Ülkede siyasi yelpazenin her tarafından İsviçreli milletvekilleri bu konuda referandum öneriyor. Çoğu kişi ülkenin geleceğini ciddi şekilde etkileyebilecek böyle hassas bir konuda halkın karar vermesinin daha doğru olacağını düşünüyor.
Milletvekili Hans-Peter Portmann, SonntagsZeitung gaztesine verdiği demeçte “tarafsızlık Anayasa'da sabitlenmiş olsa da, yasalarda İsviçre'nin tarafsız bir ülke olarak nasıl davranması gerektiğine dair hükümler bulunmuyor” dedi.
Konuyla ilgili bir referandum düzenlenirse, vatandaşlar 'tarafsız olmanın' tam olarak ne anlama geldiği konusunda söz sahibi olabilir
İsviçre'nin Rusya'ya yaptırım uygulama kararından bu yana, özellikle siyasi yelpazenin merkez sağı ve aşırı sağından gelen eleştiriler artmıştı.
Sağcı İsviçre Halk Partisi'nden (SVP) milletvekili Roger Köppel, İsviçre hükümetinin bu konuda elinin kolunun bağlandığını söyleyerek "tarafsızlık ilkesini desteklemeye devam edecek güce sahip olmadığını" savundu.
"Saldırganın elini güçlendirmek tarafsızlık değildir"
İsviçre Cumhurbaşkanı Ignazio Cassis ise Rusya ile ilgili adımların “benzersiz” olmasına rağmen, İsviçre'nin anayasal tarafsızlık taahhüdünden vazgeçmiş olduğu anlamına gelmediği ileri sürdü ve bunu “Saldırganın elini güçlendirmek tarafsız kalmak değildir" argümanı ile savundu. Cassis, "Bu, İsviçre'nin tarafsızlığı açısından kesinlikle hafife almadığımız tek seferlik bir adımdır" dedi.
İsviçre tarihsel olarak, örneğin NATO gibi askeri organizasyonlara mesafeli durmaya devam ediyor ancak Birleşmiş Milletle gibi oylama ve alt kurumlar yoluyla siyasi ittifakların oluşturulabildiği bir organizasyona da üye haline gelmeyi de yakın zaman önce kabul etmişti.