BirGün'den Sibel Bahçetepe'nin haberine göre; tabip odaları ve hekimler, özellikle iş yükü, nöbet fazlalığı, ekonomik ve özlük haklarının yetersizliği, şiddet, malpraktis (hatalı tıbbi uygulama) dava gibi durumların tercihleri etkilediğini belirterek "Özellikle pediatri ve cerrahide kan kaybı sürüyor. Bu durum kamu hastanelerinde ciddi sorunlara yol açacak" dedi.
2023 yılında TUS 2. dönem sonuçlarında çocuk cerrahisinde yüzde 62, pediatride yüzde 60, beyin cerrahisinde yüzde 41, acil tıpta ise yüzde 34, dahiliye kadrolarının yüzde 33’ü boş kalmıştı. 2024 TUS 1. dönemde de benzer bir tablo ortaya çıktı. Bazı hastanelerde özellikle çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümlerinde açılan kadrolar hiç dolmadı. Pediatri alanında yaşanan bu tablo endişeleri de beraberinde getirdi.
Türk Pediatri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, "Son bir kaç TUS’ta benzer tablo yaşanıyor. Maalesef pediatride ciddi bir kan kaybı var" dedi. Bu durumun pek çok nedeni olduğunu söyleyen Çokuğraş, "Uzun yıllardan gelen mecburi hizmetten tutun da ağır nöbetleri sayabiliriz. Çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümü aslında çok zevkli bir branştır ama nöbetleri ağır geçiyor, hekimlere yönelik şiddetin boyutu artıyor. Bir de malpraktis davaları var, bu bizim çok canımızı yakıyor. Birkaç tane hekim arkadaşımız var ki çok ağır tazminatlara mahkûm oldular. Normalde yaşama şansı olmayan 600-700 gramlık bebekleri yaşatıyoruz ama bu çocuklarda birtakım hasarlar kalabiliyor. Bu nedenle hekimlere ciddi davalar açılıyor. Bu durum tercihleri etkiliyor. Ayrıca insanların daha kolay diyebileceğim, nöbetleri daha hafif olan, risk alınmayan cildiye gibi branşlara yöneliyorlar" diye konuştu.
Bu durumun tıp fakültelerinin asistansız bırakabileceğini vurguyan Çokuğraş, şöyle devam etti:
"Anadolu’daki çok köklü tıp fakülteleri maalesef asistansız kalabilir. Elazığ’daki Fırat Tıp Fakültesi’nden tutun da Trabzon, Kırıkkale hatta Edirne’de asistan yok, kapanma noktasına geliyor. Tercih eden asistanların sayısı da son derece az. Oralara gittiklerinde de 2-3 kişilik iş yapmak zorunda kalıyorlar, bu da tercihleri ciddi anlamda olumsuz etkiliyor. Yapılması yapılması gereken Sağlık Bakanlığı’nın, tabip odalarının, her türlü önyargıdan uzak şekilde bu işi çözmeye çalışmalı. Kocaman hastaneler açmak ile bu iş çözülmüyor. Bu şekilde devam ederse birkaç yıla da kalmayacak, kamu hastanelerinde ciddi sorunlar yaşanacak, var olan hekimler de istifa edecek. Böyle giderse gerçekten çocuk hekimi bulmak gittikçe zorlaşacak ve çocuk hekimliğinin ilgili yan dallarında da hekim bulamayacağız. Çocuk yeni doğan, yoğun bakım, hematoloji, onkoloji, nefroloji gibi oralarda da uzman bulamayacağız. Ciddi bir sorun ile karşı karşıyayız."
Bazı hastanelerde açılan çocuk sağlığı, genel cerrahi, acil tıp, dahiliye, kadın hastalıkları ve doğum gibi kadrolar ya hiç tercih edilmedi ya da çok az kişi tercih edildi. TUS sonuçlarından dikkat çeken bazı hastaneler şöyle:
İstanbul Tabip Odası Başkanı ve Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu durum aslında biraz da zamanın ruhunu da yansıtıyor. Genç hekimlerde yaşam koşulları zorluğu, sağlıkta şiddet, malpraktis davaları nedeniyle kolay para kazanacakları ve daha rahat edecekleri bölümleri tercih etmek istiyorlar. Burada gençleri suçlamanın anlamı yok. Pediatrinin nöbetlerinin fazlalığı, ihtisas süresinin zorluğu, gelirinin düşük olması, özellikle son dönemde artan malpraktis davaları gibi çok tercih edilmiyor. Koşullar iyileştirilmeli. Kamu hastanelerinde ihtiyacı karşılayacak bir kaynak oluşmazsa bir süre sonra çocuk hastalıkları uzmanına ulaşmak zor olacak. Performans sistemi de daha çok işlem yapan bölümlere daha çok para ödüyor. Onun için küçük cerrahi işlemlerin yapıldığı, daha risksiz alan daha çok tercih ediliyor. Bu durum da tercihi etkiliyor."