Gerçek Gündem'de yer alan habere göre Koray Aydın, istifa gerekçesinde yapılan seçimli kurultaya rağmen İYİ Parti'de bir değişimin yaşanmamış olması ve Meral Akşener'in Saray ziyareti vurgusu ön plandaydı.
Aydın'ın ardından, kendisine yakın olan isimlerden ilk istifa geldi.
Geçmişte TBMM 21. Bitlis ve 27. Dönem Ankara Milletvekilliği yapan İbrahim Halil Oral, istifa ettiğini açıkladı.
Oral'ın açıklaması şöyle:
“Saygıdeğer dava arkadaşlarım, Kıymetli Türk milleti, Bu satırları İYİ Parti güneşinin ilk ışıklarının yükseldiği; Cesurlar Harketi’nin ilk adımlarını attığı, ilk programını gerçekleştirdiği kadim Türk yurdu, Kubbetüs İslam Ahlat’tan yazıyorum. Memleketim Ahlat’tan çok büyük bir mana, umut ve inançla yola çıkan İYİ Parti; başta Türk milliyetçileri olmak üzere toplumumuzun her kesimi için bir siyasi alternatif olmuş, her eğilimden vatandaşımızı bir çatı altında barındırmayı başarmıştı. İYİ Parti, “partilerden bir parti” olmadığını bütün Türk milletine göstermişti. 1 Nisan 2018’de Ankara’da polis kayıtlarına göre 120 binden fazla vatandaşın katıldığı Kurultay’la iktidara da iktidarı ayakta tutan kronik muhalefete korku salmıştı.
Bu ruh maalesef çok uzun sürmedi. Bu umut ve inanç hareketi, Cesurlar ve İYİler Hareketi olarak büyümek, kucaklamak toplumun ana omurgasıyla buluşmak yerine dar kadroculuğu, dar siyaseti tercih eden bir yönetim anlayışına bürünmeye başladı. İYİ Parti’nin pek çok emektarı, milletvekili, üst düzey yöneticisi ötekileştirildi. 2023 Genel Seçimlerinde pek çok uyarımız ve şahsımın da vurguladığı ama amacından saptırılan açıklamalara rağmen Altılı Masa süreci doğru yürütülemedi.
Seçim öncesi gerçekleştirilen il ve ilçe kongreleri teşkilatları ötekileştirmekten başka bir sonuç vermedi. Temayül adı verilen bazı şehirlerde yapılan bazı şehirlerde yapılmayan, dağılan sandıkların bile geçerli sayıldığı pek çok usulsüzlüğü barındıran benim de katılmayı doğru bulmadığım milletvekili temayül oylaması ile parti kutuplaştırıldı. Akabinde göstermelik bir kurultay yapıldı. Ne açıklama yapıldı ne hataların sebepleri değerlendirildi ne de yeni bir umut ortaya koyuldu.
2024 Yerel Seçimlerine giderken ise ne taban ne de Partinin akil denebilecek isimleri dinlendi. Sonuç hüsran oldu. Bütün bu süreçlerde fikrimiz, önerilerimiz dikkate alınmadı. Hatta bizden bir fikir ya da öneri de istenmedi. Gerçekleşen 5. Olağanüstü Büyük Kurultayımızdan sonra ise kucaklaşma, birlik ve beraberlik adına çok bir şey göremedik. Kurucu Genel Başkan Sayın Meral Akşener’in Partiden habersiz yaptığı Saray ziyareti ise hala açıklanmaya muhtaç bir haldedir. İYİ Parti saray rejimine ve tek adam zihniyetine karşı son kale olma vasfını sürdüren tek parti iken maalesef bu kale içten yıkılmaya başlamıştır. Sayın Akşener yıllardır kendisine inanan, güvenen dava arkadaşlarına ikna edici bir açıklamayı dahi çok görmüştür.
Mevcut Parti yönetimi de bu konuda net bir tavır koymadı. Bütün bu tablo benim ve benim gibi siyaseti gönül seferberliği olarak gören herkesi derinden yaralamıştır. Fikrimize, önerilerimize, düşüncelerimize ve şahsımıza ihtiyaç olunmadığını da bizlere gösteren İYİ Parti yönetiminde, kurultay sonrasında da zihniyet olarak bir değişim olmadığını müşahede etmiş bulunuyorum.
Merhum üstad Necip Fazıl’ın; “Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya” dizesindeki gibi yurdumuz yuvamız olan İYİ Parti’de parya haline geldik. Bu sebeple, Kurucular Kurulu üyeliği, Genel İdare Kurulu üyeliği, Teşkilat Başkan Yardımcılığı ve Ankara Milletvekili görevlerini şerefle ifa ettiğim İYİ Parti’den büyük bir üzüntüyle istifa ediyorum. Kuruluşundan bu yana birlikte mücadele ettiğimiz, saha çalışmalarında kol kola yürüdüğümüz, iyi ve kötü günü paylaştığımız dava arkadaşlarıma varsa haklarımı helal ediyorum. Onların da haklarını helal etmelerini rica ediyorum. Bir ilahiyatçı, bir öğretmen ve bir siyasetçi olarak evimiz, yuvamız, sevdamız Türkiye’miz için görev düştüğü zaman her daim hiçbir sıfata ihtiyaç duymadan hizmet etmeye devam edeceğimi de belirtmek istiyorum.
Yüce Allah yar ve yardımcımız olsun.
Allah’a ısmarladık İYİ Parti.
Saygılarımla.”
Meral Akşener'e yakınlığıyla bilinen İYİ Parti Kurucular Kurulu Üyesi Sevin Çağlayan, Aydın'ın ardından istifa eden bir başka isim olmuştu.