Vatandaş, sadece muayene, ilaç ve reçete katılım payı için geçen yıl 3 milyar liradan fazla para ödedi. 4 kişilik ailenin yıllık katılım paylarına ödediği ortalama para devlet hastanelerinde en az 832 lira, özel hastanede ise 2 bin 500 lira.
Ücretsiz bilinen sağlık hizmetlerinde devlet, vatandaştan 11 ayrı kalemde katkı payı alıyor. Özel ve kamu hastanelerinde alınan bu ekstra ücretler devletin kasasına giriyor. Devlet sadece muayene, ilaç ve reçete katılım payının yer aldığı 3 kalemden 2014 yılında 2 milyar 912 milyon lira tahsil etti. 2015 yılında ise bu rakamın 3 milyarı geçtiği ifade ediliyor. Hasta Aktivistleri Derneği'ne göre bir kişi yılda ortalama 8 kez kamu hastanesine başvuruyor. Muayene, ilaç ve reçete olmak üzere toplamda en az 26 TL katılım payı ödüyor. Bunun yanında 4 kişilik bir ailenin yıllık katılım paylarına ödedikleri ücret devlet hastanelerinde en az 832 lirayı, özel hastanede ise 2 bin 500 lirayı bulabiliyor. Katılım payı en çok emekliler ile asgari ücretle çalışanları zor durumda bırakıyor.
Sigortalı vatandaşın ‘ücretsiz' bilinen sağlık hizmetlerine ödediği katılım payları hastaları mağdur ederken, eczacıları zor durumda bırakıyor. Muayene sonrası ilaç almaya giden hastalar, birçok katılım payı ödemeyle karşı karşıya kalıyor. Eczanelerden tahsil edilen ilaç, muayene ve fark ücretleri hasta ve eczacıları karşı karşıya getiriyor. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Zafer Cenap Sarıalioğlu, fark ücretlerinin eczane yerine hastanelerden alınması gerektiğini söyledi. Sarıalioğlu, “Eczanelerden alınan ücretler, eczacıların değil devletin kasasına giriyor. Eczaneye gelen hastalardan fark ücretlerini isteyince şaşırıyorlar.” şeklinde konuştu. Sarıalioğlu, yıllardır reform olarak sunulan ‘Sağlıkta Dönüşüm' politikasının yetersiz olduğunu, katılım payı ücretlerinin vatandaşın bütçesine kara delik açtığını vurguladı. Sarıalioğlu, “Hükümet sosyal güvenlik sisteminin finansman açığını vatandaşlardan tahsil ediyor. ‘sağlıkta parasız dönem' olduğu söyleniyor. Ancak bunların hepsi hayal. Günümüzde kamu hastaneleri de dâhil olmak üzere hastanelere parasız adım atamazsınız.” diye konuştu.
‘Acil olmayan hastalar aile hekimliğine yönlendirilmeli'
Aile hekimliğinde muayene katılım payı alınmıyor. Sağlık Bakanlığı'na göre durumu acil ve spesifik olmayan hastalar ayakta tedavileri için buraya yönlendirilmeli. 2. ve 3. basamaktaki yoğunluk böylelikle önlenebilir. Aile hekimliğinde muayene katılım payı alınmamasına rağmen ilaç katılım payı aynı 2. ve 3. basamaktaki alınması dikkat çekiyor. Hastalar yazdırdığı her reçete için 3 lira ve 3 ilaçtan sonra ilave 1 lira katılım payı ödüyor. Bakanlık, SGK'lılardan katılım payının alınmasına gerekçe olarak, hastanelere başvuruyu düşürmek ve gereksiz ilaç kullanımının önüne geçmeyi gösteriyor. Hastanelerden alınacak ücretleri ise sağlık hizmetinin yer aldığı basamak, resmi ve özel sağlık hizmeti niteliğinde olup olmaması gibi farklar göz önünde bulundurularak on katına kadar artırmaya ve sağlık hizmeti için farkı belirlemeye hizmet alınacak yerin yetkili olabileceğini söylüyor.
Asgari ücretten bile kesinti yapan bir sağlık sistemi var
Üç yıldır devlet hastanesinde tedavi gören kalp hastası 67 yaşındaki Kemal Solmaz, iki ayda bir kontrollere gitmek zorunda olduğunu belirtiyor. Eczaneye her gelişinde çıkarılan ücretlere anlam veremediğini anlatan Solmaz, “Aldığımız üç kuruş emekli parası var. Zam yaptılar ama zamlar cebimize girmeden çıkıyor. Hükümet sağlıkta iyi olduklarını söylüyor. Asgari ücretliden bile kesinti yapılan bir sistem iyi bir sağlık sistemi olamaz. Emekli öğretmenim. Bu ülkeye birçok hizmet verdim. Ama devlet hastalandığımda ilaç paramı bile karşılamıyor.” diye sitemde bulundu. Altı yıldır diyabet hastası olan Songül Dönmez ise SGK'ya bağlı oldukları halde alınan ücretlerin doğru olmadığını düşünüyor: “Asgari ücretle geçiniyoruz. Bazen kontrollerimi ekstra para ödememek için erteliyorum. Devlet hastanesinde tedavi görsem de ücret ödemeden çıkmayacağımı biliyorum.”
‘Katılım payının eczaneden alınması bir algı operasyonu'
Hasta Hakları Aktivistleri Derneği Başkanı Orhan Demir, ücretsiz olması gereken sağlık hizmetlerinden ücret alınmasının yasal olmadığını ifade etti. SGK kapsamındaki vatandaşlardan ücret tahsil edilmesinin Anayasa'nın temel hak ilkelerine aykırı olduğuna dikkat çeken Demir, ilginç bir bilgi veriyor: “Hükümetin katılım payı ücretlerini hastaneler yerine eczanelerden alması bir algı operasyonu. Bu sayede vatandaşa hastanelere hiçbir ücret ödemiyorsunuz algısı oluşturuluyor.”
Hasta Aktivistleri Derneği'ne göre bir kişi yılda ortalama 8 kez kamu hastanesine başvuruyor ve muayene, ilaç ve reçete olmak üzere toplamda en az 26 TL katılım payı ödüyor. İlaç, muayene ve fark ücretlerinin eczanelerde tahsil edilmesi vatandaşı şaşkına çevirirken, eczacıları da zor durumda bırakıyor. Grafik: Zaman, Adnan Sarıkabak