SAMANYOLUHABER.COM MOSKOVA
Bazı İsrail medyasında ise Netanyahu hükümetinin Lübnan'a, daha doğrusu Şii Hizbullah’a ve müttefiklerinin silahlı oluşumlarına karşı bir askeri harekat başlatmaya karar vermeye hazır olduğunu iddia ederek yangını körüklüyor.
Hizbullah ile Hamas aynı güçte değil
Konuyu, Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Nikolay Plotnikov, The New Eastern Outlook dergisinde kapsamlı bir şekilde ele alıyor.
Prof. Plotnikov’a göre, Lübnan'a karşı bir operasyon başlatma kararı, Gazze Şeridi'ndeki büyük çaplı çatışmaların sona ermesiyle bağlantılı. Bunun devamında İsrail Savunma Kuvvetleri'nin bir kısmı, özellikle zırhlı birimler ve komandolardan, güneyden kuzey cephesine aktarılabilir. Başbakan Binyamin Netanyahu, ABD Kongresi'nde askeri planları için hem Cumhuriyetçiler hem de Demokratlar arasında destek bulmaya çalışacak.
Fakat, herkes Hizbullah'ın Hamas olmadığını ve Lübnan'ın da izole edilmiş Gazze Şeridi olmadığını çok iyi anlıyor. Irak, Afganistan ve Pakistan Şiilerinden destekçiler Hizbullah'ın yardımına koşmaya şimdiden hazır.
Hizbullah'ın, hassas güdümlü füzeler de dahil olmak üzere uzun menzilli füzeler, çoklu fırlatma roket sistemleri, toplar ve her kalibreden havan toplarını içeren önemli bir askeri cephaneliği var. Hizbullah'ın özel kuvvetleri tanksavar silahlarla dolu. İsrail zırhlı birliklerine karşı ciddi bir mücadele verebilecek kapasitededirler. Hizbullah insansız hava araçlarını ustalıkla kullanıyor. Drone'larının İsrail toprakları üzerinde serbestçe uçtuğunu ve Hizbullah’ın ihtiyaç duyduğu tüm istihbarat bilgilerini topladığını birçok kez gösterdi.
İsrail'in sonunun başlangıcı olabilir
Prof. Plotnikov, Amerikalı askeri uzmanların bile şimdiden bu bölgenin en önemli unsuru olan Demir Kubbe'nin Hizbullah'ın büyük füze saldırılarıyla bastırılabileceği konusunda uyarıda bulunduğunu söylüyor. Aynı zamanda Hizbullah savaşçılarının, Beşar Esad'ın yanında savaşarak iyi deneyimler kazandığını da eklemeliyiz.
Zaten İran'ın kenarda kalması pek mümkün görünmüyor. Uzmanların çoğu, Netanyahu'nun Lübnan'ı işgal etmeye karar vermesi halinde bunun, mevcut İsrail'in sonunun başlangıcı olabileceğine inanıyor.
Çatışma tırmanırsa Amerikalılar müdahale etmek zorunda kalacak
Amerikalı ve Avrupalı diplomatlar, çatışmanın tırmanmasını durdurma umuduyla İsrail ve Lübnan'la yoğun görüşmelerde bulunuyor. Ancak aynı zamanda ABD'li yetkililer, Hizbullah ile bir çatışma olması durumunda Amerikalıların İsrail'e tam destek vereceğini ifade ettiler.
Fakat Washington, Orta Doğu'da büyük bir İsrail-Lübnan savaşı başlatma konusunda pek de istekli değil. Ama bilinen bir gerçek var ki, eğer müttefiki İsrail yenilginin eşiğindeyse, Amerikan birlikleri onu kurtarmak için çatışmaya müdahale etmek zorunda kalacak.
İsrail ciddi askeri ve ekonomik sorunlarla karşı karşıya
İsrail ordusu içinde bazı gruplar Lübnan'a karşı savaş istemiyorlar. Gazze Şeridi'nde dokuz aydan fazla süren çatışmaların ardından ordu ağır kayıplar verdi ve toparlanma ihtiyacı var. İsrail tarihinde ordusu hiç bu kadar uzun süreli savaş yürütmemişti.
Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlar nedeniyle ülkede 46 bin işletme kapanmak zorunda kaldı. Yıl sonuna kadar sayıları 60 bine ulaşabilir. Ülke ekonomisinin tüm sektörleri sıkıntıda. En büyük zarar teknoloji ve tarım sektöründe. Akaryakıt ve elektrik fiyatları artıyor ve bu da sıradan tüketicilere yansıyor. Önemli bir gelir kaynağı olan turizm tamamen durdu.
Asya-Pasifik bölgesi ülkelerinden ana mal ve kargo ithalatının geçtiği Eilat limanı iflas ilan etti.
Nikolay Plotnikov, İsrailliler için en güvenli seçeneğin 7 Ekim 2023'ten önce var olan statükoyu sürdürmek olduğunu söylüyor. Lübnan-İsrail sınırında 18 yıl boyunca istikrar korundu. Mevcut durumda İsrail'in çatışmaya yönelik inandırıcı bir argümanı yok. Ama ne yazık ki İsrail, sorunlarını çözmeye çalışırken çoğunlukla zorlayıcı yöntemlere de başvuruyor.