Başbakan Ulf Kristersson, ülkede yayın yapan SVT televizyonuna verdiği söyleşide, "Çetelerin işlediği suçlar tırmanıyor" diyerek söz konusu çete üyelerini "aşırı şiddet potansiyeli taşıyan bireyler" olarak nitelendirdi. Kristersson, bu kişilerin intikam veya statü yüzünden başka insanların güvenliğini ve özgürlüğünü hiçe saydıklarına dikkat çekti.
İsveç'te geçen yıl Eylül ayında yapılan seçimler sonrası kurulan Kristersson hükümeti, ülkenin yıllardır en büyük sorunlarından olan organize suç çetelerinin kanlı savaşlarını kontrol altına alma vaadinde bulunmuştu.
2022'de 61 kişi öldü
Avrupa Birliği (AB) üyesi İsveç'teki organize suç çetelerinin geçen yıl karıştığı olay sayısı resmi olarak 338. Emniyete intikal eden bu olaylarda 61 kişinin de hayatını kaybettiği bildiriliyor. Polisin kontrol altına alamadığı, ölümle sonuçlanan söz konusu olayların aydınlatılma oranları da 2015'ten bu yana giderek düşüyor. Geçen sene her dört olaydan sadece birinde sorumlular tespit edilerek yargı tarafından cezalandırıldı.
Uzmanlar, çetelerin güvenlik güçlerinin ve yargının bu başarısızlığından cesaret aldığını dile getiriyor. Kriminolog Amir Rostami, çetelerin insan katletmeyi riski düşük eylem olarak gördüğünü ve her geçen gün daha da çok şiddeti artırdıklarını belirtiyor.
Cinayet masasından Caroline Asplund da polisin başarısız olduğunu, artan ve şiddetlenen çete savaşlarıyla mücadele amacıyla polisin yıllardır okullarda ve ailelerle çalışmada gerekli özel sosyal destek ve önleyici tedbir çalışmalarının güçlendirilmesini talep ettiklerini belirterek, polisin özeleştiri yapmadığını ifade etti.
Noel döneminden beri çatışmalarda şiddetlenme
Noel döneminin başladığı Aralık ayı sonundan bu yana Stockholm ve civarında silahlı çatışmaların ve patlayıcı maddelerle gerçekleştirilen saldırılar artmış durumda. Emniyet güçlerinin verilerine göre sadece o bölgede, söz konusu zaman diliminde yaşanan olay sayısı 20'yi aştı.
Adalet Bakanı Gunnar Strömmer son dönemde çeteleri "terörist" olarak nitelendiriyor. Artan şiddet üzerine tüm ülkeden Stockholm ve çevresinde emniyet güçlerine destek vermek amacıyla 190 polisin bölgeye gönderildiği aktarılıyor. Adalet Bakanı Strömmer, söz konusu organize suç çeteleriyle mücadelede polisin çeteleri dinleme faaliyetlerini genişletmeyi planladığı da aktarılıyor.
Çeteler arasındaki kanlı olayların şiddetlenmesinde Stockholm'un yaklaşık 400 kilometre kuzeyindeki Sundsvall kentindeki uyuşturucu piyasasını ele geçirme savaşının tetikleyici olduğu tahmin ediliyor.
Türkiye bağlantısı
Televizyon kanalı SVT ile Aftonbladet gazetesinin haberlerine göre, Sundsvall'da gücü elinde tutan kişi 24 yaşında bir çete lideri. Onunla, Türkiye'de yaşadığı belirtilen 36 yaşındaki diğer bir çete lideri arasında güç çekişmesi var ve medyanın ulaştığı bilgiye göre Türkiye'de olan kişi Sundsvall'da kontrolü ele geçirmeye çalışıyor. Bu amaçla her iki tarafın karşılıklı saldırılarda bulunduğu belirtiliyor.
İsveç Polisi, konuyla ilgili açıklamasında, durumun çok ciddi olduğunu ve şimdiye dek ülkede bu derecede bir olay yaşanamadığını aktardı. Organize suç çeteleri alanında İsveç'te önemli bir isim olan güvenlik uzmanı Gunnar Appelgren de durumun ciddiyetinin altını çizerek, "Mesele ölmek veya öldürmek" ifadesini kullandı.
Uzmanlar, şiddetin tırmandığı olaylarda öldürenlerin de ölenlerin de yaş ortalamasının giderek düştüğünü, Cuma günü meydana gelen bir olayda 18 yaşından küçük iki gencin de aralarında buluduğu silahlı bir kovalamaca yaşandığına dikkat çekiyor. Yakalananların araçlarında yapılan aramada polisin silahlar ele geçirdiği, zanlıların yarısının yaşının 18’in altında olduğunun tespit edildiği bildiriliyor.
Halk içinde korku artıyor
Genellikle uyuşturucu yüzünden savaşan bu çeteler arasında tırmanan şiddet yüzünden halk içinde de korku ve endişenin arttığı görülüyor. 27 Aralık 2022 günü Stockholm'un güneyindeki Enskededalen'da iki kız çocuğunun bir patlama sesi duyduğu, önce sesin televizyondan geldiğini sandıkları, sonrasında ise olayın patlayıcılı saldırı olduğunun ortaya çıktığı belirtiliyor. SVT kanalına konuşan 10 yaşındaki tanık kız çocuğunun, o zamandan beri kendini güvende hissetmediği ve korku içinde yaşadığını söylediği dikkat çekiyor.