Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'a gitmek üzerine havalanan uçak, olay sonrası kalkış yaptığı Avustralya'nın Melbourne kentine Schönmühl.
Zanlı, özel kuvvetler tarafından uçakta etkisiz hale getirilerek gözaltına alındı.
Yapılan açıklamada olayın "terör" bağlantısı bulunmadığı ifade edildi.
Uçaktaki görgü tanıklarından biri, zanlının "büyük, sıra dışı bir cisim" taşıdığını gördüğünü açıklarken polis bu cismin bomba olmadığını belirtti.
Andrew Leoncelli isimli bir görgü tanığı ise "Adam arka koridora doğru koşmaya başladığı anda 3 Avustralyalı kahraman onu yere yapıştırdı ve tamamen etkisiz hale getirdi" diyerek BBC'ye yaşananları anlattı.
25 yaşındaki Sri Lankalı şüphelinin Melbourne kentindeki bir psikiyatri kliniğinden Çarşamba günü çıktığı da açıklandı.
Şüphelinin elindeki 'cihaz' karmaşa çıkarttı
Avustralya Polisi, zanlının bir "bluetooth hoparlör" kullandığının değerlendirildiğini duyurdu.
Malezya Ulaştırma Bakan Yardımcısı Abdul Aziz bin Kaprawi ise Fransız haber ajansı AFP'ye bu cihazın bir "taşınabilir güç ünitesi" olduğunu belirtti.
Andrew Leoncelli isimli görgü tanığı, şüphelinin, kaptanla görüşme isteğinin reddedilmesi sonrası "2 anteni" bulunan cihazın düğmelerine basmaya başladığını açıkladı.
Leoncelli, zanlının "uçağı havaya uçuracağım" tehdidinde bulunduğunu, bu sırada kabin ekibinin yardım çığlıkları attığını da belirtti.
'Geciken müdahele' tartışması
Avustralya medyası ise uçağın Melbourne'e geri dönüşü ile özel kuvvetlerin müdahalesi arasında 90 dakikalık bir gecikme yaşandığını bildirdi.
Victoria Eyalet Emniyet Müdürü Graham Ashton, bu haberlere cevaben yaptığı açıklamada, "bir başka patlayıcı cihaz veya şüpheli" ihtimali nedeniyle tedbirli olunduğunu söyledi.
Ashton, "Eğer uçağa farklı patlayıcılar tuzaklanmış olsaydı, kitlesel ölümler yaşanabilirdi" dedi.
Malezya Havayolları'na ait Airbus A330 tipi uçak, olay yaşandığı sırada toplam 337 yolcu ve mürettebat ile yaklaşık 30 dakikadır havadaydı.
