Kadınların yeni problemi: Sanal taciz


Hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen sosyal medya, yeni bir taciz yönteminin de oluşmasına neden oluyor. Uzmanlar, hayatın her alanında sözlü ve dokunsal tacize uğrayan kadınların yeni probleminin sanal taciz olduğunu ileri sürdü.

Kulaçoğlu Hukuk Bürosu'nun Kurucusu Avukat Tamer Kulaçoğlu; sanal taciz ile ilgili bilgiler vererek mağdurların haklarını nasıl arayacağını ışık tuttu. Kulaçoğlu, "Cinsel tacizler, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ne yazık ki, gündelik hayatta sık sık karşılan olayların başında geliyor." dedi.

Cinsel taciz suçunu, sadece fiziksel taciz temelli olarak algılamanın doğru olmayacağını vurgulayan Av.Tamer Kulaçoğlu, olayın gerçekleşme şekline göre, sözlü yazılı ya da elektronik ortamda gönderilen mesajlarında mahkemelerce cinsel taciz içerikli olarak değerlendirilebileceğini belirtti.

Ülke gündemine dahi oturan taciz vakalarının artması karşısında, sanılanın aksine mağdur ve mağdur yakınlarının hukuki haklarına dikkat çeken Kulaçoğlu, Türk Ceza Kanunu'nda taciz suçları işleyenlerin ceza alabileceğini belirterek, cinsel taciz suçunun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 105. maddesinde düzenlendiğini, bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikâyeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası verilebileceğini, fiilin çocuğa karşı işlenmesi halinde ise altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunabileceğini söyledi.

Seni öpebilir miyim? ya da merhaba tanışabilir miyiz? demek bile cinsel taciz suçu diyen
Avukat Tamer Kulaçoğlu; Yargıtay'ın bazı eylemleri suç kabul eden önemli kararları olduğunu belirterek şunları dile getirdi:

"• Yolda yürürken ıslık çalmak, eliyle gel işareti yapmak ve takip etmek,
• Cinsel organ göstermek,
• Cinsel ilişkiye girmek istediğini telefonla, mesajla veya doğrudan söylemek
• "Seni öpebilir miyim?" demek,
• "Haydi birlikte kaçalım" demek,
• Arkadaş olmak istediğini söylemek,
• "Hepsi senin mi?" şeklinde laf atmak,
• Telefonla arayarak, karşı tarafın sesini dinlemek ve ayrıca öpücük atmak,
• "Merhaba, tanışabilir miyiz?" şeklinde mesaj atmak"

Yüksek mahkeme kararında yasa gerekçesinde cinsel tacizin, "Kişinin vücut dokunulmazlığının ihlali niteliği taşımayan cinsel davranışlarla gerçekleştirilebilen, cinsel yönden ahlak temizliğine aykırı olarak mağdurun rahatsız edilmesi" olarak tanımlandığını belirten Kulaçoğlu, her olayın kendine özgü şartlarına göre neyin cinsel taciz olup olmayacağının değerlendirmesini mahkemenin yapması gerektiğini söyledi.

CİNSEL TACİZE UĞRANDIĞINDA ŞİKÂYETÇİ OLMAK ŞART

Cinsel tacize uğrayanların bunu afişe etmeyerek ya da bilinmesini istemeyerek hukuki haklarını kullanmadıklarını TCK'nın bu konuda yaptırımları olduğunu vurgulayan Kulaçoğlu, "Somut örneklerle açıklamak gerekirse, laf atmak, cinsel bölgelerini göstermek, mesaj yollamak, cinsel bölgelerinin fotoğraflarını yollamak, cinsel ilişki teklif etmek gibi fiiller marifetiyle kişinin rahatsız edilmesi cinsel taciz suçu. Ancak cinsel taciz suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasının mağdurun şikâyetine bağlı. Dolayısıyla mağdur failden şikâyetçi olmadığı takdirde, fail hakkında bu suçtan dolayı herhangi bir işlem yapılmaz. Bir diğer önemli husus da şikâyetin bizzat mağdur veya vekili tarafından yapılması. Şikâyet kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan, üçüncü bir kişinin başvurusu failin cezalandırılmasına yetmeyecektir. Ancak mağdur küçük ise onun yerine kanuni temsilcisi de şikâyet hakkını kullanabilir." dedi.

Cinsel tacizlere uğrayan mağdurların asla kendilerine yapılan bu tür hareketlere katlanılmak zorunda olmadığını belirten Kulaçoğlu, "Bu tür davranışlara maruz kalan mağdurların derhal gerekli başvurularını süresi içinde yapılması yoluyla hem faillerin cezalandırılması sağlanabilir hem de bu davranışlara daha fazla maruz kalınması önlenebilir." ifadelerini kullandı.
CİHAN
<< Önceki Haber Kadınların yeni problemi: Sanal taciz Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER