Kararda, “Türkiye Hükümeti’nin Alettin Duman ve Tamer Tıbık’ı derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakmalıdır.” denildi. BM Çalışma Grubu, Türkiye hükümetini, uluslararası hukuk kurallarını ihlal ederek sistematik ve yaygın bir şekilde kaçırma, hapsetme veya diğer ağır özgürlükten yoksun bırakma eylemlerinin insanlığa karşı suç teşkil edebileceği konusunda uyardı. Kararda, iki ismin günlerce işkence gördüğü aktarıldı.
BM Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu (WGAD), 30 Mart-8 Nisan 2022 tarihleri ??arasında gerçekleştirilen 93. oturumunda, Malezya ve Türkiye hükümetleri tarafından Alettin Duman ve Tamer Tıbık’a karşı işlenen ciddi insan hakları ihlalleri tespit etti. BM Çalışma Grubu, yapılanların, Türkiye’de Hizmet Hareketi ile bağlantılı olduğu iddia edilen kişileri hedef alan sistematik bir planın bir parçası olduğu sonucuna vardı.
KEYFİ GÖZALTI, CİDDİ İNSAN HAKLARI İHLALİ
BM Çalışma Grubu, A/HRC/WGAD/2022/8 belgesinde yer alan kararında, ‘Alettin Duman ve Tamer Tıbık’ın 13 Ekim 2016’da Malezya’nın Kuala Lumpur kentinde gözaltına alınmasının keyfi ve ciddi uluslararası insan hakları ihlali olduğuna karar verdi:
BM Çalışma Grubu ayrıca aşağıdaki sonuca varmıştır:
a) Malezya Hükümeti, Alettin Duman ve Tamer Tıbık’ın kaçırılması, gözaltına alınması ve zorla nakledilmesinde ve sonrasında Türkiye’de meydana gelen hak ihlallerinde kendi eylemlerinden sorumludur ve Malezya Hükümetini, Alettin Duman ve Tamer Tıbık’ın derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması için gerekli tüm adımların atılması;
b) Türkiye Hükümeti, Alettin Duman ve Tamer Tıbık’ın Malezya’da kaçırılıp gözaltına alınmasından ve Malezyalı yetkililerin Türkiye’ye teslim etme anlaşması sonucu Malezya’dan Türkiye’ye zorla nakledilmelerinden sorumludur.
Malezya ile ilgili olarak, BM Çalışma Grubu, Alettin Duman ve Tamer Tıbık’ın özgürlükten yoksun bırakılmasının İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 2, 3, 6, 7, 8, 9, 10, 11 (1) ve 19. maddelerine aykırı olduğuna karar verdi.
Türkiye ile ilgili olarak, BM Çalışma Grubu, Alettin Duman ve Tamer Tıbık’ın özgürlükten yoksun bırakılmasının İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 2, 3, 6, 7, 8, 9, 10, 11 (1) ve 19. maddelerine ve aynı zamanda Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin 2 (1), 2 (3), 9, 14, 19 ve 26. maddelerine aykırı olduğuna karar verdi.
İŞKENCE, BM ÇALIŞMA GRUBU KARARINA GİRDİ
BM Çalışma Grubu, Alettin Duman ve Tamer Tıbık’a yönelik ihlallerin ciddiyetini göz önünde bulundurarak Malezya ve Türkiye hükümetlerden Alettin Duman ve Tamer Tıbık’ın durumunun bir an önce düzeltilmesini ve İnsani Evrensel Beyannamesi ve Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi başta olmak üzere ilgili uluslararası normlara uygun hale getirilmesini talep etmektedir.
BM Çalışma Grubu, Malezya Hükümeti’nden Alettin Duman ve Tamer Tıbık’ın işkence gördüğü gizli gözaltı tesisini bir an önce kapatmasını ve Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’ne katılmasını talep ediyor.
1. Malezya Hükümeti, Alettin Duman ve Tamer Tıbık’ın kaçırılması, gözaltına alınması ve zorla nakledilmesinde ve sonrasında Türkiye’de meydana gelen hak ihlallerinde kendi eylemlerinden sorumludur;
2. Malezya Hükümeti, Alettin Duman ve Tamer Tıbık’ın derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması için gerekli tüm adımları atmalıdır;
3. Türkiye Hükümeti, Alettin Duman ve Tamer Tıbık’ın Malezya’da kaçırılıp gözaltına alınmasından ve Malezyalı yetkililerin Türkiye’ye teslim etme anlaşması sonucu Malezya’dan Türkiye’ye zorla nakledilmelerinden sorumludur.
4. Türkiye Hükümeti’nin Alettin Duman ve Tamer Tıbık’ı derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakmalıdır;
5. Malezya ve Türkiye Hükümetlerinin, Alettin Duman ve Tamer Tıbık’a, kaçırılmalarının ve zorla Türkiye’ye nakledilmelerinin psikolojik bütünlükleri üzerindeki etkisi de dahil olmak üzere, uluslararası hukuka uygun olarak uygulanabilir bir tazminat ve diğer tazminat hakkı tanımalıdır.
BM ÇALIŞMA GRUBU KARARI:
BM Çalışma Grubu ayrıca, davanın tüm koşullarını göz önünde bulundurarak, uygun çözüm yolunun şu şekilde olacağını düşünmektedir:
a) Türkiye Hükümeti’nin Alettin Duman ve Tamer Tıbık’ı derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakması;
b) Malezya ve Türkiye Hükümetlerinin, Alettin Duman ve Tamer Tıbık’a, kaçırılmalarının ve zorla Türkiye’ye nakledilmelerinin psikolojik bütünlükleri üzerindeki etkisi de dahil olmak üzere, uluslararası hukuka uygun olarak uygulanabilir bir tazminat ve diğer tazminat hakkı tanıması.
BM Çalışma Grubu, her iki Hükümeti de Duman ve Tıbık’ın keyfi olarak gözaltına alınmasını çevreleyen koşulların tam ve bağımsız bir şekilde soruşturulmasını sağlamaya ve haklarının ihlalinden sorumlu olanlara karşı uygun önlemleri almaya çağırıyor.
NASIL KAÇIRILDILAR?
Kararda iki ismin nasıl kaçırıldığına da değinildi. İki isim hakkında şu ‘Arka Plan’ bilgileri verildi:
Alettin Duman, 13 Ekim 2016’da Kuala Lumpur’da yaklaşık 500 metre yürüme mesafesindeki evine gitmeden önce ikindi namazına katıldı. Bir kavşaktan geçerken önünde bir minibüs durdu ve sivil giyimli Malezyalı erkeklere benzeyen biri arabadan atladı. Alettin Duman’ı zorla kolundan çektiler ve ardından onu minibüsün içine itmeye çalıştılar. Minibüste iki fail daha vardı ve onu içeri çekti. Alettin Duman dirense de hiç şansı yoktu ve sonunda zorla minibüse bindirildi. Alettin Duman’ın tepkisini ve çabalarını etkisiz hale getirmek için faillerden biri ona silah doğrulttu ve bilinç kaybına neden olan bir anestezi uyguladılar.
AĞZINI TIKAYIP, GÖZLERİNİ BAĞLADILAR; GÜNLERCE İŞKENCE
Alettin Duman uyandığında kendini bir ormandaki terk edilmiş bir binada buldu. Bilincini ne kadar süredir kaybettiği belli değil, ancak genel olarak, kaçırılmasından bu yana, failler onu Kuala Lumpur havaalanında Türk yetkililere teslim etmeden önce yaklaşık 29-30 saat ormanın içindeki gizli bir yerde tuttular. Elleri ve ayakları kalın zincirlerle kelepçeliydi. Ağzı tıkalı ve gözleri bantlıydı. Ormandaki o binada bulunan dört kişi, yine ertesi gün, 14 Ekim 2016’da kendisine defalarca işkence yaptı. Failler, onu silahla öldürmekle ve ayrıca ikinci kattan atmakla tehdit etti. Her zaman kalın zincirlerle bağlıyken (iki bisküvi dışında) ona ne yiyecek ne de su verdiler.
ANKARA’DA BAYILANA KADAR DARP EDİLİYOR
Alettin Duman, kaçırılıp Türkiye’ye nakledilmesinden bu yana çoğunlukla tecrit altında tutulmakta ve özellikle avukatlarla yaptığı görüşmelerde dahi yakından takip edilen görüşmeleri reddedilmektedir. Nisan 2018’de gözaltından serbest bırakılan eski hücre arkadaşı (S.T.), sürgündeki bir gazeteciye Alettin Duman’ın Türkiye’ye nakli sırasında kendisiyle neler paylaştığını açıkladı. Alettin Duman’a göre, Türkiye’ye nakledildikten sonra Ankara terörle mücadele polisinin karargahına gönderildi. Orada bayılana kadar dayaklara, diğer işkence biçimlerine, ölüm tehditlerine ve hatta polis memurlarının onu pencereden aşağı atmakla ve bunu kaçma girişimi gibi göstermekle tehdit ettiği aşamalı infazlara maruz kaldı.
Nisan 2017’de Alettin Duman, Malezya’da silahlı terör örgütünün lideri olduğu iddiasıyla 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Şu anda cezasını Ankara’nın güneydoğusundaki Kırıkkale Keskin Cezaevi’nde, çoğu zaman hücre hapsinde çekiyor. Birden fazla kaynaktan teyit edilen ağır depresyon önleyici ilaç tedavisi görüyor.
KÖPEK ZİNCİRİ İLE DUVARA ASILDI
Tamer Tıbık, 13 Ekim 2016 günü saat 12:30 sıralarında Kuala Lumpur’da İngilizce kursuna gittiği binanın otoparkından kaçırıldı. Tamer Tıbık sınıfından çıkarken dört kişi aniden onu kollarından yakalayarak bir minibüse bindirdi. (…) Bir süre gittikten sonra ormanın içinde iki katlı, müstakil ve terk edilmiş bir binaya geldiler. Binada başka insanlar da vardı. (…) Bir süre sonra Tamer Tıbık, boynuna, elleri ve ayak bilekleri arasına bir köpek zinciri ile tutularak duvara kilitlendi. Gözlerine bant ve gözlük takıldı. Tamer Tıbık namaz kılmak için izin istediğinde izin veriliyordu ama çoğu zaman zincire vuruluyordu. Akşam saatlerinde kendisine su ve yiyecek verildi ancak zincire vurulduğundan tek başına yemek yemesine izin verilmedi. Kişiler ağzına su ve yiyecek koyarlar.
BETON ÜZERİNDE UYUDU
Gece başka şahıslar gelip Tamer Tıbık’ı sorguya çekti. Diğer iki kişiyle birlikte soğuk zeminde uyumaya zorlandı. Ertesi gün Tamer Tıbık, gözleri ve ağızları bantlı olarak elleri kelepçeli olarak havaalanına götürüldü. Tamer Tıbık, havaalanında bir süre bekledikten sonra 14 Ekim 2016 akşamı uçağa bindi.
Türkiye’ye sevkinin ardından 15 Ekim 2016’da Ankara TEM spor salonuna götürülen Tamer Tıbık, 18 gün yerde yatarak ve çok az yemek ve su verilerek orada kaldı. Tutuklanmasına ilişkin karar iki hafta sonra yayınlandı. Memurlar onu her gün saat 16.00’da tıbbi muayenesinden sonra sorguya aldı ve psikolojik işkenceye maruz bıraktı.
Tamer Tıbık, terör örgütü üyeliği iddiasıyla toplam 12,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Önce Sincan’da tutuldu, ardından Keskin Cezaevi’ne nakledildi ve daha sonra temyizden önce şartlı olarak serbest bırakıldı.