Terörle mücadele yasalarının sertleştirilmesiyle suç tanımının genişleyeceğini kaydeden Strommer, terör örgütü olarak sınıflandırılan örgütleri destekleyen kişilere karşı İsveç makamlarının daha kolay bir şekilde harekete geçebileceğini vurguladı. Strommer şimdiye kadar zanlıların, sadece eylemlerinin belirli bir terör olayıyla bağlantılı olması durumunda cezai takibata uğradığını, yeni yasanın her tür bağlantıyı kapsayacağını belirtti.
Yeni terörle mücadele yasasının Haziran ayında yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Türkiye'nin talepleri arasındaydı
İsveç hükümeti, NATO üyeliğine onay karşılığı Türkiye'nin terörle mücadele alanında talep ettiği koşulları yerine getirebilmek için yasal değişikliklere gideceğini açıklamıştı. Türkiye, başta PKK ve Gülen yapılanması olmak üzere terörist olarak sınıflandırdığı kişilerin iadesini ve "terör örgütlerine desteğin" kesilmesini talep ediyor.
PKK İsveç'te terör örgütü olarak sınıflandırılmasına rağmen Suriye'de faaliyet gösteren YPGya da Türkiye'nin "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)" olarak tanımladığı Gülen yapılanması terör örgütleri listesinde yer almıyor.
"İsveç'e yönelik tehditler büyüyor"
İsveç Adalet Bakanı Gunnar Strommer, 2017 yılında kendisini IŞİD mensubu olarak tanımlayan bir saldırganın başkent Stockholm'de çalıntı bir kamyonu yayaların üzerine sürerek beş kişinin ölümüne yol açtığı terör saldırısına atıfta bulunarak bu saldırı sonrasında terörle mücadele yasalarının sertleştirilmesi gerekliliği doğduğunu söyledi.
Stockholm'de aşırı sağcı bir politikacının Kur'an yakma eylemiyle tırmanan gerilime de işaret eden Strommer, söylemin giderek sertleşmeye başladığını, İsveç'e yönelik tehditlerin büyüdüğünü kaydetti.