Filistin merkezli Hamas örgütü, 7 Ekim sabahı, İsrail hedeflerine yönelik tarihte benzeri görülmemiş şiddette bir operasyon başlattı.
Örgüt, Gazze Şeridi yakınlarındaki yerleşim yerlerinin yanı sıra Aşdod, Aşkelon, Berşeva gibi kentleri 5 bine yakın füzeyle hedef aldı. Tel Aviv ve Kudüs de saldırılardan payını aldı.
Öte yandan Hamas militanları planörler, motosikletler ve hafif kara araçlarıyla sınırı geçerek İsrail askeri noktalarına sızdı ve burada yaşanan çatışmalarda çok sayıda İsrailli sivil ve asker öldürüldü.
Demir Kubbe sisteminin, Gazze'den fırlatılan roketlerden bazılarını imha ederken, bazılarına karşı etkisiz kaldığı görüldü.
İSRAİL KARŞI SALDIRI BAŞLATTI
Bütün bunlar olurken İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, "Hamas'a savaş ilan ettiklerini" ve İsrail ordusunun, onlarca savaş uçağıyla Gazze'ye hava saldırısı başlatıldığını duyurdu.
İsrail Kamu Yayın Kuruluşunun (KAN) haberine göre, Savunma Bakanı Yoav Gallant, yedek askerleri göreve çağıran kararnameyi imzaladı. Gallant, Gazze Şeridi çevresindeki 80 kilometre yarıçapındaki alanı askeri bölge ilan etti.
GAZZE'DEKİ SİVİLLERİN DURUMU
Gazze'deki Filistinliler kuşatma altındaki bölgede uzun sürebilecek bir savaşa hazırlanırken, bölge sakinleri ailelerini korumak için önlemler almaya başladı.
Al Jazeera'ye konuşan bir bölge sakini, "Şarapnel yarası ihtimaline karşı pencerelerden en uzak noktayı belirleyerek işe başladık. Şimdi yedek aküler üzerinde çalışıyoruz. Bir sonraki adımın ne olacağı belli değil" dedi.
İsrail'e yönelik son on yılların en ölümcül saldırılarından birinin ardından Netanyahu, Gazze'deki tüm Hamas sığınaklarını "enkaza çevirme" sözü verdi ve kuşatma altındaki bölgede yaşayanlara "hemen bölgeyi terk etmelerini" söyledi.
Birçok analist, İsrail ablukası altında yaşayan ve hareket özgürlüğü olmayan Gazze'deki Filistinli sivillerin içinde bulunduğu temel kötü duruma dikkat çekti.
Kriz Grubu'nun kıdemli İsrail analisti Mairav Zonszein X'te, "Eğer gidemiyorlarsa tam olarak nereye gitmeleri gerekiyor?" sorusunu yöneltti.
DÜNYADAN TEPKİLER
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, ABD'li mevkidaşı Dışişleri Bakanı Antony Blinken'a ülkesinin "silahsız sivillerin herhangi bir şekilde hedef alınmasını reddettiğini" söyledi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Prens Faysal bin Farhan'ın da "durumu sakinleştirmek ve daha fazla şiddetten kaçınmak için ortak çaba gösterilmesi" çağrısında bulunduğu belirtildi.
Daha önce Mısır Dışişleri Bakanlığı, devam eden gerilimi yatıştırmak amacıyla Suudi Arabistan ve Ürdün ile görüştüğünü açıklamıştı.
BM'nin çocuklarla ilgili kuruluşu UNICEF'in başkanı Catherine Russell, "İsrail ve Filistin Devleti'ndeki çocukların refahı için derin endişe duyduklarını" söyledi.
Russell yaptığı açıklamada, "Yüzlerce sivilin öldüğü ya da yaralandığı bildirilirken, çocuklara karşı işlenen ağır hak ihlallerine ilişkin raporlar için durumu yakından izliyoruz" dedi.
Al Jazeera muhabiri Alan Fisher, iki ülke liderleri arasındaki gerilim sürerken ABD'nin İsrail'e Gazze'deki saldırılarını tırmandırmaktan vazgeçmesi için baskı yapmasının zor olacağını söyledi ve şöyle devam etti:
"Netanyahu ile Biden arasındaki ilişki iyi değil. Biden neredeyse üç yıldır görevde ve hala İsrail başbakanını Beyaz Saray'a davet etmedi. Bu normalde yeni bir başkanlığın ilk bir yılı içinde gerçekleşirdi..."