İmparator ailesi yaklaşık 1500 yıldır, Japonya’da erkekler üzerinden hüküm sürüyor. Prens Naruhito’nun ise oğlu yok. Hâl böyle olunca 2005’te Japon hükümeti yasayı değiştirerek kadınların da imparator olabilmesinin yolunu açmayı tartıştı. Ancak Naruhito’nun erkek kardeşi Fumihito’nun bir oğlu olunca bu tasarı rafa kalktı. Zira özellikle ülkedeki muhafazakâr politikacılar bu ihtimalden bir hayli rahatsız.

Şu anki İmparator Akihito’nun gelecek yıl sonunda tahtı bırakması bekleniyor. Kendisi de bir süredir durumun farkında olan Akihito, durumu olgunlukla karşılayan açıklamalar yapıyor Japon basınına. Zaten ülkesinde de İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki ‘pozitif’ ve ‘sakin’ tavrıyla tanınıyor. ABD’nin savaş sırasındaki atom bombası saldırısı ve Japonya’yı işgal etmesi, Japon İmparatoru’nun çocukluğuna denk gelen olaylar.

1952’den bu yana ‘varis imparator’ olarak Tokyo’daki Saray’da yaşayan Akihito, babası Hirohito’nun 7 Ocak 1989’daki ölümüyle resmî olarak Japon imparatoru oldu. ‘Yapıcı mesajları’ ile tanınan Akihito, 2001’de Kore ile yaşanan gerilim esnasında Korelilerle ‘akraba’ olduklarını vurgulayarak, uzun yıllar ülkede tabu olan bir konuyu gündeme taşıdı. Fukuşima Nükleer Reaktörü kazasında ise uzun yıllar sonra ilk kez TV’ye çıkarak Japon halkına seslendi.

İkinci Dünya Savaşı sonrası Japon anayasasına göre imparator, “devletin ve milletin birliğinin bir sembolü” olarak görev yapıyor. Haliyle hiçbir yürütme yetkisi yok. Akihito, ülkenin yaşadığı zor zamanlarda Saray’ı güncel politikadan uzak tutmasıyla takdir kazandı. Özellikle aşırı muhafazakârların iktidar olduğu dönemde, kendisine ve Saray’a yönelen ‘aşırı hayranlığı’ dâhi belirli bir mesafede tuttu.