Güney Ege Sanayici ve İşadamları Federasyonu (GESİFED) Başkanı Gültekin Okay Salgar, güvenli fabrikalara dahi hırsızlık için girenlerin arttığını, gasp, cinayet ve hırsızlığı kimlerin yaptığını anlamakta zorlanmaya ve endişelenmeye başladıklarını söyledi. Türkiye'nin 2,5 milyon sığınmacıya kapılarını açtığını belirten Salgar, "Yetmedi, yeni bir göç daha kapımıza dayandı. Nereye kadar, nasıl son bulacağı meçhul olan bir süreç. Sınırımızdan kimlerin geçtiğini, daha ne kadar mülteci geleceğini bilmiyoruz. İnsan tacirlerinin vicdansızlığı, yurtsuz insanların çaresizliği ölüme götürüyor. Bu insanların işsizliği, açlığı, evsizliği vicdanımızı sızlattığı kadar da kaygı duymaya başladık. Her gün gasp, cinayet ve hırsızlık haberlerinden, kimlerin yaptığını anlamakta zorlanmaya ve endişelenmeye başladık. Güvenli fabrikalara dahi hırsızlık için girenler arttı." dedi.
Sahipsiz ve çaresiz insanların her geçen gün çoğaldığını belirten GESİFED Başkanı Salgar, "Her şeye ahkâm kesen, insan haklarını en iyi uyguladığını söyleyen gelişmiş ülkeler, neden çare bulmak istemiyor? İnsanlığın ve sözün bittiği noktaya geldik. Sözü ile icraatı bir olmayan ülkeleri belirleme zamanıdır. Avrupa Birliği'nin en güçlü lokomotif ülkesinin başbakanı devamlı geliyor, kendilerine gelen mültecileri geri almamızı istiyor. 'Para verelim, vizeyi kaldıralım.' diyor. Bizler işadamları ve sanayiciler olarak yıllardır vize sorunlarıyla yaşadık. Vizemiz olduğu halde gümrük polislerinin aşağılayıcı sorularına ve alaycı tavırlarına alıştık. Vizeleri kaldırmasalar da olur, yeter ki adil ticaret koşulları olsun." diye konuştu.
'AVRUPA ARTIK İNANDIRICI DEĞİL'
Avrupa Birliği'nin, gelişmiş ülkelerin korumacılığını yaptığını vurgulayan Gültekin Okay Salgar, "Ülkelerinin menfaatlerine göre uluslararası ticarette yeni kurallar koymaya hazırlanıyorlar. Trans Pasifik Ortaklığı (TPP) ile Asya ticaret anlaşmalarına ülkemizi kabul etmiyorlar. Trans Atlantik Ortaklığı (TTIP) yaptıkları ABD ile serbest ticaret anlaşmalarında yine bizler yok sayılıyoruz. Gümrük birliği yaptığımız AB'ye rağmen bizim isteklerimiz olduğunda ilgisiz ve olumsuz tavır alan AB'ye karşı daha planlı olmalıyız. 10-15 yıl önce, 2010'da Avrupa Birliği'ne alınacağımız söyleniyordu. Avrupa'nın oyalayıcı yalanlarına alıştık, artık inandırıcı değiller. Terör belasıyla uğraşmamız için ne planlar içinde olduklarını biliyoruz. Asırlardır birlikte yaşadığımız insanlarımızı nasıl kışkırttıklarını görüyoruz. Çevremizde devam eden savaşların, ülke ekonomisine sıkıntılar getireceği kesindir. Çevremizde tüm bu olaylar yaşanırken Türkiye olarak, dost görünen ülkelerin gerçek dost olup olmadıkları tekrar gözden geçirilmelidir." dedi. CİHAN