İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği İle Mücadele Günü için hazırladığı raporu yayımladı. Raporda hangi sektörde yaygın olarak çocuk işçinin çalıştığı, geçmiş yılların kıyaslaması ve çalışma koşulları anlatılıyor. 2019 yılının ilk beş ayında en az 26 çocuk işçinin yaşamını yitirdiğini açıklayan İSİG Meclisi, çocuk işçiliğin yasaklanması gerektiğini vurgulayarak çocuk işçilerin ölümlerinden sorumlu olan herkesin yargılanması için çağrı yaptı.
Türkiye nüfusunun yüzde 28’ini oluşturan çocukların işgücüne katılım oranı 2018'de yüzde 21’e yükseldi. TÜİK'in açıkladığı çocuk istatistiklerinde sadece 15-17 yaş grubu çocuklara dair işgücü istatistikleri yer almasına rağmen, “Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı” ilan edilen 2018’de çocuk işçi sayısı 7 bin arttı ve Türkiye’de, en çok çocuk iş cinayetinin yaşandığı yıl oldu.
ÇOCUKLAR KAYIT DIŞI ÇALIŞTIRILIYOR
TÜİK 2012 yılı Çocuk İşgücü Anketi verilerine göre Türkiye’de ekonomik olarak faaliyet gösteren 6-17 yaş grubundaki çocukların yüzde 44,7’si tarım, yüzde 24,3’ü sanayi ve yüzde 31’i hizmetler sektöründe çalışmakta.
2016 TÜİK verilerine göre 5 çocuktan 4’ü kayıt dışı çalışıyor. Türkiye genelinde 6-17 yaş grubundaki çocukların haftalık ortalama fiili çalışma süresi 40 saati bulurken, bu süre 15-17 yaş grubundaki çocuklar için 45,8 saat. Okula devam etmeyen çocuklar içinse haftalık ortalama fiili çalışma süresi 54,3 saat ile Türkiye ortalamasının dahi üstünde.
ÇOCUKLAR HİZMET SEKTÖRÜNDE 7 GÜN 14 SAAT ÇALIŞTIRILIYOR
Hizmetler sektöründe çalışan çocuklar genel olarak ayakkabı boyacılığı, seyyar satıcılık, araba camı silme, atık toplama gibi işlerde çalışırken, bu işler genel olarak kalabalık şehir merkezlerinde ve tehlikeli ortamlarda. Dengeli ve yeterli beslenmeyen, bir kısmı ise geceyi sokakta veya çöplüklerde geçiren çocukların çalışmaları haftanın 7 günü ve günlük 14 saate varan çalışma saati bulabilmekte. Üst solunum yolu enfeksiyonları, kurşun ve cıva gibi maddelerin etkilerine maruz kalma ve parazit kapma, fiziksel şiddet ve cinsel taciz sokakta çalışan çocukların en sık maruz kaldığı riskler.
Sanayide çalışan çocuklar ise uzun çalışma süreleri, tozlar, boya, vernik gibi kimyasallar, ağır yük taşıma, gürültülü ortamda çalışma, uzun süreli ayakta çalışma, tehlikeli donanım gibi birçok riske maruz kalıyor.
5 MİLYON GÖÇMENİN YARISI ÇOCUK, UCUZA TEHLİKELİ İŞLERDE ÇALIŞIYORLAR
Türkiye’de bulunan yaklaşık 5 milyon göçmen nüfusunun yarısı çocuk. Özellikle Suriyeli sığınmacı çocuklar, emek piyasasında daha kötü koşullarda ve düşük ücretlerle çalışmakta ve ayrımcılığa uğramakta. Özellikle küçük işletmelerde, ucuza ve uzun sürelerle çalışabilecek ve ücret pazarlığına girmeyecek, temel işçi haklarını aramayacak, her türlü çalışma koşulunu kabul edecek mülteci çocukları karın tokluğuna çalıştırmakta.
Suriyeli çocuk işçiler, yoğun olarak tekstil sektörü olmak üzere hizmet, sanayi, tarım, mevsimlik tarım işçiliği, inşaat işçiliği, çobanlık, garsonluk, tezgâhtarlık gibi alanlarda çoğunlukla da kaçak olarak çalışmaktadır. Mülteci çocuklar hem daha kötü koşullarda ve daha tehlikeli işlerde çalışmakta, hem de ayrımcılığa, saldırıya maruz kalmakta.
SOSYAL GÜVENCE YOK, ÇIRAK OLARAK ÇALIŞIYORLAR
Türkiye’de yasal kılıf altında meşrulaştırılan çıraklık ve “mesleki eğitim” adıyla stajyerlik de çocuk emeğini sömüren yaygın çalıştırma biçimleri. Çırak ve stajyer çocuklar, işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinden uzak, sosyal güvenlik korumasından uzak bir biçimde çoğu zaman yetişkinlerle aynı iş yaptırılarak çalışmaya mecbur bırakılmakta.
Tam zamanlı bir işçi çalıştırmak yerine mesleki eğitim adı altında çırak çalıştıran patronlar; sigorta primi, kıdem tazminatı ve iş kanunundan doğacak diğer sosyal gideri vermeyecekleri çırakları çalıştırmayı tercih etmekte.
Türkiye’de çocuk işçiliğin bu denli yaygınlaşması ve geldiği boyutun önemli nedenlerinden biri de devletin bu alana ilişkin diğer politikaları ile birlikte denetimsizlik ve cezasızlık politikası. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 2010'dan bu yana geçen 9 yılda ancak 416 iş yerinde çocuk işçi ihlali tespit etmiş.
2019'UN İLK BEŞ AYINDA 26 ÇOCUK İŞ CİNAYETİNDEN ÖLDÜ
İSİG Meclisi elindeki bilgileri göre; 2013 yılında 59 çocuk, 2014 yılında 54 çocuk, 2015 yılında 63 çocuk, 2016 yılında 56 çocuk, 2017 yılında 60 çocuk, 2018 yılında 67 çocuk ve 2019 yılının ilk 5 ayında ise en az 26 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.
İSİG RAPORUNA GÖRE TÜRKİYE'DE ÇOCUK İŞÇİLERİN DURUMU
• Çocuk iş cinayetlerinin en fazla yaşandığı iller Şanlıurfa, İstanbul, Gaziantep, Antalya ve Adana’dır. Bu şehirlerde çocuk nüfusu, tarım işçiliği ve mülteci nüfusu yüksektir.
• Yaşamını yitiren 26 çocuk işçinin 4’ü mülteci/göçmen çocuklardır. Mülteci çocukların ölüm oranının tüm göçmen işçilerin ölüm oranından çok daha fazla olması hem mülteci çocuk işçiliğin yoğunluğunu hem de mülteci çocukların çalışma koşulları bakımından çok daha tehlikeli işlerde çalışmak zorunda kaldıklarını göstermektedir.
• Yaşamını yitiren 26 çocuğun 4’ü kız çocuğudur. Kız çocukları, tarım sektöründe ve özellikle de ücretsiz aile işçiliğinde sömürülmektedir.
• Ücretsiz aile işçiliğinin ve küçük yaşta çalışmanın yaygın olduğu tarım sektöründe ölümlerin 8-10 yaşlarına düştüğü görülüyor. İş cinayetinde ölen çocukların yarısı tarım işçisi çocuklardır. Yaşamını yitiren çocukların yüzde 43’ü sanayide, yüzde 7’si ise hizmetler sektöründe çalışmaktadır.
• Çocuk işçiler en çok zehirlenerek/boğularak, trafik/servis kazalarında, düşerek ve ezilerek yaşamlarını yitirmiştir. Boğulma sonucu ölen çocuk işçilerin tümü, temiz su ya da serinlemek için sulama kanallarında boğulan tarım işçisi çocuklardır.
• İş cinayetinde yaşamını yitiren çocukların 9’u 14 yaş ve altındadır. 14 ve altı yasal olarak çalışması tamamen yasak olan bir yaştır. Çalışması “yasal” olan 15 yaşın üstündeki çocukların çoğu ise kimya, metal gibi yasak olan ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmaktadır.