ERZURUM (CİHAN)- Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kadın haklarının önündeki engelleri değerlendiren Tüketici Hak Arama Derneği Genel Başkanı Nihat Altay, "Kadına şiddet sorununda sadece sonuca değil, sonuca götüren sebeplere değinilmelidir." dedi. Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) üyesi de olan Altay, kadına şiddetin, toplum sağlığı sorunu olduğunu söyledi.
Genel Başkan Altay, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: "Şiddet, yaşamımızın her alanında görülebilen ve gün geçtikçe üzerinde daha da düşünülmesi gereken, önemli bir toplum sağlığı sorunudur. Şiddet, her nerede ve her kime uygulanırsa uygulansın, aciz insanların başvurduğu bir silahtır. Kadına şiddet uygulayan erkeğin, insanlığını sorgulaması gerekir. Özellikle aile içinde kadına şiddete sürükleyen nedenlerin başını, geçmişten günümüze gelen gelenekler çekmektedir. Belki de bu bir kültür haline getirilmiştir. Ev hanımı bir bayan, misafirliğe giderken dahi kocasından izin alır. Kocasının izni olmadan internet ve sosyal medyayı kullanamaz. Ne giyineceğine kocası karar verir. Özellikle taşra bölgelerinde ve doğudan batıya göç eden kişilerde bunlara örnek teşkil edecek pek çok gelenek vardır. Bunlar doğru davranışlar değildir ancak geçmişten bugüne kadar karşılaşılan bu davranışları bir anda ortadan kaldırmak mümkün değildir. Kadınları örgütleyip, 'Hakkınızı arayın, kocanıza karşı çıkın, gerekirse polise gidin' denilirse şiddet körüklenir. Kadın, kocasına ne kadar karşı gelirse o kadar şiddet görür. Şiddet kullanan erkek, evinden ne kadar uzak tutulursa tutulsun, her kadının başına bir polis koyulamayacağı gibi kapıdan kovulsa bacadan girer misali zalim erkek yine istediğini yapar. Şiddet uygulayan erkekleri cezaevlerine atarak sorunun sonu gelmez. Bir ağacın kökü zarar görmüşse siz ne kadar dalları ve yaprakları ilaçlarsanız ilaçlayın, ağaç kuruyacaktır. Bu nedenle sorunun kaynağına inip çözüm yoluna gidilmesi gerekmektedir. Aksi halde geçmişten günümüze yaşanan bu zulmün önüne geçmekten ziyade yaşanan şiddet olaylarının artışı, işlenen cinayetleri ve vahşetleri önlemez. Kadın hakları aranırken sosyolojik olumlu ve olumsuz sonuçlarını ele alarak değerlendirmek gerekir. Çözüm olarak aile danışmanlık merkezleri vasıtasıyla kadına şiddetin tanımı, aşırı kıskançlık ve şiddet içeren durumlar konusunda eğitim yoluyla özellikle erkeklerin bilinçlendirilmesi, kadın ve erkeğin birbirlerine saygı, sevgi ve hoşgörü içinde olmalarının gerekliliği anlatılmalıdır. Sadece kadınların şiddet içeren durumlar konusunda eğitim yoluyla bilinçlendirilmesi ve danışmanlık hizmetlerine yönlendirilmesi, yanlış bir uygulamadır. Eğitimde önceliğin erkeklere verilmesi gerekir. Ayrıca bu eğitim ve benzerleri, müfredata uygun hale getirilip ilköğretimden itibaren öğrencilere anlatılmalıdır. Kadınlar bizim kutsalımız, emanetimiz, anamızdır. Bir toplumun değişmesi ve gelişmesinin baş aktörleridir. Kadınlara sevgi, saygı ve hoşgörü içinde yaklaşan tüm erkekler, mutluluk ve huzur içinde yaşanır bir dünyayı fark edeceklerdir." CİHAN