Barış İçin Kadın Girişimi, (BİKG), 'Savaşta ne oluyor, barış mücadelemizi nasıl değiştiriyor' başlıklı konferans düzenledi. Programda konuşan BİKG üyesi Candan Yıldız, "Rojova'dan Gazze'ye birçok katliama tanıklık ettik. Ama öte yandan Türkiye'de de her gün 5 kadının öldürüldüğü, öldürülmesinin meşrulaştırıldığı bir kadın katliamı olduğunu da görüyoruz. Tüm bu yaşanan savaş ortamında gördüğümüz kadınların hem saldırıların hem direnişin bir öznesi bir odağı haline geldiği." dedi.
BİKG, 'Savaşta ne oluyor, barış mücadelemizi nasıl değiştiriyor' başlıklı konferansı TMMOB Mimarlar Odası'nda düzenledi. Konferansta Barış için Kadın Girişimi üyeleri katıldı. Savaş bölgelerinde kadınların saldırıların odağı haline geldiğini belirten BİKG üyesi Candan Yıldız, "Rojova'dan Gazze'ye birçok katliama tanıklık ettik. Ama öte yandan Türkiye'de de her gün 5 kadının öldürüldüğü öldürülmesinin meşrulaştırıldığı bir kadın katliamı olduğunu da görüyoruz. Tüm bu yaşanan savaş ortamında gördüğümüz kadınların hem saldırıların, hem direnişin bir öznesi bir odağı haline geldiği. Uzun bir süre Kobani sürecini yakından takip ettik. Kobani'de savaş Türkiye'de barış olmaz dedik. Kobani'de IŞİD'e karşı topraklarını savunmaya kalkan halkın yalnız bırakılması orada akrabaları ölürken burada yaşayan Kürt halkının bu duruma sessiz kalamayacağını bu savaşın barış talebi olan herkesi ilgilendirdiğini defalarca dile getirdik. Ama aynı zamanda IŞİD'in savaşının kadınlara karşı bir savaş olduğunun da altını çizdik. IŞİD'in kadın düşmanı politika ve eylemlerini dünyanın neresinde yaşıyor olursak olalım hepimizi ilgilendirdiğini sınırların hemen ötesinde hem cinslerimize yapılan her şeyin bize yapılmış gibi hissetik. Bunun için de IŞİD'e karşı mücadele eden kadın öz savunma güçlerinin yanında olduğumuzu belirttik." şeklinde konuştu.
"Çatışmalar devam ederken biliyorsunuz sokağa çıkma yasaklarının aslında bir tür abluka siyasetinin başladığı bir süreçti. Biz o süreçte Cizre'ye gittik. Cizre hepimizin bildiği gibi 9 gün boyunca ki şuan yine abluka altında." diyen Yıldız şu ifadeleri kullandı: "Bu dördüncü abluka. 9 gün boyunca abluka altında kaldı. Başta seçilmişler olmak üzere şehre giremediler. Daha önce şehirde bulunan milletvekilleri ise şehrin dışına çıkamaz hale geldi. Aldığımız alamadığımız tüm haberler karşısında kendimizi biraz daha eksik hissettik. Sokaklarda Cizre, Silopi'de olanlara ses çıkarma eylemlerimizle ses vermeye çalıştık ama hep yetersizliğimizi bilerek yaptık bu eylemleri. Cemile ve Fatma'nın bir daha bizi duymayacağı acı gerçeği bilerek. Cizreli kadınlar bize mesaj yollamıştı. Sağ kalır da ölmezsek sonrasında rapor yazmaya gelmeyin, gelecekseniz şimdi gelin diye. Ama gidememiştik. Abluka bittikten sonra gittik Cizre'ye. Yaklaşık 150 kadın. Ardından o grup sonra Silopi'ye gitti." CİHAN