Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, depremin eli kulağında olduğunu belirterek, "İstanbul'u gerçekten en az 7,2 civarında bir deprem bekliyor" açıklamasında bulundu.
Sosyal medya üzerinden gerçekleşen yayında 5N1K'nın yapımcısı gazeteci Kenan Taş'ın sorularını yanıtlayan Jeolog Prof. Dr. Naci Görür, çok merak edilen ve kesin olarak gerçekleşmesi beklenen deprem gerçeğine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Üzerinden 21 yıl geçen Marmara depremi hakkında beklentilerini açıklayan Görür, "Bu süreç en kjritik süreç. Türkiye'de başka yerlerde de olabilir ancak benim iki bölge üzerinde hassasiyetim var. Biri İstanbul. İstanbul'un 99 depremi Marmara'nın altındaki kabuğa yüklenen stres normalde 250 senede birikecek olan enerji 45 sn'de bu kabuğa enjekte edildi" diye konuştu.
Görür, açıklamasına şöyle devam etti: "Dolayısıyla bu kabuk daha fazla dayanabilecek durumda değil. Maksimum 30 sene içerisinde deprem olması yüzde 64 olarak verildi. Yani depremin eli kulağında denebilir. 99 yılından baz alırsak 30 sene içerisinde olması muhtemel demiştik ancak 15 sene öncesi ya da sonrasında da deprem gerçekleşebilir. Bunlar jeololjik olarak çok küçük ölçeklerdir. İstanbul'u gerçekten en az 7,2 civarında bir deprem bekliyor. 99-2014 seneleri arasında yapılan araştırmalarda iki fayın Marmara altında kilitlendiğini ve stres biriktirdiğini görüyoruz. Oradaki kayaların dayanma gücü yenildiği an deprem olur" dedi.
Depremin konumu hakkında da bilgi veren Görür, "Bu stres altındaki fay Yeşilköy açıklarıyla Silivri açıklarında olan yaklaşık 65 km olan Kumburgaz fay koludur. Bu kırılırsa minimim 7,2 şiddetinde deprem üretecektir. Diğer gergin hat ise Adalar'ın güneyinde olan 45 km uzunluğundaki fay kırılırsa en fazla 7,0 şiddetinde deprem üretecektir" ifadelerini kullandı.
"İKİ FAY AYNI ANDA KIRILABİLİR "
İki fayın aynı anda kırılma ihtimali bulunduğuna dikkat çeken Görür, bu deprem aynı anda kırılmayla gerçekleşirse depremin büyüklüğü 7,6'yı bulabileceğini söyledi.
Daha önce bu şiddetli depremin İstanbul'da yaşandığını belirten Görür, "İki fayın aynı anda kırılması 1766 yılında gerçekleşmiştir. Biri Mayıs diğeri Ağustos ayında olmak üzere peş peşe kırılmıştır ve İstanbul 7'nin üzerinde 2 depreme tanık olmuştur. Bu işin şakası yok" dedi.
Görür, şunları ifade etti: "Diğer hassasiyetle baktığım konu Erzincan ile doğusunda Bingol arasında olan fay: Yedisu fayı. Burada en son deprem 1700'lerde olmuştur. 1939'daki Erzincan depremi de buraya yoğun enerji yüklemiştir. Burada da yakın zamanda en az 7 şiddetinde deprem olabilir. Umarım yetkililer de bizi dinliyor ve önlem alıyorlardır."
"İSTANBUL DEPREME HAZIR DEĞİL"
Prof. Dr Naci Görür, İstanbul'un depreme hazırlığı hakkında, "Keşke şehir depreme hazır diyebilseydim ama ne yazık ki hazır değil. Kentsel dönüşüm doğru yapılmadı ama yapılan kısmı da faydalı olacaktır. 99'dan beri aynı kararlılıkla geliyor olsaydık şehri depreme hazırlayabilirdik. Belirli ölçüde güçlendirmeler yapıldı. İSKi ve İGDAŞ altyapısını güvenli hale getirmeye çalışıyor. AFAD çok kendini geliştirdi, görevlendirmeler yaptı" dedi.
Görür, şunları ifade etti:
"Kentsel dönüşüm biraz müteahhitlik projesi olarak algılandı. Avrupa Yakası'ndansa Anadolu Yakası'nda bazı semtlerde daha çok dönüşüm yapıldı. Asıl önemli olan can kaybının önlenmesi için çok kökten çalışmalar yapılamadı. Halk da deprem seferberliği içerisine giremedi. Böyle olunca da şehir ne yazık ki depreme hazır değil. Önce halkın ve yönetimlerin eğitimi, afete karşı hazırlığı olması, yapı stoğunun, altyapı sisteminin depreme güvenli hale gelmesi lazım. Ekonomik olarak da ele alınması lazım. Avrupa Yakası ülkenin ekonomik can damarlarından biri. Maalesef tam anlamıyla hazır değiliz. Nüfus 17 milyon olduğunu düşünürsek yüzde 60 yapının da gecekondu olduğunu varsayarsak can kaybının fazla olacağını söyleyebiliriz."