DR. NUMAN YILMAZ YİĞİT
Kadir Gecesi nedir? Önemini nereden almaktadır? Bu gecenin faziletleri nelerdir? Kur’an ve hadislerde Kadir Gecesi hakkında neler vardır? Kadir Gecesi ramazan ayının hangi günlerindedir? Böyle bir gece de bir mümin ne yapmalıdır gibi sorularına cevaplar vermeye çalışacağız.
Böyle önemli vakitler için hem zihnen hem fikren hem de kalbi olarak hazırlıklı olmak, mübarek zamanları değerlendirmek adına büyük avantajlar sunacaktır. Bunun için her ne kadar ‘zaten biliniyor ‘denilse de bu gecenin önemine vurgu yapıp, hatırlatmakta yarar var. Bununla beraber yine de hatırlatıp öğüt ver! Zira gerçeği hatırlatıp nasihatte bulunma, inananlara ve inanacaklara fayda verir. (Zariyat,51/55) Bazen bir ayet bazen bir hadis bazen de bir söz herhangi birine hiç de beklemediği ufuklar açabilir. O açıdan gerek belleği tazeleme gerekse de bu mirasın yeni, gelecek nesillere aktarılması adına münasebet geldikçe bu konuların gündeme taşınmasında faydalar vardır.
Bu geceye niçin ‘Kadir Gecesi’ denilmektedir?
Kadir Gecesi ismini, hakkında inen ‘Kadir Suresi’nden almaktadır. Kadir denilmesi de bu gecenin şeref ve kıymetinden dolayıdır. Zira bu gecede cereyan eden hadisenin hakikati, öyle azametli, Allah katındaki şanı, şerefi, kadir ve kıymeti o kadar büyüktür ki bunun değer ve kıymetine dikkat çekmek için ‘Kadir’ denilmiştir. Çünkü bu gecede gerek uluhiyet hakikati açısından gerekse de o hakikate muhatap olan kullar açısından çok büyük, mübarek, ilahi bir icraat gerçekleşmiştir. Bu da Kur’an’ın o gecede indirilmeye başlanmış olmasıdır. Bu büyük ilahi icraata, birkaç ayetle önceden işaret edilmesi (Duhân 44/3) sonra da, hakkında müstakil bir sure indirilmesi onun önemine vurgu açısından oldukça önemlidir. Allah’ın (cc) önem atfettiği, hakkında müstakil bir sure indirdiği bir gecenin yani ‘Kadir Gecesi’nin müminler içinde önemli olması, dikkate alınması, gereğince değerlendirilmesi muhakkak ki onlara yakışan bir davranış olacaktır.
Bu geceye ‘Kadir’ denilmesinde de farklı nükteler de vardır. Kadri bilenin kadri bilinir. Kul, Kadir Gecesi’nin kadir ve kıymetini ne kadar bilirse Allah’ta onun kadir kıymetini o ölçüde takdir eder. Meselenin diğer bir yüzü de ‘Kadir Gecesi “kadr”den gelir. Yani o gece bir kadirşinaslık ruh ve mânâsı nümâyândır. Öyle ise o gecenin kadrini bilin ki, kadriniz bilinsin. Ayrıca Allah’ın (celle celâluhu) fevkalâdeden atâsının verildiği şeyler de olabilir bu gecede. Tıpkı ulûfe gibi... (Fasıldan Fasıla, 2)
Kadir kelimesinin ‘Kudret’ ile de irtibatı vardır. Bu geceler de ortaya konulan kulluk performansı ile Cenab-ı Hakk’ın fevkaladeden lütuf ve ihsanlarına mazhar olunabilir. ‘Ayrıca kadir; değer, kıymet ve ölçü mânâlarına da gelir. Bu kelimenin kudretle de münasebeti vardır. Allah, nasıl ahirette hikmetinden daha çok kudretiyle muamele eder; öyle de Kadir Gecesi’nde hikmetten daha çok kudret hâkimdir. O gecenin kadrini bilenlere ilâhî vâridât dolu dolu gelir; hem de ahirette mü’minlere mükâfat verilmesi ölçüsünde gelir. Bunları elde etmek için, kadrin kıymetini bilmek, semavî vericilerden yağan vâridâtı alabilmek için Kadir Gecesi’ni bir alıcı gibi kullanabilmeye bağlıdır. Bu gecede insan melekîyanının inkişafıyla, meleklerle şu veya bu şekilde temasa da geçebilir. (Fasıldan Fasıla, 3)
Bu geceyi önemli kılan husus
Allah’ın (cc) bu gecedeki en önemli icraatı nedir? denilecek olursa, o da yine Kur’an’ın ifadesine göre, ezeli ve ebedi olan ilahi kelamının yani Kur’an’ın ilk defa bu kutlu gecede Efendimiz’e (as) inmeye başlamış olmasıdır. Biz Kur’ân’ı Kadir Gecesi indirdik (Kadir Suresi,97/1) ayeti bu mühim hususu anlatmaktadır. Kur’an’da ise insanlığı çok yakından ilgilendiren konularla ilgili mesajlar o mesajların sunduğu bir rahmet bir hayır vardır. ‘Evvela Levh-i Mahfuz’a, oradan da peyderpey Hazreti Peygamber’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) indirilmiştir ki o, bu yönüyle bütün beşeri ilgilendirir.
Allah Resûlü, âlemlere rahmet olduğu gibi Kur’ân-ı Kerim de O’nun tercümanlık yaptığı hakâik-i kâinatı dile getiren bir tercümedir. Bu itibarla Hazret-i Muhammed’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) tecessüm etmiş bir rahmet olması gibi, Kur’ân da O’nun dilinde ifade hâline gelmiş bir rahmettir ve bütün mahlûkatı ilgilendirir. Çünkü Kur’ân-ı Kerim bütün kâinatın bir tercümesidir; bütün mahlûkatın mânâsını ifade eder. Bu yüzden Allah (celle celâluhu), “Biz, Kur’ân-ı Kerim’i Kadir Gecesi’nde indirdik.” derken saltanat-ı âmme hesabına bunu ilan ediyor demektir. Aslında Kur’ân’ın bütününe bu zaviyeden bakılabilir.’(Sohbet Atmosferi, 1)
Söze ulviyet ve önem kazandıran, güzelleştiren dört şey olarak ifade edilen ‘Konuşan kimdir, kime konuşmuş (muhatap) bu konuşmadaki gaye ve maksat nedir, hangi makamda konuşmuş’ noktaları açısından bakıldığında Kur’an gibi bir mana ve muhtevanın o gecede inmeye başlamış olması da, Kadir Gecesi’nin değer ve kıymeti idrak etme adına oldukça önemli bir noktadır. Bu kriterler nazara alınarak meseleye yaklaşıldığı zaman Kadir Gecesi’nde Kur’an’ın nazil olması ile başlayan süreç, neticeleri itibariyle beşer için tasavvuru mümkün olamayacak kadar önemli bir icraat-ı ilahiyeye sahne olmuş, kutlu bir zaman dilimidir. Zira Allah, insanlığın özü mesabesinde bulunan Resül-ü Ekrem’e (as) kâinat ve insanın nereden gelip nereye gideceklerini, buradaki asıl vazifelerinin ne olduğunu, Rabbü’l Alemin makamında beşere ilettiği gece işte bu gece yani ‘Kadir Gecesi’dir. Bu gecede Kur’an’ın ‘itaatkâr ve fevkalade güvenilir’ (Tekvîr 81/21) olarak methettiği, bir anlamda meleklerinde peygamberi sayılabilecek Cibril (as) Allah’tan aldığı vahiy emanetini -ki o emanet mana ve muhteva olarak dağların yüklenmekten çekindikleri bir emanettir (Ahzâb 33/72) Efendimiz’e (as) ilk defa arz edildiği gece Kadir Gecesi’dir.
Asırlar sonra varlık ötesi ulvi alemlerle ilk ve son defa olmak kaydıyla irtibatın kurulmaya başlandığı gecenin adıdır Kadir Gecesi. Bu gecede melekler ve melekût alemi de oldukça hareketlidir. Bu gecede Cibril’le (as) birlikte meleklerde büyük bir arzu ve iştiyakla, adeta izdiham oluşturacak bir şekilde dünya ile ulvi alemler arasında sürekli iner çıkarlar. Onların oluşturduğu bu atmosferde ta şafak ağarıncaya kadar güven selamet ve esenlik vardır.