İngiltere'de yayımlanan haftalık The Economist dergisi, Irak ve Suriye’de işgal ettiği toprakların neredeyse tamamını kaybeden IŞİD’in, parasını sözde halifelikten nasıl kaçırdığını yazdı. ‘Tarihteki en zengin terör örgütlerinden biri’ olan IŞİD’in, milyonlarca doları bölge geneline zulaladığını kaydeden The Economist, ‘hawala’ yöntemiyle Irak ve Suriye dışına çıkarılan paranın büyük bir kısmının Türkiye’de bulunduğunun düşünüldüğünü iddia etti.
İstihbarat yetkililerinin, 'IŞİD nakdinin' gelecekteki operasyonlar için farklı kişiler tarafından tutulduğuna ve 'uyuyan hücreleri’ desteklemek için kullanıldığına inandığını kaydeden dergi, terör örgütünün nakit yaratma yeteneğini de sürdürdüğünü savundu.
The Economist’te yayımlanan ‘İslam Devleti, Irak ve ötesinde milyonlarca dolar zulaladı’ başlıklı yazının bire bir çevirisi şöyle:
"Siyah bayrağın Irak’ın üçte birinden fazlasında ve Suriye’nin neredeyse yarısında dalgalandığı günler geride kaldı. Savaş alanında mağlup edilen İslam Devleti, kendi ilan ettiği ‘halifeliğinin’ neredeyse yüzde 98’ini kaybetti. 70 bine yakın savaşçısının (muhtemelen sayıları zirve yaptığı dönemde 100 bin dolaylarındaydı) öldürüldüğü düşünülüyor ancak binlercesi kaçtı. Bazıları Irak ve Suriye’de kaldı, diğerleri Türkiye’ye kaçtı ya da Mısır, Libya ve Güneydoğu Asya’daki IŞİD üyelerine katıldı. Grubun, 10 bine yakın yabancı savaşçısının Orta Doğu’yu terk ettiği düşünülüyor.
"IŞİD Irak’ta yatırımlar yaptı,
Türkiye’de altın satın aldı"
Cihadı sürdürmek niyeti ise hala devam ediyor. IŞİD, sessiz bir şekilde milyonlarca doları bölge geneline zulaladı. Irak’ta yatırımlar yaptı, Türkiye’de altın satın aldı ve üyelerine para transfer etmeye devam etti. Cihatçıların nakit parasının transferine dahil olan eski bir silah kaçakçısı, “IŞİD bölgelerinin dışına ne miktarda para çıkarıldığına inanamazsınız” diyor. Iraklı bir siyasetçi ise IŞİD’in geri çekilme döneminde 400 milyon dolardan fazla parayı Irak ve Suriye dışına çıkardığı tahmininde bulunuyor.
"IŞİD, Irak ve Suriye’de toprak kazandığı dönemde büyük gelir elde etti. Ele geçirdiği topraklardaki petrolü sattı, vergi aldı ve yönetimi altındaki insanları soydu; Irak bankalarından yaklaşık 500 milyon dolar çalmış olması da mümkün. Bu da onları tarihteki en zengin terör gruplarından biri haline getirdi. 2015 yılında, terör örgütünün tahmini ‘gayrisafi yurtiçi hasılası’ 6 milyar dolardı.
Dış yardımları bloke ederek teröristleri aç bırakmak şeklinde tanımlanan geleneksel araçlar, çok az işe yaradı. Bu sebepten de ABD liderliğindeki IŞİD karşıtı koalisyon, grubun rafinerilerini ve petrol tankerlerini bombaladı; nakit depolarını yok etti ve parayı yöneten adamlara suikastler düzenledi. Irak hükümeti cihatçıların pay almasını önlemek için cihatçıların yönetimindeki bölgelerde bulunan devlet çalışanlarına ödeme yapmayı durdurdu. Strateji işe yaradı, bir noktaya kadar… Örgütün petrol geliri düştü ve savaşçılarının ‘ücretlerini’ azaltmak zorunda kaldı. Ancak IŞİD, kontrolü altındaki bölgelerden gelir elde etmeye devam etmeyi başardı.
"Türkiye, Avrupa, Lübnan ve Körfez’deki çeşitli satıcılar sürece dahil oluyor"
ABD’li bir terörle mücadele uzmanı, “IŞİD’in finansmanıyla mücadele etmeninin en önemli yolunun kontrolü altındaki alanı daraltmak olduğu açık bir hale gelmişti” dese de, cihatçılar da benzer bir şekilde toprak kaybını öngördüler. Geçen yılın mart ayında, grup Suriye’nin doğusunda kendi para kurunun kullanılmasını zorunlu kıldı ve bu konuda bir emir verdi. Bu, IŞİD’e Suriye ve ABD paralarını toplama olanağı sağladı. Irak’ta, yüzlerce döviz bürosu IŞİD tarafından finanse edildi; bunlardan onlarcası, 2014 ve 2015 yıllarında Irak Merkez Bankası’nın kur açık artırmalarında yer aldı. Böylece örgüt, hükümet üstlerine çökmeden önce Irak dinarlarını dolara çevirmeyi başardı.
Türkiye’nin Suriye sınırında yer alan kentlerdeki döviz büroları, IŞİD’in geçen yılın başlarından bu yana büyük miktarlarda parayı ‘halifeliğinden’ dışarı çıkardığını söyledi. Para, resmi olmayan ve ucuz, hızlı, neredeyse takip edilemez bir şekilde transfer sağlayan ‘hawala*’ yöntemiyle dışarı çıkarılıyor. Suriye ve Türkiye’deki ‘hawala’ dükkanlarının sayısı, Suriye’deki savaşın başlamasından bu yana arttı ve sığınmacıların, silah tüccarlarının, petrol kaçakçılarının ve ‘muhalif’ grupların nakit parayı ülke içi ile dışına taşımasına olanak sağladı.
IŞİD nakdini de içeren ve zaman zaman tutarı milyonlarca doları bulan işlemlerin tamamlanması, zaman zaman haftaları bulabiliyor. En büyükleri çoğu zaman tek bir hawala dükkanı tarafından halledilmek için fazla büyük oluyor; bu sebepten de Türkiye, Avrupa, Lübnan ve Körfez’deki çeşitli satıcılar sürece dahil ediliyor. Paranın takip edilmesi zor. Hawala bayileri, birbirleriyle iletişim kurmak için şifreli haberleşmeye olanak sağlayan WhatsApp uygulamasını kullanıyor. Nadiren işlemlerin ve müşterilerin isimlerinin kaydını tutuyor.
"IŞİD, yasal işlemler yaparak da parasını akladı"
Nakit paranın büyük bir kısmının Türkiye’de bulunduğu düşünülüyor. İstihbarat yetkilileri, bu paranın gelecekteki operasyonlar için farklı kişiler tarafından tutulduğuna, altına yatırım yapıldığına ve IŞİD’in ‘uyuyan hücreleri’ni aktif tutmak için kullanıldığına inanıyor. (T24’ün notu: Fethullah Gülen cemaati ile ilişkili olduğu iddia edilen) Eski emniyet amiri Ahmet Sait Yayla, “İki ya da üç kişinin bulunduğu bir hücreyi beslemek için ayda sadece 500 dolara ihtiyacınız var” diyor. 2016 yılının son günündeki yılbaşı kutlamalarında meydana gelen terör saldırılarının ardından başlatılan soruşturmalar da, IŞİD’in kentte yüze yakın ‘güvenli ev’e sahip olduğunu ortaya çıkarmıştı ve polis aramalarında bu evlerde 500 bin dolara yakın para bulunmuştu.
IŞİD, bölgedeki yasal işletmelere yatırım yaparak da parasının bir kısmı akladı. Irak’ta çiftlikler, oto galeriler, oteller ve hastaneler satın almak için aracılar kullandı. Chatham House’tan Renad Mansour’a göre bu aracıların büyük bir kısmının motivasyonu ideoloji değil paraydı. Büyük bir kısmı, daha önce petrol, silah ve insan kaçakçılığı konusunda cihatçılarla çalışmış olan yerel liderler ya da iş insanlarıydı.
"IŞİD, nakit çıkartma ‘yeteneği’ni sürdürüyor"
Kurumların zayıf, yolsuzluğun yüksek olması, Irak’ın sorunla mücadele etmesini zorlaştırdı. Farklı bakanlıklar teröristlerin finanse edilmesini önlemeye çalıştı ama çok az başarı el ettiler. Siyasetçiler de kara borsadan kazanç sağladı. Konuyla ilgili bilgi vermek isteyenler, IŞİD’in hükümet içinde ajanları olmasından korktu.
IŞİD, nakit yaratma ‘yeteneği’ni de sürdürüyor. Yasal yollarla ele geçirdiği işeri kullanarak, bölgedeki yıkılmış şehirlerin yeniden inşasında kullanılacak fonları hortumlayabilir. Örgütün odağını toprak ele geçirmek yerine ‘isyanı’ devam ettirmeye kaydırması halinde; haraç, kaçakçılık ve adam kaçırmak da kazanç sağlayan alanlar olmaya devam edebilir. Yeni ve eski para, cihatçıları gelecek yıllarda da işler halde tutmaya devam edecek.
*Hawala sistemi nasıl işliyor?
'Vergi Dosyası' isimli internet sitesinde yer alan açıklamaya göre; terör örgütleri ve organize suç örgütleri tarafından da sıklıkla kullanılan alternatif havale sistemi, güven esasına dayalı bir sistem olup, çok az kayıt tutan veya hiç tutmayan bir ağ sistemi ile hesapların denkleştirilmesi esasına dayanır.
ADIM 1- A ülkesindeki kişi B ülkesindeki alıcıya para göndermek ister. A ülkesindeki kişi bir havaledar ile irtibata geçer. B ülkesindeki alıcıya ulaştırılmasını istediği parayı ve teslim şartlarını hawaladara verir.
ADIM 2- A ülkesindeki hawaladar B ülkesindeki meslektaşı hawaladar ile faks, e-posta, telefon veya diğer metotlarla iletişime geçer ve talimatı iletir.
ADIM 3- B ülkesindeki hawaladar B ülkesindeki alıcı ile iletişime geçer. A ülkesindeki gönderici tarafından alıcıya iletilmesi gerekli kodu veya şifreyi teyit eder ve talimata uygun şekilde transfer masrafını düştükten sonra talimatta belirtilene eşit değeri B ülkesindeki alcıya teslim eder.
ADIM 4- Zaman içinde iki hawaladar arasındaki hesap hareketlerinin dengelenmesi gerekir. Bunun için hawaladarlar çeşitli yöntemler kullanırlar. Bu yöntemlere; elektronik transfer, çek gönderme, mal ticareti ile ilgili ödemelerin yapılması, değerli taş veya maden ticareti veya kaçakçılığı, fatura sahtekârlığı, fiziki para transferi, karşılıklı müşterilerinin paralarını ödeme örnek olarak gösterilebilir.