Hastanın kalp problemlerinin yanı sıra yaşam tarzı ve fiziksel kapasitesi esas alınarak oluşturulan egzersiz reçetesinin kişiye özel olarak planlandığını dile getiren Biçer, "Kardiyo, rezistans ve esneklik çalışma programları ile kişinin ihtiyacı olan günlük enerjisinin karşılanması, kas ve iskelet sisteminin kuvvetlenmesi, akciğer ve kalp kapasitesinin artırılması hedeflenmektedir. Kalp ve dolaşım sistemi problemlerinde rehabilitasyon programları, hastalıklara göre farklılık göstermektedir." dedi.
Egzersizle oksijen kapasitesinin artırılmasını öneren Murat Biçer, "Kalp krizi geçirmiş hastalarda azalan kalp debisi nedeniyle, aerobik kapasitede azalma meydana gelmektedir. Bunun yanında kasılma ve kanı fırlatma gücü ile atım hacminde azalma yaşanmaktadır. Kalp krizi geçiren hastalarda egzersiz hastanede başlar, taburculuk döneminde de devam eder." diye konuştu.
İYİLEŞMENİZİ EGZERSİZ İLE HIZLANDIRIN
Bypass geçiren hastaların genellikle belirli yaştaki bireyler olduğunu ifade eden Memorial Welness Medikal Fitness Danışmanı, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Açık kalp cerrahisi geçiren hastalarda göğüs kemiği ortalama 6-8 hafta içinde kaynamaktadır. Bu hastalarda göğüs duvarında, kemik ve yumuşak dokuda hasar oluşmaktadır. Uygun egzersizlere başlanmazsa kas dokusunda kısalma ve zayıflama gelişebilmektedir. Orta ve ileri yaşlı bypass hastaları ameliyattan 24-48 saat sonra orta ve hafif yoğunlukta yürüyüşe başlamalıdır. Direnç antrenmanına daha sonra geçilmelidir. Yapılacak egzersizlerle iş kapasitesi ve oksijen kapasitesi yüzde 20 oranında artmaktadır."
Kalp yetersizliği olan hastaların egzersize başlamadan önce mutlaka doktora danışması gerektiğini vurgulayan Murat Biçer, açıklamalarını şöyle tamamladı: "Kalp yetmezliği olan hastalarda kalp debisi azalmaktadır. Egzersize başlayacak hastaların yetersizlik derecesi çok şiddetli olmamalıdır. Kalp yetersizliği olan kişilerde sağlıklı kişilere göre düşük olan kondisyon, egzersizle artış göstermektedir. Bunun yanında; kalp volümü ve iskelet kasına giden kan miktarı yükselir. Kas gücünün artmasıyla birlikte kaslarda meydana gelen incelmeler de ortadan kalkar. Kalp ritim bozukluğu olan hastalarda egzersizin türü, altta yatan hastalığa göre değişmektedir. Egzersiz kalp nakli olan hastalar için de olumlu sonuçlar vermektedir. Bu kişilerde egzersizle nabız atışlarının sağlıklı insandakine benzer seviyeye geldiği bilinmektedir. Bunun yanında düşük olan kalp atım hızı ve oksijen tüketiminde de artış görülmektedir."
Biçer'in verdiği bilgiye göre, egzersiz yaparken dikkat edilmesi gerekenler şunlar: "Egzersize yavaş şekilde başlanmalı, zamanla aktiviteler arttırılmalıdır. Egzersiz öncesinde ısınma ve sonrasında soğuma aktiviteleri yapılmalıdır. Yemeklerden 1-2 saat sonra egzersiz yapılmalıdır. Yürüyüşler düz yolda yapılmalı; yokuş, merdiven çıkılmamalıdır. Hasta ve ateşli olunan dönemlerde egzersiz yapılmamalıdır. Egzersiz sonrası aşırı sıcak duş alınmamalıdır. Egzersiz sırasında ve sonrasında; göğüs ağrısı, boyun, omuz veya kollarda rahatsızlık hissi, çarpıntı, düzensiz kalp ritmi meydana gelirse mutlaka doktora başvurulmalıdır. Egzersiz sonunda; yorgunluk, güçsüzlük, baş dönmesi; el, bacak, ayak ve ayak bileklerinde şişlik olması durumunda da egzersizlere ara vererek doktora danışmak önemlidir. "
CİHAN