Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda başkanlık tartışmalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle 1 Kasım seçimlerinin sonuçlarını da dikkate alarak bu konunun millete tekrar sorulmak suretiyle bir karara bağlanacağını belirten Kalın, "Bu konuda cumhurbaşkanımızın tavrı bellidir, başkanlık sisteminin Türkiye'ye adete lig atlatacağı konusunda bizim kanaatimiz nettir. G20 zirvesine katılan ülkelere bakıldığında parlamenter demokrasiyle yönetilen büyük güçlü ekonomiler var başkanlık sistemiyle yönetilen güçlü ekonomiler de var. Bizim için önemli olan Türkiye'nin ihtiyaçları noktasında en uygun model hangisidir, bu tartışmayı yapmaktan asla kaçınmamak lazım. Tam tersine bütün partilerin, STK'ların kanaat önderlerinin görüş beyan etmesi sevindiricidir. Önümüzdeki aylarda, yıllarda bu tartışma sağlıklı şekilde devam edecektir." diye konuştu.
Kalın, "Bu tartışma milletten bağımsız elbette düşünülemez. Bunun mekanizması referandumsa referanduma gidilir." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda basın toplantısı düzenledi.
Toplantının ardından Kalın basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Bir gazetecinin, "Seçim sonuçları ardından başkanlık sistemi tartışmaları yeniden başladı. Hükümet yetkililerinin bazıları kendileri için vazgeçilemeyecek bir konu olduğunu ifade ettiler. Cumhurbaşkanı'nın bu konudaki beklentileri nedir? Cumhurbaşkanlığı olarak başkanlık sistemi konusunda ne gibi adımlar atılacak?" sorusuna Cumhurbaşkanı Sözcüsü, "Bu konu cumhurbaşkanımızın daha başbakanken gündeme getirdiği bir konu idi. Buradaki temel konu Türkiye'deki işleyen sistemin en etkin hale getirilmesi meselesidir. Bu bir şahısla ilgili bir konu değildir. Zaman zaman bazılarının iddia ettiği gibi Cumhurbaşkanımızın kendi geleceği ile ilgili bir hesabı hiç değildir. Tayyip Erdoğan'ın böyle bir şeye ihtiyacı yok. Tayyip Erdoğan zaten tarihe geçmiş bir liderdir. Zaten güçlü bir liderdir. Milletin gönlünde de güçlüdür anayasal olarakta güçlü bir liderdir. Burada bu başkanlık sistemi tartışmalarının onun kendi şahsıyla şahsi geleceğiyle bir ilgili yok çünkü onun böyle bir kaygısı yok. Acaba Türkiye'deki sistem daha işler hale nasıl gelir 2023 hedeflerine giderken önümüzdeki bir takım bürokratik siyasal mevzuattan kaynaklanan engelleri aşmak için en verimli siyasi yönetim biçimi nedir tartışması, Türkiye için son derece sağlıklı ve verimli bir tartışmadır. Parlamenter demokrasiyle yönetilip başarılı olan ülkeler de var, başkanlık sistemiyle yönetilip başarılı olan ülkeler de var. Acaba bizim için en uygun olan model hangisidir. Bunu elbette oturup özellikle 1 Kasım seçimlerinin sonuçlarını da dikkate alarak elbette bu konu milletimize tekrar sorulmak suretiyle bir karara bağlanacaktır. Bu konuda cumhurbaşkanımızın tavrı bellidir başkanlık sisteminin Türkiye'ye adete lig atlatacağı konusunda bizim kanaatimiz nettir. G20 zirvesine katılan ülkelere bakıldığında parlamenter demokrasiyle yönetilen büyük güçlü ekonomilerde var başkanlık sistemiyle yönetilen güçlü ekonomiler de var. Bizim için önemli olan Türkiye'nin ihtiyaçları noktasında en uygun model hangisidir, bu tartışmayı yapmaktan asla kaçınmamak lazım. Tam tersine bütün partilerin, STK'ların kanaat önderlerinin görüş beyan etmesi sevindiricidir. Önümüzdeki aylarda, yıllarda bu tartışma sağlıklı şekilde devam edecektir." diye cevapladı.
ERDOĞAN İLE BAHÇELİ'NİN GÖRÜŞMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL
Başka bir gazetecinin, "Dün medyada Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin gizli görüşme yaptığına dair haberler yer aldı. Böyle bir görüşme olmuş mudur?" sorusuna İbrahim Kalın, şu cevabı verdi: "Böyle bir görüşme söz konusu değil. Fakat şunun altını çizeyim, cumhurbaşkanımıza husumet besleyerek, düşmanlık yaparak, saldırarak, hakkında bir takım senaryolar yazarak yalan yanlış haberler yazarak siyaset yaptığını zannedenler, popülarite kazanacağını zannedenler gündeme geleceğini zannedenler 1 Kasım seçim sonuçlarını doğru okusunlar. 1 Kasım seçim sonuçları aynı zamanda bütün bu anlamsız temelsiz yersiz hepimizi yoran tartışmalara da spekülasyonlara da verilmiş bir cevaptır. Artık bunları bir kenara bırakmak gerekir. Siyaseti rasyonel kuralları içerisinde milletin tercihleri talepleri beklentileri doğrultusunda yapmak esastır. Devletin başı olarak cumhurbaşkanımızın birinci önceliği bu milletin huzurudur, bu devletin bekasıdır bu ülkenin geleceğini garanti altına almaktır."
Başka bir gazetecinin, "G-20 kapsamında cumhurbaşkanı hangi liderlerle baş başa görüşecek?" sorusuna Cumhurbaşkanı Sözcüsü, "G-20 zirvesi sırasında cumhurbaşkanımız tüm liderlerle ortak oturumlarda zaten bir araya gelecek. 7 ana oturum planlanıyor. Bunun 2 tanesi çalışma yemeği 5 tanesi ana oturum şeklinde. Tabi ki ikili görüşme talepleri gelmeye başladı. İkili görüşmelere zirveden 1 gün önce başlayacağız. Liderlerin varış saatlerine göre. Şu ana kadar bütün liderlerden görüşme talepleri geldi. Bunlar da programlanıyor. Çok yoğun bir program olacak. İki tam gün G-20'nin kendisi var öncesinde ve sonrasında da biz yoğun şekilde bu ikili görüşmeler trafiği hayata geçireceğiz. Zirveden bir gün önce de Japonya Başbakanı ülkemizde olacak. Cumhurbaşkanımızın Abe ile görüşmeleri olacak. Ayın 14'ü sabahından itibaren liderlerin Antalya'ya varış saatlerine göre ikili görüşmeleri planlıyoruz. Bunlar 15 ve 16'sında devam edecek. Bazı liderlerin 17'sine kalabilir ikili görüşmeleri devam ettirebilmek için önümüzdeki hafta netleşebilir." dedi.
"Başkanlık tartışmasına ilişkin soruyu yanıtlarken 'milletimize sorularak' tırnak içi ifadeniz bu yönde. Acaba bunu bir referandum sinyali olarak algılamak mümkün mü?" sorusuna İbrahim Kalın, "Tabi elbette arkadaşlar böyle bir önemli konu söz konusu olduğu zaman burada bu tartışma milletten bağımsız milletten ayrı elbette düşünülemez. Bunun mekanizması referandumsa referanduma gidilir. Parlamentoda yapılacak bir takım düzenlemeler vardır. Ama benim asıl altını çizmek istediğim konu, burada bu konu milletimize danışarak görüşülerek onların tabiki görüş ve kanaati alınarak neticelendirilecek bir konudur. Diğer bütün önemli konularda olduğu gibi bu konuda da elbette milletimizin görüşü esastır." diyerek sözlerini tamamladı.
CİHAN