İtalya eski Başbakanı Massimo D'Alema, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Gezi olayları ve 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına gösterdiği tepkinin AK Parti'nin yüzde 9 oy kaybetmesine sebep olduğunu söyledi. D'Alema, "Bu, demokrasinin Erdoğan'dan daha güçlü olduğu anlamına geliyor." dedi.
Geçtiğimiz günlerde Brüksel'de düzenlenen "Avrupa'da İslam" paneline katılan İtalya eski Başbakanı Massimo D'Alema, Türk demokrasisinin Erdoğan'dan daha kuvvetli olduğunu söyledi. 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarının Erdoğan'ın iddia ettiği gibi darbe teşebbüsü olduğuna inanmadığını söyleyen D'Alema, Gezi olayları ve yolsuzluk soruşturmalarının Türkiye'nin demokratik gücünü gösterdiğini söyledi. D'Alema, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın silahlı terör örgütü yöneticiliğinden hapiste olmasını 'çok endişe verici' olarak nitelendirdi.
İtalya eski Başbakanı ve Avrupa İlerici Çalışmalar Vakfı (FEPS) Başkanı Massimo D'Alema, Türkiye'deki seçimleri, Kürt sorunu ve Avrupa'da yükselişte olan aşırı sağ ve İslamofobik partileri Cihan Haber Ajansı'na değerlendirdi. İtalya'da 1998-2000 yılları arası Başbakanlık, 2006-2008 arasında hem başbakanlık yardımcılığı hem de dışişleri bakanlığı görevlerini üstlenen D'Alema, Türkiye'yi sarsan Gezi olayları ve 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından iddia edildiği gibi bir darbe teşebbüssü olduğuna inanmadığını söyledi. D'Alema, "Gezi'de sokağa inen gençler ve yolsuzluk soruşturmasına bakan savcılar Avrupa'ya Türkiye'nin demokratik gücünü göstermiştir. Gerçek resim budur. Bir darbe girişimi değil." diyerek er ya da geç iktidarın bunu anlayıp kabul etmek zorundu kalacağını ifade etti.
D'Alema, Hidayet Karaca'nın 'silahlı terör örgütü yöneticiliği' suçlamasıyla halen tutuklu olmasını "çok kaygı verici" olarak değerlendirdi. Eski İtalya başbakanı, "Erdoğan'ın otoriter eğilimleri Avrupa kamuoyu tarafından şaşkınlıkla karşılanıyor çünkü biz Türkiye'yi kendi değer ve medeniyetimize çok yakın hissediyoruz." dedi
'AB KAPILARI KAPATIYOR' DÜŞÜNCESİ TÜRKLERİ OLUMSUZ ETKİLİYOR
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üyeliğinin kuvvetli destekçilerinden olan D'Alema, üyelik sürecinin özellikle Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy tarafından tehlikeye atıldığına işaret ederek şöyle konuştu: "Bu kesimin çok büyük sorumluluğu var. AB kapılarını Türkiye'ye kapatıyor, düşüncesi Türk kamuoyunu olumsuz etkilerken, milliyetçi ve aşırı İslamcı grupların lehine oldu. Bu Avrupa ve özellikle Avrupa liderlerinin büyük hatası. Fakat Erdoğan'ın tepkisi de Türkiye'nin artık yeni bir lidere ihtiyacı olduğunu gösteriyor."
SEÇMEN ERDOĞAN'A 'KÜRT SORUNU YOKTUR' CEVABINI VERDİ
İtalya'nın Abdullah Öcalan'ı bir süre barındırdığı dönemde Başbakan olan D'Alema, o dönem Türkiye'nin verdiği sert tepkiyi abartılı bulduğunu ve Öcalan'ı iade etmeme kararının da hâlâ arkasında durduğunu söyledi. D'Alema, "O zamanlarda Türkiye'de idam cezası vardı. Bundan dolayı iade etmem anayasaya göre mümkün değildi. Aynı şekilde ABD'nin iade taleplerini de reddetmiştim." dedi.
Devletin son birkaç yıldır İmralı ile görüşmeler yürütmesini de değerlendiren D'Alema, Kürt toplumu ve liderleri ile diyaloğun önemine vurgu yaparak, terörü sonlandırmanın tek yolunun Kürtlerin kimliği ve bireysel haklarına tam saygıdan geçtiğini söyledi. D'Alema, seçim öncesi "Kardeşim ne Kürt sorunu? Artık böyle bir şey yok." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seçmenin çok net bir mesaj verdiğini de ifade etti.
AVRUPA'NIN GÖÇMENLERE İHTİYACI VAR
Avrupa'da aşırı sağ partilerin yükselişini demokratik değerlere inananlar için çok kaygı verici bulduğunu da söyleyen D'Alema, Avrupa Hristiyan kökleri adına ırkçı, anti-semitik ve islamofobik söylemler üreten milliyetçi ve etnik merkezli hareketlerin saçmalığına da dikkat çekti. D'Alema, gerçek Avrupa değerlerinin hoşgörü, demokrasi ve özgürlük olduğunu savunarak, "Avrupa gelecekte daha fazla çok kültürlü, çok milletli ve çok dinli bir toplum olacak. Bunu idare etmek zor fakat Avrupa'ya ümit vermenin de tek yolu." şeklinde konuştu. CİHAN