İstanbul Fatih’teki bir döviz bürosuna geçen aralık ayında sabaha karşı giden kimliği belirsiz 5 kişi, önce etrafta kısa bir keşif yaptı. Ardından saat 04.50 sıralarında levyeyle büronun kepengini kırarak içeri girdiler. Çok seri hareket eden hırsızlar, saat 04.51’de içinde yaklaşık 2 milyon 100 bin TL ve 1 kilogram altın bulunan kasayı sürükleyerek dışarıda bekleyen araca koyup kayıplara karıştı. 1 dakika içinde gerçekleşen olay, alarmların çalması üzerine polise bildirildi.

Olay yerine giden ilk polis ekibi, delil araması için Olay Yeri İnceleme ekibini çağırdı. Olay Yeri İnceleme polislerinden T.S., büroda inceleme yaptığı sırada çekmecedeki 5 bin dolar ve 5 bin TL’yi kimseye fark ettirmeden aldı. İnceleme bitti, polis ekipleri işyerini terk etti. Ancak kısa süre sonra işyeri çalışanları çekmecede bulunan paraların eksikliğini fark etti. Kamera kayıtları incelendiğinde ise gerçek açığa çıktı.

‘BORCUM VARDI’ DEDİ

İkinci hırsızlık yeniden polise bildirildi ve şüpheli polis memuru T.S. evinde gözaltına alındı. Parayı çaldığını kabul eden T.S., “Borcum vardı, pişmanım” diyerek aldığı tüm parayı iade etti. Bunun üzerine işyeri sahibi de şikâyetinden vazgeçti.

Olayla ilgili soruşturma başlatan savcılık, şüpheli T.S. hakkında “nitelikli hırsızlık” suçundan 10 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açtı. Zararın tamamının giderilmesini de dikkate alan savcılık, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını talep etti.