BirGün’den İsmail Arı’ya konuşan Akgün, İstanbul’un Trakya’ya doğru büyümesinin, Silivri ve Çatalca’daki verimli tarım arazilerinin imara açılmasının kenti felakete sürükleyeceğini ifade etti. Ayrıca birçok ilçede okul yapacak boş arazi dahi olmadığını askeri arazilerin hızla yapılaşmaya açıldığını belirtti.
- TOKİ Başkanı Ömer Bulut’un “İstanbul Trakya’ya doğru büyümeli açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Kenti daha da genişlemesinin sonuçları ne olur?
Bu son derece sakıncalı ve bizim tam karşısında durduğumuz bir yaklaşım. İstanbul artık eşiklerine dayanmış durumda. Su havzalarına ve orman alanlarına kadar büyümüş durumda. İstanbul artık böyle devam ederse yaşanabilir olmaktan uzak bir noktaya gelecek. Silivri ve Çatalca yani Trakya havzası çok verimli tarım alanları demek. Kanal İstanbul yapılmak istenen alanlar da aynı şekilde. Buralarda tarım yapılıyor.
Bu kente sadece inşaat ve beton yaklaşımıyla bakarsak ne konut ne de barınma krizini çözebiliriz. İstanbul’da boş bir alan da kalmadı. Kanal İstanbul bölgesi denilen su havzası ve ormanlık alanlar ile az sayıda askeri alan kaldı. Buralara da şimdiye kadar kimse göz dikmeyi düşünmemişti. Ancak ekonomik kriz döneminin finansmanını sağlamak için dile getirilebilir olmuş artık. Ve TOKİ Başkanı’nın bahsettiği bu büyüme çok tehlikelidir.
İstanbul’un bir planlama ve depreme dayanıklı yapı stokunu üretme sorunu var. Oralarda inşaat yapınca deprem sorununu mu çözüyorsunuz? Hayır, ekstra nüfus getiriyorsunuz. Başakşehir’de Beşiktaş ilçesi büyüklüğünde alanı bir gecede imara açtılar. İstanbul’un kentleşme tarihi bize şunu gösteriyor yeni bir yer yerleşime açıldığında oraya yeni nüfus geliyor.
- Bir de konut krizi var tabii...
İstanbul’da 400 bin ile 700 bin bandında bir kullanılmayan konut olduğunu görüyoruz. Bunların bir kısmı da yabancılara vatandaşlık için satılan yatırım konutuna dönüşmüş durumda.
- TOKİ Başkanı, “İstanbul’un nüfusunun azaltılması mümkün olamaz” da diyor…
Esenler, Bağcılar, Zeytinburnu, Küçükçekmece ve Esenyurt gibi nüfusun yoğun olduğu ilçelerde metrekareye düşen insan yoğunluğu çok fazla. Okul, hastane, toplanma alanı ve yeşil alan ihtiyaçları var ama bu yoğunluktaki nüfusun olduğu bölgelerde bu ihtiyaçlar karşılanamıyor.
Okul yeri arıyorlar Esenyurt’ta. Oradaki okul çağındaki nüfusun 80 tane okula ihtiyacı var. Arazi var mı? Yok. Merkezde nüfusun yoğun olduğu yerlerin daha yaşanabilir hale getirilmesi lazım.
- Bazı ilçelerde okul yapacak boş arazi dahi yok ama bir taraftan da kentin son askeri arazileri de hızla yapılaşmaya açılıyor. Ne kadar askeri arazi yapılaşma açıldı?
2009 yılında 25 bin hektarlık askeri arazi vardı İstanbul’da. Bu alanların yüzde 46’sı askeri alan statüsünden çıkarıldı. Bu çıkarılan yerlerin yüzde 96’sı konut alanı olarak planlandı ve büyük bir kısmı da lüks konut… Dönemin farklı bakanları askeri alanların kesinlikle imara açılmayacağını söylemişti. Bu alanlar bir tampon bölgeydi. Siz buraları imara açtığınızda aslında İstanbul’u kuzeye doğru büyütüp orman alanlarına bir yapılaşma baskısı getirmiş oluyorsunuz.
10 bin futbol sahası büyüklüğündeki alan askeri arazi statüsünden çıkarıldı büyük bir kısmına da lüks konut yapılması planlandı. Kamuoyunun kamu arazilerine, askeri alanlara, geleceğine sahip çıkar gibi sahip çıkması lazım. Kentin geleceğinin anahtarı bu kamusal arazilerde. Başka bir kurtuluşumuz yok. Kimse hayal satmasın.
- Atatürk Havalimanı’nın kapatılmaması için de çok mücadele edip çalışma yaptınız…
Çalıştaylar düzenledik. Havalimanı bütün bir plan kararlarını etkiliyor. Orada oteller ve fuarcılık gelişiyor. Siz bir havalimanını ortadan kaldırdığınız zaman birçok şeyi değiştirmiş oluyorsunuz. Mesela devlet, belediye gitmiş oraya metro yapmış ama artık o metro anlamsız. İstanbul Havalimanı’na inemeyen uçalar Atatürk Havalimanı’na indi yoğun kar yağışında. 3-4 milyar dolarlık bir yatırım ortadan kaldırıldı. İstanbul Havalimanı da şu an tamamlanmış değil. Atatürk Havalimanı kadar yatırım yapılacak. Bu yatırımı boşa yapmayın dedik ama bu konuşulmadı bu. Atatürk Havalimanı’nın pistleri üzerinden çok hızlı bir şekilde dozerler geçti.
