Birgün Gazetesi'nden Erk Acarer'in yazısına göre IŞİD'in elindeki füze yakıtına katkı olarak konan madde Türkiye üzerinden yasal yollarla getirilmiş.
Yazıdan ilgili bölüm şöyle:
Her şey Avrupa Birliği’ne bağlı çalışan ve çatışmalı bölgelerdeki silahlanmayı inceleyen kuruluş, Conflict Armament Research’ın (CAR), 2016 sonunda IŞİD’in elinden çıkan bölgelerdeki terkedilmiş depolarda sorbitol adlı maddeyi bulmasıyla başladı. Madde önce Musul’daki ardından da yine Irak’ta bulunan depolarda ele geçirildi.
CAR, gıda sektöründe yararlanılan, özellikle diş macunu ve sakız yapılan maddenin radikal İslamcılar tarafından neden bu kadar tüketildiğini anlayamadı. Aslında depolarda bulunan Tereos’a ait sorbitol torbalarının üzerinde çok durmadı.
Ancak yayınladığı rapor dikkat çekti, araştırmalar derinleşince ortaya gerçek çıktı. Sorbitol, potasyum nitrat ile karıştırılınca roketler ve özellikle orta menzilli füzelerde akaryakıt olarak kullanılıyor ve onların menzilini arttırıyordu.
IŞİD’in depo ve atölyelerinde elde edilen kullanma kılavuzlarına göre her füzede 1.2 kilo sorbitol kullanılıyordu. Patlayıcının içindeki maddeler kristale benzeyen diğer madde ile birleşip aktif hale geldiğinde füzeler yüzlerce metreye çıkabiliyordu.
SORBİTOLÜN YOLCULUĞU
CAR’ın ilk etapta anlayamadığı olayı derinleştirip araştırmaya dönüştürenler arasında Fransa’nın önemli gazetelerinden Journal Du Dimanche de vardı. Gazetenin muhabiri Guillaume Dasquie, “Fransız şekeri ve IŞİD füzeleri” ilişkisini anlatan haberinde, sorbitolün yolculuğuna da dikkat çekiyordu.
Fransa’nın Picardie bölgesinde üretilip paketlenen, Belçika’nın liman şehri Anvers’e gelen sorbitol, Türkiye’de Gebze’ye indirildi. Buradaki firmadan bir işadamı aldı Antep’e sonrasında da Suriye’deki bir aracıya teslim etti. Mal böylece El Bab’a ulaştı.
Journal Du Dimanche adlı Fransız gazetesinin aktardığı Tereos’un yetkili ağzının ifadelerine benzerdi: “Sorbitol’ü Türkiye’ye sattık, ne olduysa bundan sonra oldu. Alıcımızı takip edemeyiz malın yönü değişti.”
Fransız firması 78 ton sorbitolün Gebze-İstanbul hattında, 2015 yılında ortadan kaybolduğunu savunuyordu. Artık sorbitolün aynı yıl Suriye’ye geçirildiği biliniyor. Mal Musul ve Telafer’deki depolarda bulundu. IŞİD, bundan füzelerinde yararlandı. Savaşı derinleştirdi, koalisyon araçlarını vurdu. Felluce’de yine aynı yıl IŞİD tarafından ortalama 3 bin roket yapılıyordu.
Soruşturmanın davaya dönüşmesi sürecinde uzmanlardan yararlanıldı. Fransız Emniyeti, Laboratuvar Müdürü Pierre Carlotti, maddeyi bulan CAR’ın aksine hiç şaşırmamıştı: “Daha önce sayısız kez bu şeker hammaddesinin kullanıldığı terör olayları ile karşılaştık. Fransa’dan gelen bu madde karmaşık yollarla Ortadoğu’ya geçti.”
Türkiye bu hikayenin önemli bir yerinde. IŞİD’in olduğu her olay ve yerde anılması tuhaf. Aslında daha somut bilgiler de var. Journal Du Dimanche gazetesi ve “Biz suçsuzuz” diyen Tereos sözcüsünün aktardıkları ile birleşince Laboratuvar Müdürü Pierre Carlotti’nin karmaşık rotası ortaya çıkıyor.
78 ton sorbitol Fransa’nın Picardie bölgesinde üretilip paketlendi. Belçika Anvers’ten gemi ile Gebze’ye geldi. Tereos’un dağıtıcılarından olan Sinerji Gıda’ya ulaştı. Firmadan Tahir Toprak adlı bir işadamı tarafından alındı. Mal Antep’e gitti. Eylül 2015’te 38 ton ve Aralık 2015’te 40 ton olmak üzere, Kilis’ten el Bab’a geçirildi. Gıda maddesi kapsamında olduğu için ambargo ve denetim yoktu. Zaten o tarihlerde sınır hatları da delik deşikti. Sorbitol’ü el Bab’da teslim alan IŞİD simsarı Cuma. S. İsimli Suriyeli’ydi. Yol, Türkiye’deki bir şirkete, işadamına ve sınır bölgelerine oradan da Suriye’deki selefilere ulaşıyor. Fransa’da bir şirketi de içine alan IŞİD soruşturması… Bizde durum ne? Kimin umrunda!