Artan terör olayları ile ilgili bir açıklama da Kâhta Gazeteciler Cemiyeti'nden geldi. Cemiyet, açıklamasında Çözüm Süreci'nin devam ettirilmesi talebinde bulundu.
Cemiyet temsilcileri tarafından yayınlanan bildiride şu ifadeler yer aldı:
"Türkiye'de son günlerde gelişen, ülkemizin toplumsal barışını tehdit eden, kardeşlik ruhunu zedeleyen ve ülkemizin onarılması güç bir çatışma ortamına sürüklenmek istendiği bu günlerde, Kâhta Gazeteciler Cemiyeti temsilcileri olarak İstanbul'da bizlere gelişmeleri değerlendirmek, kamuoyuna bir bildiri yayınlama sorumluluğu ve zorunluluğu doğmuştur.
Bu amaçla çözüm özüm önerilerimizi şu şekilde sıralayabiliriz:
1. PKK'nın tek taraflı olarak derhal ateşkes ilan etmesi
2. Hükümetin operasyonları durdurması
3. İvedilikle çatışmasızlık ortamının sağlanması
4. Kayıtsız şartsız biran önce akan kanın durması için Türkiye toplumundaki tüm sivil kurumların, aydınların, bilim adamlarının savaşsız bir ortam için inisiyatif almaları gerekmektedir.
5. TBMM bünyesinde bulunan tüm siyasi partilerin parti çıkarlarını, birbirlerinin meşruiyet tartışmalarını bir yana bırakarak, milletin onlara vermiş olduğu sorumluluk ve yükümlülük bilinciyle bir an önce istişare yoluyla, ülkeyi bu kaos-savaş ortamından kurtarmaları tarihi bir sorumluluktur.
6.'Bu ülke hepimizindir' bilinciyle bölgede yaşanan olaylardan direkt etkilenen bireyler ve sivil toplum örgütü olarak, bütün Türkiye gibi bizleri de derin bir endişeye sevk etmiştir. Bu doğrultuda Çözüm Süreci'nin devam ettirilmesi, devrilen masaların tekrar kurulması, sıkılan yumrukların tekrar açılması birinci derecede sorumluluk sahibi hükümetin ve Kürt sorununda inisiyatif almış son seçimde ortaya çıkan tablo ile bölgede söz sahibi HDP 'nin zaman kaybetmeden ivedilikle ülkenin barış ve huzur ortamına kavuşturulması için üzerlerine düşen tarihi görevi yerine getirmelerini sabırsızlıkla bekliyoruz. İstanbul Avlu Cafe'de bir araya gelen biz cemiyet üyeleri, Çözüm Süreci'nin yeniden başlatılmasını istiyoruz. "
Kâhta Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kemal Kutlu tarafından okunan bildiride barış için sivil toplum örgütlerinin sesinin daha çok çıkması gerektiği belirtilirken de şunlar kaydedildi:
" Son günlerde meydana gelen elim hadiseler Türkiye'yi 1990'lı yılları hatırlattığı ortadadır. Birkaç yıldır devam eden Çözüm Süreci'nin neticesindeki çatışmasızlık ortamının bozulması ve o günlerin geri geleceği endişesi toplumun her ferdinde huzursuzluk ve endişe yaratmıştır. Sivil toplum örgütleri olarak öncelikle taraflara Çözüm Süreci'nin devamı noktasında bir an önce bir dakika bile beklemeden, ortak akıl ile insanın en temel hakkı olan yaşam hakkını her şeyden daha önde ve değerli görüyoruz. Bu sebeple; Barış ve çözüm sürecinin müzakereye çevrilerek kalıcı bir barış ve kardeşlik ortamının sağlanması çağrısında bulunuyoruz."
CİHAN