Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) medya havuzunun amiral gemisi Sabah'ın yazarı Hilal Kaplan, bugünkü köşe yazısında Ağıralioğlu ile yaptığı görüşmeyi aktardı.
“Demirtaş’ın canı cehenneme!” başlıklı yazısında Kaplan, "İfade bana ait değil. 'Megri megri, Yavuz Bey' yazım sonrası arayan İyi Parti Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu'na ait. Dediğine göre yazıdan ötürü gelen tepkilerle 7/24 uğraştığı için bana biraz kırgın olsa da uzun uzun anlattı. Seksen dakikalık görüşmenin hepsini burada özetleyemeyeceğim, ancak kısaca şunu söyleyebilirim: Yavuz Bey, 'terör sevici' olarak nitelediği (Selahattin) Demirtaş'ın serbest bırakılmasını istemese de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararının bunu gerekli kıldığına, aksi durumun Avrupa ile köprüleri atmak anlamına geleceğine ve bunun devlete daha büyük zarar vereceğine inanıyor." ifadesini kullandı.
Kaplan yazısında şunları kaydetti:
"Yargının siyasîleştiğine dair emareler var dediniz. Peki, muhalefetin yıllardır blok halinde 'Demirtaş serbest bırakılsın' demesinin yargıya negatif bir yük bindirdiğini düşünmüyor musunuz?" diye sorduğumda ise mahkemelerin bu hususta geç karar vermesinin ve hükmü geciktirmesinin esas sorun olduğu görüşünü yineledi.
Yavuz Bey, gayet dürüst biçimde CHP ile HDP'nin zımni bir ittifak içinde olduğunu, bir nevi "ontolojik müttefik" olduklarını belirtti. Öte yandan CHP'nin HDP'yi siyaset içinde tutmaya yarayan bir rolü olduğunu ve bunun da desteklenmesi gerektiğini de ifade etti. Ayrıca "CHP'ye dokunamazdım eskiden, şimdi dokunuyorum. Söz kadar, söylediğiniz yer de mühim. CHP ve HDP tabanına dokunabileceğim bir nimet gibi görüyorum durduğum yeri" dedi. Takdir okurlarımındır.