Fethullah Gülen Hocaefendi, haftanın Bamteli sohbetinde şu konuları anlattı:
* Varlık bilinip görülme fitilinin, sevgi çerağından tutuşturulması sonucu meydana gelmiştir; aslında dünya, köhne bir harâbeden ibarettir, onu taptaze ve canlı kılan sevgidir.
* Maddî menfaat cihetinden gelen rekâbet, yavaş yavaş ihlâsı kırar; ayrıca hem hizmetin neticelerini zedeler hem de o maddî menfaati kaçırır.
* “Kuvvet haktadır, hak kuvvette değildir.”
* Özellikle hak ve hakikate çağırırken, asla gırtlak ağalığı yapmamalı; meseleler dil ve dudağa emanet bırakılmamalı; telaffuz edilen her kelimeyi gönlün sesi-soluğu kılmalıdır.
* “Ey kardeşlerim! Sizleri -inşaallah- menfaat-i maddiye rekâbete sevk etmeyecek; fakat menfaat-i uhreviye noktasında -bir kısım ehl-i tarikatın aldandıkları gibi- sizin de aldanmanız mümkündür.”
* Kökü mazide bir âtî olmak lazımdır; zira geçmişinden kopanların geleceğe yürümeleri çok zor, hatta imkânsızdır.
* Günümüzde, rekâbet hissinin de tesiriyle, vicdanlar adeta meflûç, dilsiz şeytanlık mergup meslek; insaf adına bir cümleciğin dahi duyulmadığı kapkaranlık bir dönem yaşanıyor.
* Öyle zulümler işleniyor ki, şeytan en başarılı günlerini yaşıyor, hatta zil takmış oynuyor. Nerede oynuyor? Camilerde oynuyor, minberin önünde oynuyor!..