Araştırma firması KONDA, Türkiye ve İstanbul’daki taksilere yönelik bir araştırma gerçekleştirdi. 2 bin 260 kişiyle görüşülerek yapılan çalışmaya göre, katılımcıların yüzde 38’i (yaklaşık 5 milyon kişi) taksi kullanıyor.
Taksi kullanmamayı tercih edenler arasında ise 'pahalılık' ana sebep olarak öne çıkıyor. Katılımcıların yüzde 45’i taksi ücretlerini pahalı bulurken, yüzde 19’u fiyatların belirsiz olduğunu ifade ediyor.
Yüzde 16’si ise güvenlik endişeleri sebebiyle taksi kullanmamayı tercih ettiklerini belirtiyor.
Her 5 kişiden 4’ü tüm taksilerin taksi çağırma platformlarına bağlanmasını istiyor
Araştırmaya göre, İstanbullular elektronik taksi çağırma uygulamalarının mevcut taksi hizmet kalitesini iyileştirebileceğine inanıyor. Her 5 kişiden 4’ü tüm taksilerin elektronik taksi çağırma platformlarına bağlanmasını istiyor. Elektronik taksi çağırma uygulamalarını kullanma sebepleri sorulduğunda ise, İstanbulluların yüzde 68’i hangi rotadan gidileceğini uygulamadan görebildikleri için, yüzde 52’si ödenecek tahmini ücreti önceden bilebildikleri için ve yüzde 46’sı kredi kartı ile otomatik ödeme yapabildikleri için taksi elektronik uygulamalarını kullandıklarını belirtiyorlar. İstanbul'daki elektronik taksi çağırma uygulamalarını kullananların yüzde 41’i, taksi şoförleri ile ilgili değerlendirme yapabilmeyi ve yine yüzde 41’i şikayetlerini uygulamaya iletebiliyor olmayı taksi uygulamalarının ana faydalarından görüyor.
KONDA Araştırma ve Danışmanlık Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Ağırdır araştırma sonuçlarına ilişkin açıklamasında, “Türkiye hızlı bir biçimde metropolleşiyor. Metropolleşmenin getirdiği mekan değişikliği kadar aynı zamanda teknolojik sıçrama da gündelik pratikleri değiştiriyor. Metropollerin en önemli sorunu da ulaşım. Mekansal değişimin hızına ulaşım çözüm ve yatırımları yetmiyor. Taksi kullananların oranı Türkiye’de yüzde 24, İstanbul’da yüzde 38’e ulaşmış, bu da demek oluyor ki İstanbul’da yaklaşık 5 milyon kişi ulaşım için taksi kullanıyor. Yapılabilecek en iyi çözüm ulaşım sorununun çözümünü yalnızca kamu ve yerel otoritelerin yetkilerine bırakmadan, teknolojik sıçramanın getirdiği yeni iş ve hizmet modellerinin de girişimcilik ve yenilikçiliğin de açacağı fırsat alanlarına odaklanmak olabilir” ifadelerini kullandı.