Soruşturmayı yürüten Savcı Ewamari Häggkvist, soruşturmanın kişilere yönelik yasa dışı istihbarat toplama ve aralarında Hizmet hareketine yakın kişilerin de bulunduğu muhaliflerin “yasa dışı fişlenmesi” suçlamalarından dolayı başlatıldığını açıkladı.
Bu yılın mart ayında İsveç medyası, UETD ve Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde camilerde görev yapan imamların hükümet muhaliflerini fişledikleri ve Türkiye’ye bildirdiklerini ileri süren haberler yapmıştı. İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström, iddiaları çok ciddi gördüğünü ve doğru olması durumunda “suç işlendiğini” söylemiş ve konunun kapsamlı olarak araştırılması gerektiğini ifade etmişti. Ancak Wallström, Türkiye ile ilişkileri bozmamak için Türkiye Büyükelçisini makamına çağırmamış ve aradan aylar geçmesine rağmen polis ve savcılık da, casusluk suçlaması yöneltilenler hakkında soruşturma başlatmamıştı.
Hükümet, savcılık ve polisin olayı kapatmak istemesine tepki gösteren 34 kitle örgütü 19 Eylül günü polise başvurarak AKP Hükümeti hesabına casusluk çalışmaları yürüttüklerini belirttikleri UETD ve Türk yetkililer hakkında soruşturma açılmasını talep etmiş ve konu ile ilgili tüm bilgi ve ses kayıtlarını polise iletmişti.
1 Milyon trajlı gazete manşetten duyurdu
1 milyonu aşkın tirajıyla İsveç’in en büyük ve ücretsiz dağıtılan gazetesi olan Metro da, bugünkü sayısında Säpo’nun Türk yetkililer hakkında “casusluk” suçlamasıyla soruşturma başlattığını ilk sayfasında manşetten duyurdu.
Haberde, aralarında İsveç Alevi Federasyonu, İsveç Demokratik Kürt Toplum Merkezi, Stockholm Pomak Enstitüsü, Stockholm Mezopotamya Kültür Derneği, Amara Kürt Kadın Meclisi, Helsingborg Uluslararası Kürt Kadın Derneği, Tavder Aktivite ve Kültür Derneği, Kadın Barış İnisiyatifi ve soykırım karşıtı insan hakları örgütü Kurdocide Watch CHAK’ın da bulunduğu 34 dernek ve kuruluşun eylül ayında yaptığı suç duyurusundan bir bölüme yer veriliyor.
1 yıla kadar hapis cezası
Soruşturmayı yürüten Savcı Ewamari Häggkvist, Metro’ya soruşturmanın kişilere yönelik yasa dışı istihbarat toplama ve aralarında Gülen Cemaati yakın kişilerin de bulunduğu muhalifleri “yasa dışı fişleme” suçlarından başlatıldığını söyledi.
Soruşturma kapsamında süphelilerin ve gözaltına alınanların olup olmadığı sorusunu yanıtlamaktan kaçınan Häggkvist, “Bir soruşturmanın başlangıcındayız” dedi.
Mülteciler hakkında fişleme ve bilgi toplama çalışmaları da “casusluk” olarak adlandırılıyor. Ancak Häggkvist bu tanımın sürdürdüğü soruşturmaya tam uymadığını söz konusu olanın “yabancı bir ülke hesabına yakışıksız yöntemlerle bilgi toplamak” olduğunu söyledi.
Sınır dışı edilebilirler
Yasalar başka bir ülke için bilgi toplama suçu işleyenlerin para veya 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını öngörüyor. Bu suçların dokunulmazlıkları olan yetkililer tarafından işlenmesi durumunda savcı dava açamıyor.
Savcı Häggkvist, dokunulmazlığı olan büyükelçilik personelinin İsveç Dışişleri Bakanlığı tarafından istenmeyen kişi ilan edilip sınır dışı edilebileceğini söyledi.
Evrensel
