İsrail-Hamas savaşının başladığı ekim ayından bu yana Orta Doğu'daki Amerikan güçleri Irak, Suriye ve Ürdün'de ve Yemen açıklarında İran destekli güçler tarafından 150'den fazla kez saldırıya uğradı.

Pazar günkü saldırı dışında herhangi bir Amerikan askerinin ölmemesi ve bu kadar çok sayıda yaralanma yaşanmaması, bugüne kadar Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden'a İran'la doğrudan savaş riskine girmeden misilleme yapma konusunda siyasi alan sağladı.

Ancak, Biden, Ürdün'ün Suriye ile olan kuzeydoğu sınırı yakınlarındaki Kule 22 karakoluna yapılan İran destekli militanların saldırısında üç Amerikalı askerin öldürülmesi ve onlarcasının yaralanmasının ardından İran'a doğrudan bir saldırı ile karşılık vermesi konusunda ülkesinde siyasi baskı altına alındı.



"Askerlerimizi açık hedef olarak bıraktı." diyen Cumhuriyetçi Senatörü Tom Cotton, Biden'ın buna karşılık olarak İran'a saldırması gerektiğini belirtti. Cotton "Bu saldırılara verilecek tek yanıt, İran'ın terörist güçlerine karşı hem İran'da hem de Orta Doğu'da yıkıcı bir askeri misilleme olmalıdır." diye konuştu.

Temsilciler Meclisi'ndeki ABD askeri gözetim komitesine başkanlık eden Cumhuriyetçi Temsilci Mike Rogers da Tahran'a karşı harekete geçilmesi çağrısında bulundu.

Rogers, "Başkan Biden'ın nihayet terörist İran rejimini ve onların aşırılık yanlısı vekillerini gerçekleştirdikleri saldırılardan sorumlu tutmasının zamanı çoktan geldi de geçiyor bile." dedi.

Bu yılki başkanlık seçimlerinde Biden ile karşı karşıya gelmeyi uman eski Başkan Donald Trump ise saldırıyı "Joe Biden'ın zayıflığının ve teslimiyetinin bir sonucu" olarak nitelendirdi.



Moulton, "İran'la savaş çağrısı yapan korkak şahinlere sesleniyorum, düşmanın ekmeğine yağ sürüyorsunuz - oğullarınızı ve kızlarınızı savaşa gönderdiğinizi görmek istiyorum." dedi ve ABD'nin kendi şartları ve zaman çizelgesinde etkili ve stratejik bir yanıt vermesi gerektiğini vurguladı.

Biden yönetimi, hükümetin dünyanın dört bir yanındaki Amerikan askerlerini korumak için büyük çaba sarf ettiğini belirtti. Ancak Biden'ın partisi Demokratlardan da eleştiri sesleri de yükseliyor.

Demokrat Temsilci Barbara Lee, Biden'ın İsrail-Hamas çatışmasını Gazze ile sınırlı tutma stratejisinin başarısız olduğu yönündeki endişesini açıkça dile getirdi.

"Şu anda gördüğümüz gibi, kontrolden çıkmaya başladı. Bölgesel bir savaş olarak ortaya çıkmaya başlıyor ve ne yazık ki ABD ve askerlerimiz zarar görüyor,." diyen Demokrat Lee, İsrail-Filistin savaşında ateşkes çağrılarını da yineledi.

Uzmanlar, İran içindeki güçleri hedef alan herhangi bir saldırının Tahran'ı güçlü bir karşılık vermeye zorlayabileceği ve gerilimi ABD'yi büyük bir Orta Doğu savaşına sürükleyebilecek şekilde tırmandırabileceği konusunda uyarıyor.

Center for a New American Security'de Orta Doğu güvenlik programı direktörü olan Jonathan Lord, doğrudan İran'ın içine yönelik bir saldırının İranlılar tarafından rejimin bekası konusunda bir tehdit olarak algılanacağı ve gerilimi tırmandıracağı değerlendirmesinde bulundu.

Washington merkezli Orta Doğu Enstitüsü'nden Charles Lister ise, Amerikan askerlerini hedef alan saldırının son iki üç aydır yapılanlardan tamamen farklı bir düzeyde olduğunu belirtti, ancak "İran'da bir şeyler yapılması yönündeki tüm çağrılara rağmen, bu yönetimin bu yemi yuttuğunu görmüyorum." dedi.

Lister, ABD'nin geçmişte İranlı üst düzey general Kasım Süleymani'ye yönelik saldırısında olduğu gibi İran dışındaki İranlı güçlerin peşine düştüğünü hatırlatarak "... yeterince sert ve yüksek giderseniz, İran'ın ilk önce göz kırpabileceğini gösteren bir sicilimiz var." dedi.

Reuters haber ajansına ismi gizli kalmak kaydıyla konuşan bir Amerikalı yetkili de "ABD topyekün bir savaşa hazırlanmadığı sürece İran'a saldırmak bize ne kazandırır?" sorusuyla görüşünü dile getirdi.

Biden, olayın ardından yaptığı açıklamada, saldırının Irak ve Suriye’de faaliyet gösteren İran destekli gruplar tarafından gerçekleştirildiğini belirtmiş ve yer, zaman ve türü ABD'nin belirleyeceği bir şekilde İran'dan hesap sorulacağını ifade etmişti.