İngiliz diplomat Smith, daha önce İngiltere'nin Orta Doğu'daki satışlarının onaylanması sürecinde görev aldığını, meslektaşlarının "her gün" İsrail'in Gazze'de savaş suçu işlediği ve uluslararası hukuku ihlal ettiğine dair "net ve sorgulanamaz örnekler" gördüğünü öne sürdü.
Smith, 16 Ağustos'ta sosyal medyadan bir istifa mesajı paylaştı. Konuyla ilgili endişelerini, resmi denetim kanalları da dahil olmak üzere İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın "her kademesinde" dile getirdiğini söyledi.
İrlanda'nın başkenti Dublin'de görev yapan Smith, irtibata geçtiği makamlardan tatmin edici açıklamalar almadığını vurguladı.
İngiltere Dışişleri, Smith'in istifasıyla ilgili "Mevcut hükümet, uluslararası yasaları koruma konusunda kararlıdır. Uluslararası İnsani Hukuk'un ciddi ihlali ya da buna aracılık etmek için kullanılabilecek eşyayı ihraç etmeyeceğimizi açıkça ifade ettik" dedi.
Bakanlık ayrıca İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy'nin "göreve geldiği gün" İsrail'in uluslararası hukuka uyup uymadığına dair inceleme başlattığını belirtti.
BBC tarafından görülen istifa e-postası, hükümet yetkilileri, elçilik çalışanları ve bakanlık danışmanlarının da dahil olduğu geniş bir eposta ağına gönderildi.
İsrail, Gazze'de uluslararası insani hukuku ihlal etmediğini savunuyor.
İngiliz diplomat, istifa e-postasında "İsrail hükümeti ve ordusunun kıdemli üyeleri açıkça soykırım niyetlerini ifade etti, İsrail askerleri sivil mülkleri bilerek yakarken, yok ederken ve yağmalarken videolar çekiyor" dedi ve ekledi:
"Koca sokaklar ve üniversiteler yerle bir edildi, [Gazze'ye] insani yardım engelleniyor ve siviller sürekli kaçacak güvenli bir yerleri olmayacak halde bırakılıyor. [Filistin] Kızılayı ambulansları saldırıya uğradı, okullar ve hastaneler defalarca hedef alındı. Bunlar savaş suçudur."
Smith ayrıca İngiltere'nin İsrail'e silah satışlarını sürdürmesinin "hiçbir gerekçesi olmadığını" ifade etti.
İngiltere, Avrupa ve ABD'de bazı yetkililer, hükümetlerinin İsrail'e desteğini benzeri görülmemiş seviyelerde eleştirse de Smith'in yaptığı gibi istifaların sayısı oldukça az. Yani bu diplomatın görevini bırakması, İngiliz hükümeti için oldukça ender bir durum.
İngiliz diplomatın istifasına dair ilk detaylar, Hind Hassan adlı gazetecinin 16 Ağustos'ta X'te istifa mektubunu paylaşmasıyla başladı.
Smith, e-postada terörle mücadele departmanında çalıştığını söyledi, "diplomatik serviste uzun bir kariyer" geçirdiğini vurguladı, "silah satışı politikaları alanında uzman" olduğunu ifade etti ve şunları kaydetti:
"[İngiliz] bakanlar İngiltere'nin dünyadaki en 'sağlam ve şeffaf' silah ihracatı ruhsatlama rejimlerinden birine sahip olduğunu iddia ediyor, ancak bu gerçeğin tam tersi.
"[Çalıştığım] bakanlıktaki kanunsuzluklara dair ciddi endişelerini dile getiren tam yetkili bir görevli olarak, böyle gözardı edilmem çok endişe verici. Bir kamu çalışanı olarak bu meseleyi gündeme getirmek benim görevim."
İstifasının kamuoyu ile paylaşılmasının ardından yazılı açıklama yapan Smith, İngiliz hükümetine kamu çalışanlarının "endişelerini dinleme" çağrısı yaptı.
Smith, "İngiltere'nin herhangi bir ülkeye silah satması için silahları alacak ülkede sivil zayiatlardan kaçınmak ve sivil yaşama zararı asgari seviyede tutmaya yönelik sağlam prosedürler olduğundan emin olmalı. İsrail'in bunu yaptığını savunmak imkansız" dedi.
İngiliz diplomat ayrıca Dışişleri Bakanı Lammy'e konuyla ilgili yazdığını ve İngiltere'nin Gazze'deki duruma yaklaşımı konusunda acil bir inceleme başlatmasını talep ettiğini söyledi.
Smith, "Umarım kamu çalışanlarının bu konudaki endişelerine kulak verir ve gerekli değişiklikleri yapar" diye yazdı.
Silah Ticaretine Karşı Kampanya (CAAT) grubuna göre İngiltere, 2008'den bu yana İsrail'e 727 milyon dolarlık (24.5 milyar lira) silah satışına onay verdi.
İngiltere hükümeti, 2022'de yaptığı bir açıklamada İsrail'e silah satışının 53 milyon dolar (1.7 milyar lira) olduğunu söyledi ve bu sayıyı "nispeten az" olarak niteledi.
İsrail hükümeti, Batı'dan gelen eleştirilere karşı "insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları işleyen soykırımcı bir terör örgütü" olarak nitelediği Hamas'ı yenmek için hareket ettiğini söyleyerek kendini savunuyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) başsavcısı, savaş suçlarını gerekçe göstererek Mayıs'ta aralarında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun da olduğu üst düzey İsrailli yetkililer ve Hamas liderleri için tutuklama emri çıkartılması için başvurdu. Başvuru henüz sonuçlanmadı.