgili de konuştu.
ABD Dışişleri Bakanı en önemli önceliğinin dünya genelindeki Amerikan vatandaşlarının güvenliği olduğunu kaydetti ve konunun İran’ın nükleer programından ayrı olduğunu, Tahran’a yönelik politikalarında kapsamlı bir değişimin sözkonusu olmadığını vurguladı.
Washington’ın Amerikan vatandaşlarının serbest kalması karşılığında İran’ın Güney Kore’de tutulan 6 milyar dolarına erişim imkanı sağladığı kamuoyuna yansımıştı.
Blinken, Tahran’ın bu parayı insani nedenler çerçevesinde kullanabileceğini aktardı.
Antony Blinken, gelecekteki görüşmeler için İran’ın gerilimi azaltması gerektiğini de kaydetti.
İran’la Batılı ülkeler arasındaki nükleer müzakereler geçen yıl Eylül ayından bu yana durmuş durumda. Görüşmelerin yeniden başlayıp başlamayacağı belli değil ancak İran’dan gelen açıklamalar bu konuda müzakerelerin yeniden başlayabileceği yönündeki umutları arttırdı.