Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, genel seçim sonuçları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bütün parti teşkilatlarına yürekten teşekkür eden Kamalak, "Beklediğimiz sonuç bu değildi. Burada bir sorumluluk, bir mesuliyet varsa hiç şüphesiz ki bu bana aittir." dedi.
Saadet Partisi İl Başkanları ve İl Müfettişleri Seçim Sonuçları Değerlendirme Toplantısı, parti genel merkezinde gerçekleştirildi. Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak toplantıda gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Genel seçimden bekledikleri sonucu alamadıklarını belirten Kamalak, "Beklediğimiz sonucu alamadık. Arazi böyle değildi. Ama sandıktan çıkan sonuç farklı oldu. Biz doğrusu daha yüksek bir sonuç bekliyorduk." dedi.
Seçimde şartların eşit olması gerektiğini kaydeden Kamalak, şöyle konuştu: "Ama bakıyoruz bir tarafta devlet imkanını alabildiğine kullanan bir iktidar partisi.. Hazineden tam 300 milyon lira alıyor.. Saadet Partisi sıfır. Ama yarış aynı kulvarda. Bitmedi, karşımızda yoğun bir medya bombardımanı. Her türlü iftiraya açık, milli görüşün alın teri ile kurulmuş olan TV7 (Kanal 7) bile 10 küsur yıldan beri bir tek kelime ile bile Milli Görüş'ten bahsetmemiştir. Üstelik devletin milletin resmi kuruluşu olan TRT 1 eşit şartlarda sesimizi duyurması lazım. Seçime giden madem ki aynı kulvarda eşit şartlarda yarışa gitmek gerekiyor öyle olması lazım ama öyle olmadı. Mesela iktidar partisi tam 50 dakika resmi planda 10 dakikası görüntülü reklam mahiyetinde. Ana muhalefet partisi 40 dakika konuşuyor 10 dakika reklam mahiyetinde görüntülü. Saadet Partisi 20 dakika reklam içermeyen hususlarla. Bunun yanında Başbakan devletin tüm imkanlarıyla her kanalda, cumhurbaşkanı ondan çok daha ileride anayasaya göre tarafsız olması lazım o da öyle. Öbür taraftan yüzde 10'luk seçim barajı.. netice de o baraj arkasına sığınan iktidar partisini de vurdu."
"Yüzde 10'luk baraj olmasaydı HDP'ye giden oylar bu kadar artmazdı" diyen Kamalak, "Çünkü mevcut iktidarın yanlış uygulamalarından kurtulabilmek için insanımızın seçmenimizin önemli bir kısmı o tarafa yöneldi. Malum medya o tarafa yönlendirdi, muhalif medya o tarafa yönlendirildi. Neticede yüzde 10'luk hukukla, adaletle, hele hele demokrasi ile kati suretle bağdaşmayacak olan ve dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan böylesine yüksek baraj iktidarı da vurdu. Netice itibariyle ne olursa olsun seçimlerin halkımız için hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah'tan niyaz ediyorum." şeklinde konuştu.
Seçim meydanlarında milli görüşün ve onun tek temsilcisi olan Saadet Partisi'nin bulunmadığı bir meclisin mevcut halinden farklı olmayacağını dile getirdiklerini anlatan Kamalak, şöyle devam etti: "Ülkenin hemen hiçbir problemini çözemeyecektir. Zaten 4 parti mecliste idi şimdi yine mecliste. Bir partiden al 3-5 milletvekili, ekle diğerine.. Birinden çıkar, ilave et öbürüne, ne değişecek? Dönüp bakalım gerçekten 10 yıllık süre içerinde Türkiye'nin işsizlik problemi azaldı mı, arttı mı? Arttı. Türkiye'nin toplam borçları şu 10 yıllık süre içerisinde azaldı mı, arttı mı? Arttı. Gelir dağılımındaki adaletsizlik şu 10 yıllık süre içerisinde azaldı mı, arttı mı? Arttı. Çağdaş kölelik, yani taşeron işçiliği şu 10 yıllık süre içerisinde azaldı mı, arttı mı? Arttı. Zira 10 yıl önce Türkiye'de taşeron işçi sayısı 384 bindi, şimdi 2 milyona yaklaşmış durumda. Şu 10 yıllık süre içerisinde ahlaki dejenerasyon azaldı mı, arttı mı? Arttı. Peki hukuki bozulmalar, adaletsizlik şu 10 yıllık süre içerisinde azaldı mı, arttı mı? Arttı. Komşularla olan ilişkilerimiz düzeldi mi, daha bozuldu mu? Yazık ki daha bir bozuldu."
Bütün parti teşkilatlarına yürekten teşekkür eden Kamalak, "Şunu ifade edelim, bütün teşkilatımızla beraber elimizden gelen çabayı sarf ettiğimiz kanaatindeyim. Bu birinci gerçek. İkinci gerçek, hükümet kurulursa ne olur, kurulmasa ne olur? Kurulursa birkaç ay sonra seçim olur, kurulmazsa yine 3 ay sonra seçim olur. Peki çare? Çare Milli Görüş'tür. Çünkü Milli Görüş bu milletin tarihidir, bizzat kendisidir, ruhudur." açıklamasında bulundu.
CİHAN