Hareketin Facebook sayfasından yayımlanan mektupta, Aksa Tufanı "tam bir istihbarat ve operasyonel sürpriz" olarak nitelendirildi.
Mektupta, "Kara Cumartesi günü (7 Ekim) tüm İsrail vatandaşlarını etkileyen güçlü şokun, Netanyahu'nun sorumluluktan kaçmasına engel olmadığı" ifade edilirken "Netanyahu'nun, gelecekte oluşturulacak bir soruşturma komitesinin çalışmasını zorlaştırmak amacıyla delilleri silmeye, belgeleri yakmaya, kayıtları yasaklamaya ve çeşitli önlemler almaya başladığı" dile getirildi.
İsrail'in Hamas'la ilgili teorisinin tamamıyla çöktüğü aktarılan mektupta, Başsavcı Baharav-Miara'dan, belgelerin yok edilmesini önlemek için derhal müdahale etmesi, yakılan veya silinenleri kurtarması ve Hamas saldırısından önce ve sonraki bilgilerin korunması için çalışması istendi.
Netanyahu'dan söz konusu suçlamalara ilişkin henüz açıklama yapılmadı.
İsrailli emniyet teşkilatı yetkilileri ile siyasiler, saldırıyı öngöremediklerini itiraf ederek sorumluluk üstlenirken Netanyahu, şu ana kadar Hamas saldırısında sorumluluğu olduğuna dair bir açıklama yapmadı.
İSRAİL-HAMAS ÇATIŞMASI
Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 306'sı asker 1400 İsraillinin öldüğü, 4 bin 834 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 1756'sı çocuk, 4 bin 385 kişinin öldüğünü, 13 binden fazla kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 86 Filistinlinin öldüğü belirtilmişti.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 16 gazeteci yaşamını yitirmişti.